< Previous26 TEMMUZ 2021 ASYA, SALGININ ŞİDDETLENMESİNDEN OLUMSUZ ETKİLENDİ Hindistan’da son dönemde şiddetlenen salgın, ekonomik aktivitenin daralmasına yol açtı ve bu gelişme sekiz aylık büyüme dönemini sona erdirdi. Diğer Asya ekonomileri de salgının şiddetlenmesinden olumsuz etkilendi ve bu durum çoğu ekonomide büyüme hızının yavaşlamasına ya da üretimin daralmasına yol açtı. İstanbul Sanayi Odası Türkiye İhracat İklimi Endeksi hakkında değerlendirmede bulunan IHS Markit Ekonomi Direktörü Andrew Harker, şunları söyledi: “Türk imalat sektörünün ihraç ürünlerine yönelik talep açısından kıtadan kıtaya değişkenlik gösteren bir tablo söz konusu. Avrupa ve Kuzey Amerika’da aktivite güçlü şekilde artıyor. Söz konusu artış, kısıtlamaların gevşetilmesine ve başarılı aşı kampanyalarına bağlı olarak birçok ülkede benzeri görülmemiş düzeylerde gerçekleşiyor. Bu gelişmeler, mayısta ihracat ikliminin rekor seviyelere yaklaşan bir iyileşme göstermesinde belirleyici oldu. Öte yandan, Covid-19 salgınının şiddetlendiği Güney Amerika ve Asya’nın zorlanmaya devam etmesi, en azından yakın dönem için bu bölgelerdeki talebin baskı altında kalabileceğine işaret ediyor.” T ürkiye imalat sektörünün ana ihracat pazarlarındaki faaliyet koşullarını ölçen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi’nin Mayıs 2021 dönemi sonuçları açıklandı. Endekste eşik değer olan 50,0’nin üzerinde ölçülen tüm rakamlar ihracat ikliminde iyileşmeye, 50’nin altındaki değerler ise bozulmaya işaret ediyor. Nisanda 56,0 olan İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi mayısta 58,4’e yükselerek Türk imalat sanayi ihracatçılarının talep koşullarında belirgin bir iyileşmeye işaret etti. Söz konusu rakam, anket verilerinin başladığı Ocak 2002’den beri en yüksek değerlerden biri olarak kaydedildi ve Haziran 2006’daki rekor düzeye oldukça yakın gerçekleşti. Talepteki güçlü artışa bağlı olarak, bazı ana ihracat pazarlarının ekonomik faaliyetlerinde benzeri görülmemiş yükselişler kaydedildi. Birleşik Krallık’ta üretim Ocak 1998’den beri en yüksek oranda artarken, ABD’de büyüme bundan daha da hızlı gerçekleşti. Bu iki ekonomi birlikte Türk imalat ürünleri ihracatının yaklaşık yüzde 13’ünü oluşturuyor. Mayıs ayında Euro Bölgesi’nin talep görünümünde de iyileşme yaşandı. ORTA DOĞU’DA ARTIŞ VE AZALIŞLAR VAR Mayısta Orta Doğu’ya bakıldığında, Suudi Arabistan’da ekonomik aktivite önceki aya göre ivme kazanarak yaklaşık üç buçuk yılın en hızlı artışını gerçekleştirdi. Öte yandan, büyüme Birleşik Arap Emirlikleri’nde son üç ayın, Katar’da ise son 11 ayın en düşük düzeylerine geriledi. Mısır ve Lübnan’ın üretiminde ise düşüş kaydedildi. Latin Amerika’nın bazı bölgeleri Covid-19 salgınının etkilerine bağlı olarak zorlanmaya devam etti. Kolombiya’nın üretiminde sert düşüş kaydedilirken Meksika belirgin bir şekilde daralma bölgesinde kaldı. MAKRO İstanbul Sanayi Odası Türkiye İhracat İklimi Endeksi İSO TÜRKİYE İHRACAT İKLİMİ ENDEKSİ MAYIS AYINDA 58,4 OLDUMAKRO GÜNDEM NİSANDA SANAYİ ÜRETİMİ AYLIK YÜZDE 0,9 AZALDI 28 TEMMUZ 2021 TÜİK tarafından açıklanan sanayi üretim endeksi, Nisan 2021 ayında takvim ve mevsim etkisinden arındırılmış verilerle bir önceki aya göre yüzde 0,9 oranında azalarak son bir yıllık dönemde ilk kez düşüş gösterdi. Son üç ayın ortalama endeksinin bir önceki üç ay ortalamasına göre artış hızı mart ayında yüzde 2,5 iken nisanda yüzde 1,4’e geriledi. 