< Previous38 EKİM 2020 “SEKTÖRÜN AKREDİTE LABORATUVARA ACİL İHTİYACI VAR” Enerji ve Elektrik Ekipmanları Sanayii adına İSO Meclis Üyesi Rıdvan Mertöz: Ankara TEDAŞ’ı 2018 yılında ziyaret ettiğimizde elektrik sektörümüzün ihtiyacı olan laboratuvar konusunda bize çok güzel müjdeler verilmişti. Bandırma’da yapılması planlanan, 2020 yılında da inşasının başlayacağını müjdeledikleri laboratuvar projesinin son durumunu merak ediyoruz. Sektörün akredite laboratuvara acil ihtiyacı var. Özellikle tip testi cihazlarının kontrolü konusunda ülkemizin sıkıntısı bulunuyor. Bu konuda çok önemli bir alışma olacağını umut ediyorum. Yenilenebilir enerji, rüzgar enerjisi ve güneş enerjisiyle ilgili konuları meslek lisesi müfredatına eklenmesinin yararlı olacağını düşünüyoruz. Bu konuda bakanlıktan destek bekliyoruz. Ayrıca bakanlığımızın elektrik fuarlarımızda da yanımızda olmasını istiyoruz. Özellikle biz ihracatçılar dünyanın birçok yerinde firmalarımızı ülkemizi tanıtmak için fuarlara katılıyoruz. Bakanlığımızın fuarlarımızı ziyaret etmesini rica ediyoruz. “YIL BAŞINDA YAPTIĞIMIZ İSKONTOLAR YIL SONUNDA ERİYOR” Endüstriyel Yemek Sanayii adına İSO Meclis Üyesi Hüseyin Bozdağ: Endüstriyel yemek sektörü olarak doğal gazla yemeğimizi pişiriyor, arabalarımızla dağıtıyoruz. Aynı zamanda makinelerimizde de elektrik olarak kullanıyoruz. Dolayısıyla kamu alanında özellikle çalışan arkadaşlarımız yarı kamu işi yapıyor. Ayrıca sektör olarak baktığımızda da 6,5 milyar doları işliyoruz ve 3,5 milyar dolara yakın da kamusal alanda çalışıyoruz. Ordumuzun, askerlerimizin ve hastanelerimizin yemeğini yapıyoruz. Sektör olarak, konuyla ilgili sektörel bir ayrımcılık olmamasına özen göstermek kaydıyla destek bekliyoruz. Aşağı yukarı Türkiye’de 100 bine yakın komple ticari araç kullanıyoruz. Dolayısıyla bu araçlara akaryakıt alınırken, akaryakıt firmalarıyla anlaşmalar yapıyoruz. Bir sözleşme imzalıyoruz ve bu sözleşmenin karşılığında da tüketimimize göre bir iskonto alıyoruz. Her seferinde iskontolarımızı bir adım daha geriye gidiyor, hep gerekçe de Enerji Piyasası Kurumu’nun bir formülünü bizim önümüze koyuyor olmalarıdır. Yıl başında yapıtımız iskontolar, yıl sonuna kadar eriyip gidiyor. “SÜRESİZ TEMİNAT MEKTUBU CİDDİ BİR MALİYET” Mineral Ürünler Sanayii adına Meclis Üyesi Ferdi Erdoğan: Elektrik konusunda tedarikçinin firmalardan istediği süresiz teminat mektubu çok ciddi bir maliyet oluşturuyor. Sürenin kısaltılmasını ve firmayla tedarikçinin masrafının paylaşılmasını istiyoruz. Elektrik tedarikçisiyle yapılan anlaşmalar tek taraflı olup, fesih hakkı ise tedarikçide bulunuyor. Dolayısıyla yıllık uygulamada firmanın maruz kaldığı herhangi bir problemde, tedarikin tek taraflı kontratı iptal etme hakkını kullanması müşteriyi zora sokabiliyor. Madencilik faaliyetlerinin yapıldığı alanlarda enerji hatları bulunuyor. Rüzgar enerji santrallerini ruhsatları alttaki madencilik faaliyetini engelliyor. Dolayısıyla burada bir düzenlemeye ihtiyaç var. Özellikle sanayi ham maddesi olan sahalarda, bu tip ihracata dayalı ve katma değeri yüksek ürünlerin üretiminde kullanılan madenlerin üstüne alınan RES, yani rüzgar enerji santralleri, alttaki madencilik faaliyetini engelliyor. Burada bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu arz ediyorum. KAPAK MESKOM40 EKİM 2020 “OSB’LER İÇİN İNDİRME SAHASINA İHTİYAÇ VAR” Dış Giyim Sanayii adına İSO Yönetim Kurulu Üyesi Vehbi Canpolat: Kırklareli OSB’de bir iplik fabrikasına sahibiz. Bilindiği gibi elektrikle alakalı şavk sahası denilen bir indirme sahası