İstanbul Sanayi Odası’nın Kasım Ayı Meclis Konuğu Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk Oldu

  • Meclis Konuşması
meclis-kasim2018-manset

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO), Kasım ayı olağan Meclis toplantısı, 28 Kasım 2018 tarihinde “Rekabet, Bilim ve Teknoloji Odaklı Dünyada Yeni Eğitim Modeli Vizyonu'nun Sanayimiz Açısından Önemi” ana gündemi ile Odakule’de yapıldı. İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay’ın yönettiği Meclis toplantısının konuğu Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk oldu.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk: “Eğitim kendi başına bütünselliği olan bir unsur değildir. Demokrasi ve ekonomi ile birlikte hareket etmesi gerekir. Eğitimi sınıfların içinde olup biten bir hadise olarak değerlendirmiyoruz. Eğitim, hayat sahnesinin her boyutunda devam eden bir işlemdir. İstanbul Sanayi Odası bundan sonraki süreçte büyük projelere birlikte imza atacağımız bir ortak olacaktır” dedi.

İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, sanayinin, eğitim sisteminin yetiştirdiği insan gücüyle çalıştığına dikkat çekerek “İnsanları vasatlıkla birleştiren Türkiye’deki orta eğitim tuzağından çıkış için ana unsur; nitelikli öğretmenlerin varlığıdır. Gelecek 15 yılda en zeki gençlerimiz, çok özendirici ve teşvik edici programlarla mutlaka öğretmen yetiştiren fakültelere yönlendirilmelidir” dedi.

İSO Başkanı Bahçıvan şöyle devam etti: “MEB’in açıkladığı 2023 Eğitim Vizyonu Belgesi'ndeki Mesleki ve Teknik Eğitimde Eğitim-İstihdam-Üretim ilişkisinin güçlendirilmesi hedefi, sanayiciler için hayati bir konu. Çocukların mesleki eğilimlerine yönelik yeni bir yapının kurulacak olması, sanayi üretimimize büyük katkıda bulunacak.”

İSO Kasım ayı olağan Meclis toplantısı İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay tarafından açıldı. Okyay, meclis gündemi ile ilgili konuşmasında özetle şöyle konuştu:

İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay
İSO Meclis Başkanı
Zeynep Bodur Okyay

“Bizler, her işin evvelinde, sonunda ve merkezinde insan olduğuna inanan bir sanayi geleneğinin temsilcileriyiz. Bugün eğitim sistemlerinin yeni nesilleri değişime hazırlaması, geçmişte olduğundan çok daha büyük önem kazanmıştır. Eğitim sistemleri, yeni nesilleri, bugün adına Endüstri 4.0 denilen dijital dönüşüm için, bugünden öngöremediğimiz problemleri çözmek için ve keza henüz adını bilmediğimiz teknoloji içeriği yüksek işler için hazırlamak durumundadır. Bu çerçevede bilimin temel alındığı bir eğitim anlayışı kapsamında öğrencilere analitik ve eleştirel düşünme, problem çözme, üretkenlik, yenilikçilik, işbirliği, iletişim ve yabancı dil gibi olmazsa olmaz görülen 21. yüzyıl becerilerini kazandırmak zorundayız. Çocuklarımıza duyarlı ve sorumlu liderliği aşılamayı ve en önemli değerlerin oluştuğu aile kurumunu özümsetmeyi çok önemli görüyoruz. En önemli noktalardan biri de kreatiflik ve farklılığın eğitim sürecinde gündeme alınması ki; bu da ileriki dönemlerde inovasyonu ateşleyebilsin. Global rekabetin şartları değişiyor. Buna rağmen insan kaynağının yeni nesilleri yetiştiren toplulukların kontrolünde oluştuğunu görüyoruz. Çin ve Hindistan gibi ülkeler bunu en önemli göstergesi. Eğitimde araştırmacılığı, yenilikçiliği ve üretkenliği güçlendirmek üzere dünyada son yıllarda ön plana çıkan STEM/STEM+A eğitim yaklaşımı okul öncesinden başlayarak tüm eğitim kademelerinde hayata geçirilmelidir. Özellikle kız çocukların bu alana teşvik edilmesi toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına katkı sunacaktır.”

