Kasım’da Sanayi Üretimi Yıllık %5,1 Artış Gösterdi

Sanayi Üretim Endeksi, Aralık 2019

Açıklanma Tarihi: 13.02.2020

TÜİK verilerine göre takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi Aralık 2019’da %8,6 oranında yıllık artış kaydetmiştir. Söz konusu artış %7 civarındaki anket bazlı piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşmiştir. Öte yandan 2018 Aralık’ta %9,9 olan yıllık üretim daralmasının yol açtığı baz etkisi, 2019’un aynı ayında üretim artışının güçlü gerçekleşmesinde etkili olmuştur.

Bu gelişmeyle birlikte 2019 üçüncü çeyrekte yıllık %0,5 daralan sanayi üretimi, ekonomik aktivitede yaşanan toparlanma ve güçlenen düşük baz etkisi nedeniyle dördüncü çeyrekte %5,8 artış göstermiştir. Ancak yılın özellikle ilk yarısındaki zayıflık nedeniyle 2019 genelinde sanayi üretimi 2018’e göre %0,6 azalmıştır.

Takvim ve mevsim etkisinden arındırılmış üretim endeksinin aylık artış hızı ise Kasım’daki %0,6’lık oranı takiben Aralık’ta %1,9’a yükselerek ivme kazanmıştır. Söz konusu endeks, yaklaşık 2 yılık en yüksek seviyesine ulaşırken 2017 Aralık’taki rekor üretim hacminin %1,9 gerisinde kalmıştır. Bir önceki çeyreğe göre üçüncü çeyrekte %1,8 olan üretim artışı dördüncü çeyrekte %1,5 olmuş, böylece sektörde büyüme trendi 1 yıla ulaşmıştır.

Aralık ayında yıllık bazda imalat sanayi üretimi %9,1 artmış, bu artışlar madencilik ve taşocakçılığı sektöründe %9,8 olurken, elektrik-gaz-buhar üretiminde %0,3 düzeyinde kalmıştır. 2019 genelinde ise imalat sanayi üretimi %0,7 daralırken madencilik ve taşocakçılığı üretimi %1,5 büyüme kaydetmiştir. Elektrik-gaz-buhar üretimi ise 2018’e göre değişmemiştir.

Mal gruplarına göre bakıldığında, geçen yılın aynı ayına göre ara malı imalatı %10,6, sermaye malı imalatı ise %12,4 artışla ekonomik aktivitede ve yatırımlarda büyüme sinyali vermeye devam etmiştir. Dayanıklı tüketim malı üretimi %4,8 artışla 5 ay aranın ardından yıllık bazda büyüme bölgesine geri dönmüştür. Dayanıksız tüketim malları %6,3, enerji ise %5,1 ile toparlanmayı sürdürmüştür. 2019 genelinde ise ara malı ve dayanıklı tüketim malı üretimi sırasıyla %3,6 ve %2,2 daralarak sanayi üretiminin düşmesinde belirleyici olmuştur. Sermaye malı üretimi 2018’le aynı seviyede kalırken dayanıksız tüketim malı ve enerji üretimi %2,6 ve %4,8 büyüme kaydetmiştir.

Aralık’ta imalat sanayi altında faaliyet gösteren 24 alt sektörden 20’sinde üretim yıllık bazda artarken Kasım ayına göre ise 24 alt sektörün 18’inde büyüme kaydetmiştir. Yıllık bazda en yüksek üretim artışı %31,5 ile diğer ulaşım araçlarının imalatı sektöründe yaşanırken bu sektörü %20,4 ile kağıt ve kağıt ürünleri imalatı, %18,8 ile makine ve ekipmanların kurulum ve onarımı takip etmiştir. Üretim ve ihracatta görece yüksek ağırlığı olan diğer sektörlerden motorlu kara taşıtlarında %7,9, makine-teçhizat imalatında %14,4, gıda ürünlerinde %8,1, tekstil ve giyimde ise sırasıyla %11,6 ve %10,7 üretim artışı yaşanmıştır. Buna karşılık tütün ürünleri %26,2, mobilya imalatı %3, bilgisayarların, elektronik ve optik ürünlerin imalatı %2,8 daralma kaydetmiştir. 2019’da en güçlü üretim artışları %28,7 ile rafine petrol ürünleri, %25 ile diğer ulaşım araçları ve %18,3 ile bilgisayarların, elektronik ve optik ürünlerin imalatında yaşanırken en sert düşüşler %14,3 ile mineral ürünler imalatı, %10,6 ile ağaç ürünleri ve %10,5 ile ana metal sanayide gerçekleşmiştir.

Aralık ayı sanayi üretimi verileri, güçlü baz etkilerinin rakamları artış yönünde etkilemesine rağmen, sanayi sektörü aktivitesinde genele yayılan bir toparlanma eğilimine işaret etmektedir. Bu tabloda özellikle enflasyonist baskılardaki geri çekilme, faizlerdeki düşüş ve kredilerdeki ivmelenmeye bağlı olarak iç talepteki canlılık belirleyici olmaktadır.

Ocak ayı öncü göstergelerine bakıldığında İSO Türkiye İmalat PMI endeksinin 51,3 ile son 22 aylık dönemde ilk kez 50,0 eşiğini geçtiği ve yeni sipariş endeksinin 2018 Mart’tan beri en yüksek seviyeye ulaştığı görülmektedir. Reel kesim güven endeksi ise yıla hafif düşüşle başlamakla birlikte 106,4 ile 20 ayın en yüksek ikinci seviyesindedir. Bu veriler sektörde devam eden kırılganlıklara ve artan jeopolitik risklere karşın sektörün 2020’ye güçlü bir başlangıç yaptığına işaret etmektedir.