bulunuyor. Hem bizim bulunduğumuz hem de Türkiye’deki bazı OSB’lerde ne yazık ki bunlar yok. Dolayısıyla ciddi bedeller ödemek zorunda kalıyoruz. OSB’nin dışında olsak bu parayı ödemeyeceğiz ama OSB’de olduğumuz için ciddi rakamlar ödemek zorunda kalıyoruz. Biz iplik fabrikasıyız ve ayda 2 milyon kilovatsaat gibi ciddi bir elektrik tüketiyoruz. OSB’ler için indirme sahasını yapma zorunluluğu getirilebilir mi? Kırklareli OSB’nin dağıtım lisansı var. Ancak indirme sahası, şavk sahası dediğimiz alan kurulmamış. Bizim defalarca girişimimize rağmen bu konuda bir ilerleme kaydedemedik. Neticede elektriğin parasını oradaki sanayici ödüyor. Bu konuda destek bekliyoruz. İplik sanayisinde elektriğin kalitesi çok çok önemli. Ne yazık ki ciddi sayıda elektrik kesilmesi yaşanıyor. Dolayısıyla ürettiğimiz ipliğin kalitesi düşüyor. Bölgedeki elektrik üreten şirketin iyileştirmeye gitmesi gerekiyor. “ELEKTRİK ZAMLARI OPERASYONEL MALİYETLERİMİZİ ARTIRIYOR” Beyaz Eşya ve Ev Aletleri Sanayii adına Arçelik Kalite, Sürdürülebirlirlik ve Resmi İlişkiler Direktörü Fatih Özkadı: Ulusal enerji verimliliği eylem planı kapsamında yürütülen çalışmalar, son dönemde ülkemizin enerji yoğunluğunun düşürülmesi adına büyük yarar sağlıyor. Gerek eylem planı kapsamında gerekse 11’inci kalkınma planında sanayide enerji verimliliğinin artırılması ve inovatif teknolojilerin millileştirilmesi adımlarını dikkatle izliyoruz. 2018 yılı başından bu yana tek terimli orta gerilim sanayi elektrik tarifesine yüzde 109 zam geldi. Bu zamlar üretimde önemli bir kalem olan operasyonel maliyetlerimizi sürekli artırıyor. Özellikle Uzak Doğu ile rekabetçiliğimizi önemli bir şekilde etkiliyor. 2019 yılında elektrik motoru nedeniyle cari açığımız 584 milyon dolar civarındadır. İhracatta önemli payı olan beyaz eşya üretimimiz için yerli elektrik motoru üretiminin desteklenmesi hem cari açık hem de COVID-19 sonrası dönemde tedarik zinciri risklerimiz açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. “YEKDEM MALİYETLERİ DÖVİZ KURUNDAN ETKİLENİYOR” Beyaz Eşya ve Ev Aletleri Sanayii adına Meslek Komitesi Üyesi Abdullah Böyet: Avrupa Birliği’ne satış yapmak isteyen plastik üreticilerinin enerjilerinin bir kısmını yenilenebilir enerjiden üretmesi ya da satın alması zorunluluğu konusunda bir duyum aldık. Bu konu hakkındaki gelişmeleri merak ediyoruz. YEKDEM maliyetleri, döviz kurundan ciddi ölçüde etkileniyor. Dolayısıyla bu konuda bir kolaylık sağlanmasını rica ediyoruz. Kurun sabitlenmesini rica ediyoruz. OSB’lerin bazılarında, katılımcılarına fatura keserken YEKDEM mahsuplarına birim fiyattan yapılıyor. Ancak bu tüketim bazlı değişikliklerde daha çok elektrik tüketene daha fazla YEKDEM bedeli ödeyeceği anlamına geliyor. Bu konuda OSB’lerde bir yönetmelik ya da bir ibare var mıdır diye merak ediyorum. PTF ve YEKDEM tahminlerini yılbaşında web sitesinden takip ediyoruz. Fakat yılsonu geldiğinde ciddi sapmaların olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bu durum bizim maliyetlerimizin ve bütçemizin sapmasına sebebiyet veriyor. Bu konuda bir iyileştirme yapılmasını rica ediyoruz. KAPAK MESKOM42 EKİM 2020 “GERİLİM DALGALANMALARI EKİPMAN HASARLARINA SEBEP OLUYOR” Kara Taşıtları Ana Sanayii ve Karoseri Sanayii adına Ford Otosan Merkezi Bakım ve Yardımcı İşletmeler Yöneticisi Fatih Sarı: Bilindiği gibi abonelerin haklarını ve zararlarını korumak adına halihazırda yürürlükte olan bir yönetmeliğimiz var. İletim sistemi için bu konuda herhangi bir düzenleme yapılmamış durumda. Dolayısıyla iletim hatlarından