İSO Meclis Başkanı Okyay daha sonra Meclis gündemine yönelik konuşmasını yapmak üzere İSO Başkanı Erdal Bahçıvan’ı kürsüye davet etti. Bahçıvan, geleceğin dünyasında varoluşlarının bu çağın ruhuna uygun hareket etmelerine bağlı olduğunu söyledi. Bunu yaparken, yarının ihtiyaçlarını, bugünün telaşı içinde, dünün yöntemleriyle çözemeyeceklerini de dikkatlerden kaçırmamaları gerektiğine değinen Bahçıvan, çağın ruhuna vakıf olan Milli Eğitim Bakanı’nın bugün kendileriyle birlikte olmasını son derece anlamlı ve değerli bulduklarını ifade etti.

Bahçıvan, eğitimin geleceği ile ilgili olarak “Şu soruların sorulması gerektiğini düşünüyorum: Yeni çağın yeni mesleklerini etkili bir şekilde icra edebilecek nitelikli insan kaynağını nasıl yetiştireceğiz? Çok yakın bir gelecekte daha da hayati öneme sahip olacak nitelikli insan ihtiyacı karşısında ne yapabiliriz? Elbette bu noktada çok önem kazanan ve yapmamız gereken ilk şey, nitelikli eğitime bugünden başlayarak gereken önemi vermektir. Milli Eğitim Bakanlığımızın açıkladığı 2023 Eğitim Vizyonu Belgesi’nin bahsettiğimiz bu ihtiyacı gidereceğine yürekten inanmaktayız” dedi.

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan

Bakan Ziya Selçuk’un "Kitlesel olarak öğretim yapılan ülkeler, kitlesel olarak yok olurlar" tespitine katıldığını belirten Bahçıvan, Yeni Eğitim Modeli’ndeki müfredatın, insanlık değerleriyle harmanlanarak; çocuklarımızın ilgi, yetenek ve mizaçlarına göre oluşturulacak olmasının çok önemli olduğunu dile getirdi. Bahçıvan, eğitimi bir ekosistem olarak gören bir anlayışla, çocukların mesleki eğilimlerine yönelik yeni bir yapının kurulacak olmasının sanayi üretimimize de büyük katkıda bulunacağını anlattı.

Bakan Ziya Selçuk’un "Nasıl orta gelir tuzağı varsa Türkiye'nin orta eğitim tuzağı var” dediğini hatırlatan Bahçıvan, bu tuzağın ana nedeninin insanları vasatlıkta birleştiren eğitim anlayışı olduğunun altını çizdi. Orta eğitim tuzağından çıkış ve nitelikli bir eğitim için; öğrenci bilinç ve düzeyi, çağdaş teknoloji odaklı eğitim araçları-gereçleri ve derslik sayısının önemli olduğunu ve bu konularda son yıllarda önemli mesafeler katettiklerini belirten Bahçıvan, buna karşın en önemli şeyin eğitimin en temel unsuru olan nitelikli öğretmenlerin varlığı olduğunu kaydetti. Bahçıvan, bu konuda bir öneride bulunarak önümüzdeki 15 yılda en zeki gençlerin çok özendirici ve teşvik edici programlarla, mutlaka ama mutlaka öğretmen yetiştiren fakültelere yönlendirilmesi gerektiğini söyledi.


Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Meclis toplantısına girmeden önce, toplantıyı izlemek üzere gelen İSOV bursiyeri öğrenciler ile bir hatıra fotoğrafı çektirdi.

Yeni Eğitim Modeli’nde sanayicileri ilgilendiren hedeflerin başında mesleki ve teknik eğitim konusu geldiğine işaret eden Bahçıvan, mesleki ve teknik eğitime atfedilen değerin artırılması hedefi konusunda İSO olarak şimdiye kadar gerekli hassasiyeti gösterdiklerini ve bundan sonra da paydaşlarımızla bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı’na tüm desteği vermeye hazır olduklarını vurguladı.

