Gedik Üniversitesi Gençlik Çalıştayı’na Üniversiteliler Yoğun İlgi Gösterdi

  • Etkinlikler
gedik-universitesi-02

“Vasatlıktan Çıkış İçin İnsan ve Kültür” temasıyla 8 Ekim 2015 tarihinde gerçekleştirilecek olan 13. Sanayi Kongresi öncesinde Gedik Üniversitesi Gençlik Çalıştayı, 2 Ekim 2015 tarihinde Odakule Meclis Toplantı salonunda gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü Şeref Oğuz’un yaptığı İnsan ve Teknoloji konulu panelde Gedik Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik, aynı zamanda İSO Danışmanı ve Kongre Program Komitesi Üyesi olan Optimist Yayınları Kurucusu Zülfikar Dicleli, Gedik Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Rektör Danışmanı ve Gedik Holding CEO’su Dr. Mustafa Koçak konuşma yaptı. İstanbul’un çeşitli üniversitelerinden gelen 180 civarı öğrencinin katıldığı çalıştayda 13. Sanayi Kongresi'ne dair bilgi verildi.

Şeref Oğuz Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü
Şeref Oğuz
Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü

Panelde ilk olarak aynı zamanda 13. Sanayi Kongresi’nde “Nasıl İş Birliği?” konulu serbest kürsü çalıştayının konuk konuşmacı olan Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü Şeref Oğuz söz aldı. Vasatlığın bir kader olmadığını bir tercih olduğunu kaydeden Oğuz, “Hepimiz ortalama iş yaparak olağanüstü şeyler bekliyoruz. En büyük sıkıntımız bu. Ortalama gitmekle bir yere varılamayacağını düşündük. Biz vasatlıktan çıkmak konusunda önce kendimizden başladık. Vasat olmayan bir kongre düzenleyelim istedik” şeklinde konuştu ve 13. Sanayi Kongresi’nin önemine değindi. Şeref Oğuz, ardından panelistlere söz verdi.

Zülfikar Dicleli Optimist Yayınları Kurucusu
Zülfikar Dicleli
Optimist Yayınları Kurucusu

İlk olarak 13. Sanayi Kongresi programı hakkında bilgi veren Zülfikar Dicleli, dünyada belirsizlik ortamı olduğuna işaret etti. Zülfikar Dicleli, bir kriz itmeden öbürünün başladığını ifade ederek “Artık eski cevaplar işe yaramıyor. Çözümlerin beraber aranması gereken bir çağda yaşıyoruz. İşte, bu noktada hazırlığını yaptığımız 13. Sanayi Kongremizde insanların kendi çözüm önerilerini sunabileceği, insanların kendini ifade edebileceği interaktif bir kongre tasarladık. Özellikle gençlerin, kadınların ve farklı kesimlerin katılımcı kitlesi olarak bir araya getirmeyi amaçladık” dedi.

Daha sonra Hülya Gedik söz aldı. Rekabetçi çalışma koşullarında iş hayatında tutunma yolları konulu bir sunum yapan Hülya Gedik, Türkiye’de diplomalı işsizlik, iş hayatında başarı ve iş hayatında tutunma yollarını anlatarak şöyle konuştu:

Gedik Üniversitesi Gençlik Çalıştayı’na Üniversiteliler Yoğun İlgi Gösterdi

“Artık üniversite bitirmek iş bulabilmek anlamına gelmiyor. Son TÜİK raporlarına göre, her 5 işsizden birini üniversite mezunları oluşturuyor, bu oran referans alındığında ülkemizde üniversiteli 1 milyon işsiz bulunmaktadır. Üniversite mezunu olup tercih edilebilmeniz için temel anahtar kelime ‘farklı olmak’. Tercih edilmenizde sizi ön plana çıkartacak diğer bir unsurda uzmanlıktır. İş hayatında başarılı olmanın 6 yolu ise, özgüven sahibi olmak, çalışkan olmak, işine artı değer katabilmek, düşünmek, hedefler koymak, uluslararası olmak. Hayallerinizin peşinden gitmezseniz, asla isteklerinize ulaşamazsınız. Sormadığın sürece yanıt hep ‘hayır’ olacaktır. Bir adım öteye gidemediğiniz sürece, yerinizde saymaya devam edersiniz.”

Gedik Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Rektör Danışmanı ve Gedik Holding CEO’su Dr. Mustafa Koçak
Gedik Üniversitesi
Bilim ve Teknoloji Rektör Danışmanı
ve Gedik Holding CEO’su
Dr. Mustafa Koçak

Dr. Mustafa Koçak ise “Günümüzde Üretim Verimliliği: Otomasyon ve Robot ile Üretimin Önemi ve Son Teknolojik Üretim Sistemleri” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Bir mesleği öğrenmek için üniversite hayatı tek başına yeterli olmadığını kaydeden Koçak, şöyle konuştu: “İnsanoğlunun doğal öğrenme ve bulma merakı bildiğimiz teknik uygarlığın oluşmasına, bilgi dağarcığımızın zenginleşmesine yol açmıştır. Bu merak ‘kültür’ diye nitelediğimiz son derece ince bir kafa olgunluğuna erişmemizi sağlamıştır. Bu kültürsel derinliklerdeki farklı olgunluklar toplumsal farklılıkları geliştirmiştir. Bilimsel ve teknolojik ilerlemeler çok hızlı. Bizi götürdüğü yeri, etkilerini yeterince anlayamama tehlikesi ile karşı karşıyayız. Doğaya, bilim ve teknolojiye ilişkin baş döndürücü artış bizi nereye götürüyor? Ne yapılabilinir? Daha fazla bilgi edinmek…”