beslenen şirketlerin gerilim dalgalanmalarından dolayı da yaşamış olduğu mağduriyetler için haklarını arayabilecekleri herhangi bir platform bulunmuyor. Bunun oluşturulması neticesinde, enerji kalitesinin hızlıca iletim hatlarında da yükseleceğini düşünmüyoruz. Bahsi geçen gerilim dalgalanmaları üretim duruşlarına, ekipman hasarlarına sebep oluyor. Bilindiği üzere enerjide yaşanan her bir dalgalanmanın gerek arıza gerekse duruş açısından maliyetleri oluyor. Ayrıca yenilenebilir enerji kaynaklarında yerli ürün kullanımına yönelen şirketler için bu tip enerji tasarruf projelerine uygulanan destek oranları, mevcut uygulamalardan farklı olabilir mi diye de merak ediyorum. “YEKDEM DÖVİZE BAĞLI OLMAKTAN ÇIKARILMALI” Kağıt ve Kağıt Ürünleri Sanayii adına Meslek Komitesi Üyesi Murat Kayhan Ural: YEKDEM, sanayici için ciddi ve öngörülmeyen bir maliyet kalemidir. Bu nedenle döviz bazında alım garantili sistemin 2021 sonrasında tekrar hayata geçirilmesini istemedik. YEKDEM’in yeni dönemde dövize bağlı olmaktan çıkarılmasını, TL’yle işlem gören bir yapıya kavuşturulmasını istedik. Bunun da bir anlamda müjdesini aldık. Yenilenebilir enerji politikamız ihale bazlı rekabete açık hale getirilmesinden yanaydık. Dünyada bu sistemin son derece başarılı bir şekilde uygulandığı Almanya gibi ülkeler bulunuyor. Başarılı örneklerin yeni dönemde Türkiye’ye uyarlanması gündeme alınmalıdır diye görüş bildirmiştik. Bu konuda da yarışmalarla en uygun fiyatı bulacak şekilde önlemler alınmaktadır açıklamasında bulunuldu. Enerji maliyetlerinde PTF artı YEKDEM oranı yüzde 20 civarındadır. Bizim yaptığımız yıllık ortalama içinde bu oranı gördük. Bu oranın düşürülmesini istedik. Bu kadar değişken durumlar bir bütçe yönetimi için nakit akışı anlamında zaman zaman sıkıntılar çıkartıyor. Öngörülebilirlik sanayici için çok önemli. “ENERJİ MALİYETLERİ NEDENİYLE İSTİHDAMDA ZORLANIYORUZ” Deri, Kürk Giyim ve Aksesuarları Sanayii adına İSO Meclis Üyesi İbrahim Aydoğan: Enerjiyi iki bölümde kullanıyoruz. Fabrikalar ayrı konfeksiyoncular ayrı bir şekilde enerjiyi kullanıyor. Temmuz ayı itibarıyla özellikle global pazarlardan çok büyük talepler aldık. Enerji maliyetleri ve diğer yüksek maliyetlerden dolayı istihdam konusunda zorluk yaşıyoruz. Bizler yüzde 20 sanayi sicil belgemiz olduğundan dolayı indirim alıyoruz. Bu oranın biraz daha yüksek olmasını talep ediyoruz. Ayrıca fabrikalar kısmı için güneş enerjisinden faydalanmak istiyoruz. KAPAK MESKOM44 EKİM 2020 “TEMEL GİRDİLERİN KDV’Sİ DÜŞÜRÜLMELİ” Elektrik, Elektronik, Bilişim ve Kablo Sanayii adına Meslek Komitesi Üyesi Hüseyin Uran Tiryakioğlu: Dövizdeki dalgalanmadan dolayı enerji maliyeti yükseliyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı her yıl için ortalama döviz kurlarını ve büyüme oranlarını ilan ediyor. YEKDEM’deki bu parametreleri ilan edilen kurlara endekslesek nasıl olur diye düşünüyoruz. Dolayısıyla hem bütçe hem maliyet hem de sıçramaların önüne geçebilir miyiz? YEKDEM’de dövize bağlı parametreleri her yıl ilan edilen Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca ilan edilen oranlara sabitlemeyi öneriyoruz. Diğer bir konu olan KDV oranı yüzde 18. Halbuki sanayinin ve birçok yerin temel girdisini enerji oluşturuyor. Bu tür temel girdilerin KDV’sini düşürmek faydalı olacaktır diye düşünüyoruz. Çünkü KDV’nin finansmanı diye bir şey var. Enerjiyi kullanılarak elde edilen ürünlerin parası altı, yedi ay sonra geliyor. Dolayısıyla biz yüzde 18 KDV’nin finansmanını yapmış oluyoruz. Sonunda mahsuplaşılıyor. Devlet bu