Eğitim sistemi içinde üretimi merkeze alan, insanın tüketimden değil üretimden itibar kazanan üretici yönünü ön plana çıkartan kişi ve toplum düşüncesinin geliştirilmesi gerektiğinin altını çizen Bahçıvan, bu bağlamda Meslek Liseleri ve Meslek Yüksek Okulları’nın itibarının artırılması gerektiğini ve bu kurumların yeniden yapılandırılması gerektiğini ifade etti. Bahçıvan, mesleki eğitimin bireysel olarak kişinin gelişimine, kurumsal olarak şirketlere, toplumsal olarak da ülkelerin kalkınmasında büyük rol oynadığını hatırlattı.

Bahçıvan şöyle devam etti:

“Son yıllardaki gelişmelere baktığımızda, meslek liselerinin maalesef gençlerimiz tarafından yeteri kadar tercih edilmediğine şahitlik ediyoruz. Geçtiğimiz hafta ziyaret ettiğimiz, vizyon sahibi ve çok başarılı çalışmalara imza atmış Zeytinburnu TRİSAD Tekstil Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi yöneticileri bize bu konuda somut rakam verdiler: Bu yıl kontenjanları 90 olmakla birlikte okula sadece 13 öğrenci kazandırabilmişler. Bu konuda ailelere de büyük görev düşüyor. Aileler, çocuklarını bu okullara yönlendirmek konusunda özendirici teşviklerle desteklenmeli ve ödüllendirilmelidir. Eğitim-İstihdam konusu biz sanayiciler için hayati bir konudur. Çünkü gençler, öğrencilik sürecinde iş hayatını tanıma imkanı bulmakta zorlanıyorlar. Ayrıca gençlerin çoğu kariyer planı yapmayı üniversiteden sonraya erteliyor. Bu durum hem işverenler açısından hem de gençler açısından çalışma hayatında verimsizliği getiriyor. Yeni Eğitim Modeliyle gençlerin erken yaşlarda iş hayatıyla tanışmasının sağlanması onları daha kolay çalışma hayatına hazırlayacaktır.”

Yeni hedefleri ve politikaları çok değerli bulduklarını kaydeden Bahçıvan, meslek liselerinde ders programlarının yerli yersiz değişmesine, bir okulda dört yılda dört müdür değişmesine geçmişte tanık olduklarını belirterek Yeni Eğitim Vizyon Belgesi’nin kendilerine heyecan verdiğini söyledi. Bu vizyon belgesinde, meslek liseleriyle ilgili hedeflerin arzu edilen ölçülerde gerçekleşmesinin önemli bir paydaş olarak sanayicilerin masada olmasına bağlı olduğunu vurgulayan Bahçıvan, bu okulların yönetiminde görev üstlenerek, meslek liselerinin eğitim kalitesini yükseltmeyi ülkemize ve sanayimize yönelik ulvi bir sorumluluk olarak gördüklerinin altını çizdi.

Bahçıvan, Milli Eğitim Bakanlığı ile yeni eğitim vizyonu doğrultusunda daha verimli çalışmalar yapmak arzusunda olduklarına işaret ederek “Yolumuz açık. Üstelik yolumuzu aydınlatan bir vizyon da var. Daha fazla gecikmeden hep birlikte yola çıkmalıyız” şeklinde konuştu.

Sonrasında kürsüye gelen Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, eğitimin kendi başına bütünselliği olan bir unsur olmadığını belirterek demokrasi ve ekonomi ile birlikte hareket etmesi gerektiğini söyledi. Eğitimi sınıfların içinde olup biten bir hadise olarak değerlendirmediklerini aktaran Selçuk, hayat sahnesinin her boyutunda devam eden bir işlem olduğunu kaydetti. Selçuk, İSO’nun bundan sonraki süreçte büyük projelere birlikte imza atacakları bir ortak olacağını vurguladı. Bugün yaptıkları çalışmalarda çocuklarının geleceğini düşündüklerini ancak doğmamış çocuklara bile veballeri olduğunu dile getiren Selçuk, dünyanın başka yöne gittiğini ve eğitimin niteliği konusunda yetkin çalışmalara ihtiyaç duyduklarının altını çizdi.