durumdan hiçbir şey kaybetmiyor. Sadece yüzde 1’e düşürdüğü zaman üreticiler KDV’nin finansmanından bir avantaj elde ediyor. “KARBON VERGİSİ EK BİR MALİYET OLUŞTURACAK” Demir Çelik ve Sıcak Hadde Ürünleri Sanayii adına Meslek Komitesi Üyesi Metin Tayfun İşeri: Demir-çelik sektörü olarak en büyük sıkıntımızı maliyet oluşturuyor. Maliyet de YEKDEM’den kaynaklanıyor. Mart, nisan ve mayıs aylarında, dolar bazında iki misli ton başına maliyet geldi. Bu biraz bizi üzdü, canımızı sıktı. Şimdi normale döndü, herhangi bir sıkıntımız da yok. Çevre Bakanlığı’nın karbon vergisiyle ilgili bir çalışması var. Bu da ek bir maliyet oluşturacak. Bir de YEKDEM’den gelen bir maliyet bulunuyor. Karbon vergisi geldiği takdirde YEKDEM’den vazgeçilebilir mi diye merak ediyorum. “ELEKTRİK KESİNTİLERİ YÜZÜNDEN ZARAR EDİYORUZ” Kauçuk ve Kauçuk Teknolojileri Sanayii adına Meslek Komitesi Üyesi Kamil Berat Öztimur: Ferizli OSB Sakarya’da yatırım yapmış orta büyüklükte bir müteşebbisim. Kendi gücümle, kuvvetimle devletime, milletime inanarak 2015 yılında işe başladım. Memlekette yaşanan pek çok sıkıntıya rağmen hiç durmadım, yılmadım yatırımımı tamamladım. Çünkü ben hep işime inandım. Tamamen yurt dışından gelen ham maddelerle yaşayan, üreten bir sektör içindeyiz. Sektörümüzün çok ağır enerjiye ihtiyacı var. Çok güçlü makinelerle, büyük mikserlerle enerjiyi çok tüketen bir sektörüz. Elektrik kesintileri yüzünden zarar ediyoruz. Hepsi yurda petrol türevi giren malzemelerdir. Pek çok kez dile getirdik, fakat bir ilerleme kaydedemedik. Hala trafo, indirme merkezi faal olmadı. Bu anlamda sıkıntım büyük ve çözüm aranmasını rica ediyoruz. KAPAK MESKOM“YATIRIM ÖMRÜNÜ TAMAMLAYAN HAVAİ HATLARI DEĞİŞTİRİLMELİ” Metal Aletler, Hırdavat ve Isı Cihazları Sanayii adına İSO Meclis Üyesi Gökhan Turhan: Silivri bölgesinde yaklaşık 60 kilometre uzunluğunda havai hatlarımız var. Bu hatlar bize sorun yaratıyor. Ancak mart, nisan, mayıs, haziran ve temmuz aylarında neredeyse hiç elektrik kesintisi olmadı. Pandemi döneminde de hiç durmadan çalışmaya devam ettik. Ancak ağustos ayında çok ciddi kesintilerimiz oldu. Bunun da ana sebebinin göçmen kuşlar, özellikle leylekler olduğunu düşünüyoruz. Yatırım ömrünü tamamlayan havai hatların değiştirilmesi yönünde ilgililerden destek bekliyoruz. Bunlar hem çevreye hem de bölge sanayicisine ciddi sıkıntılar getiriyor. Kınalı ve Ortaköy bölgesine yapılması gereken iki trafo hattımız var. Bunların ihalelerinin yapılıp bölge sanayicisine destek olunmasını rica ediyorum. Enerji verimliliği konusunda ciddi çalışmalara ihtiyacımız var. Armatür, valf, musluk, tesisat ekipmanları ve vana sanayiinin temsilcisi olarak bu konuda ulusal bir stratejiye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. “TEMİNATLAR YÜKSEK FİNANSMAN GETİRİYOR” Metal Yapı ve Yapı Parçaları Sanayii adına Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Pelin Arslan: KDV’nin yüzde 18’den yüzde 1’e indirilmesi konusu için Bakanlık yetkilileri, bu sorunun kendileri ile alakalı olmadığını söyledi. Biz de İstanbul Sanayi Odası olarak, o zaman gerekli bakanlığa bunun yazısını yazarız diye düşündük. Ayrıca firmalardan talep edilen teminatlar yüksek finansman oluşturuyor. Teminat mektupları için ödediğimiz komisyonlar da yüksek kalıyor. Teminat mektupları için devletin bankalarla irtibatta olup her bankanın sabit ve cazip bir oran belirlemesini rica ediyoruz. Komisyon oranının bu zorlu süreçte düşürülmesi konusunda destek bekliyoruz. 46 EKİM 2020 KAPAK MESKOMsanayiciye ulaşmanın en doğru mecrası...Next >