Önümüzdeki çağda dördüncü büyük kırılmaya tanıklık edeceklerini anlatan Selçuk, öncekileri ise tarım, sanayi ve bilgi toplumu olarak sıraladı. 2040’lara doğru kendi kuşaklarının kendini taş devrinde zannedeceğini belirten Selçuk, dijital, fiziksel ve biyolojik unsurların aynı bedende buluşacağını söyledi. Selçuk, artık insanların işyerlerine giderek bilgisayar başında iş yaptıklarını ve beyinlerini bilgisayarlara bağlanmasının sıradanlaştığını ekledi. Türkiye’nin büyük bir birikime sahip olduğunu ve bu birikimin tümünü kullanması gerektiğini aktaran Selçuk geçmişte “ben” kavramı yerine “biz” kavramının benimsenmesinin tavsiye edildiğini ancak artık “hepimiz” demeleri gerektiğini ifade etti. Selçuk bunu demediklerinde ülkenin belirli bir odak yaratmasının ve etrafında bir nüfus oluşturmasının çok zor olacağını dile getirdi.

2023 Eğitim Vizyon Belgesi ile Türkiye’nin entelektüel ve zihinsel sermayesini belirli bir çerçeveye oturtmaya çalıştıklarını belirten Selçuk, felsefeyi çok önemsediklerini ve Türkiye’nin ilk kez felsefesi olan bir misyon model üzerinde konuştuğunu söyledi. İnsandan ne anladıklarını tarif etmeleri gerektiğine değinen Selçuk, insanlık denilince başka ülkelerde sadece kendi toplumları olarak algılandığını aktaran Selçuk, kendilerinin ise insanlık denilince bütün insanları anladıklarını anlattı.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk

Eğitimi bir sistem olarak gördüklerini ve alt sistemler ile bileşenlere sahip olduğunu dile getiren Selçuk, herhangi bir unsurla oynandığında diğer unsurların olumlu ya da olumsuz etkilendiğini belirtti. Örneğin beş yaş öncesinde okul zorunlu olsun denildiğinde, fiziki altyapı ve eğitim fakültelerinin nasıl etkileneceğinin hesaplanmasının önemini hatırlatan Selçuk, geçmişte dersliklere ve fiziki imkanlara yatırım yapıldığını ancak Türkiye’nin kendi öğrenme süreçlerinin kalitesi üzerinde çok fazla duramadığını vurguladı.

Selçuk veriye dayalı bir yöntem üzerinde çalışmalar yürüttüklerini belirterek “Verinin kullanımı sahicileşmezse ortaya çıkacak politikalar da sahici olmaz. Yazılımsal ve donanımsal konuların altyapısını düzenlemeye çalışıyoruz. Bu altyapıyı düzenledikten sonra eğitim öğrenme analitiğini düzenleyeceğiz. Eğitim analitiği dediğimiz şey bütün süreçlerin ölçülebildiği bir metodoloji” dedi.

Selçuk, öğretmenlerin niteliği ile ilgili olarak ise “Hiçbir ülkenin kalitesi öğretmeninin niteliğini aşamaz diye evrensel bir yaklaşım var. Öğretmenlerimizin daha fazla katkı sağlayacağı yeni bir bakış açısına ihtiyacımız var. Öğretmenlerimizi desteklemediğimizde sorunlarla karşılaşılıyor. Öğretmenlerimize her konuda destek olacağız” şeklinde konuştu. 

Ardından İSO Meclis Üyeleri kürsüye gelerek ana gündem maddesi ile ilgili görüşlerini ve Bakan Selçuk’a sorularını aktardı.

Serdar Urfalılar İSO Meclis Başkan Yardımcılığına Seçildi


Soldan sağa-Kemal Akar, Serdar Urfalılar, Hasan Büyükdede, Zeynep Bodur Okyay, Erdal Bahçıvan, Kemal Karabel

İSO Meclis toplantısı öncesinde Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcılığı görevi nedeniyle, İSO Meclis Başkan Yardımcılığı görevinden ayrılan Hasan Büyükdede’nin yerine gelecek üye için seçim yapıldı. Yapılan seçimde İSO Meclis Başkan Yardımcılığına İSO Meclis Başkanlık Divanı Katip Üyesi Serdar Urfalılar gelirken, Kemal Karabel de İSO Meclis Başkanlık Divanı Katip Üyesi olarak seçildi.

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan'ın Konuşma Metni Attach