2020 Nisan’da COVID-19 nedeniyle uygulanan karan- tina önlemlerinin yol açtığı sert daralma nedeniyle takvim etkisinden arındırılmış endeks 2021’in aynı ayında beklentilerle uyumlu bir şekilde yıllık baz- da yüzde 66 gibi yüksek bir artış gösterdi. Böylece 2021’in ilk dört ayının ortalama endeksi 2020’nin aynı dönemine göre yüzde 22,6 büyüme kaydetti. Nisanda sanayi üretiminin mart ayına gösterdiği düşüş oldukça genele yayılı bir görünüm sergiledi. İmalat sanayi üretimi 11 aylık kesintisiz artışın ardından nisanda yüzde 0,7 daralma sergilerken madencilik ve taşocakçılığı üretimi yüzde 4,1 ile üst üste üçüncü ay düşüş kaydederek 2020 Kasım ayından beri en düşük seviyeye geriledi. Marttaki güçlü artışın ardından elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağı- tımı sektörü endeksi de yüzde 1,3 azaldı. Mal gruplarına göre, nisanda en belirgin aylık düşüş yüzde 2,1 ile ara malları ve yüzde 1,9 ile dayanıksız tüketim mallarında gerçekleşti. Dayanıklı tüketim malı imalatı yüzde 0,4 ile nispeten hafif bir düşüş kaydetti. Enerji üretimi marttaki güçlü büyümenin ar- dından yüzde 0,4 artışla ivme yitirirken sermaye malı imalatı ise martta yüzde 1,9 azaldıktan sonra nisanda yüzde 2,1 toparlanma sergiledi. Nisan 2021’de takvim ve mevsim etkilerinden arındırılmış sanayi üretimi aylık yüzde 0,9 azalırken takvim etkisinden arındırılmış endeks ise geçen yılki salgın önlemlerine bağlı olumlu baz etkileriyle yıllık yüzde 66 arttı. Şubatta imalat sanayi altındaki 24 alt sek- törün 17’sinde üretim mart ayına kıyasla düşüş gösterdi. Motorlu kara taşıtları yüzde 3,9, tekstil ürünleri imalatı yüzde 1,8 oranında üretim kayıplarıyla nisan ayında sanayi üretiminin azalmasında en yüksek etkisi olan sektörlerdir. Yine aylık bazda en sert üretim daralmaları yüzde 6,8 ile içeceklerin imalatı ve yüzde 4,8 ile gıda ürünlerinin imalatı sektörlerinde yaşandı. Üretimi artan sektörler arasında en güçlü aylık artış yüzde 26,6 ile bilgi- sayarların, elektronik ve optik ürünlerin imalatı sektöründe yaşanırken bu gelişme toplam sanayi üretiminin daralma hızını 0,5 puan sınırladı. Aylık bazda yüksek üretim artışı yaşayan diğer sektörler ise kayıtlı medyanın basılması ve çoğaltıl- ması (yüzde 14,4), rafine petrol ürünleri (yüzde 8,6) ve diğer ulaşım araçlarının imalatı (yüzde 7,69) oldu. Öncü göstergelere bakıldığında, nisanda 50,4 olan İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat PMI mayısta 49,3’e gerileyerek son bir yıllık dönemde ilk kez daralma bölgesine geçti. Bu düşüşte özellikle üretim ve yeni siparişlerdeki azalma be- lirleyici oldu. TCMB tarafından açıklanan mevsimsellikten arındırılmış (MA) Reel Kesim Güven Endeksi ise mayısta 107,1 ile imalat sektöründe halen iyimserli-İSO SANAYİ 29 ğin güçlü olmakla birlikte ilk çeyreğe göre kısmen azaldığını gösteriyor. Mayısta imalat sektörü kapasite kullanım oranı (MA) ise nisan ayına göre 1 puanlık düşüşle yüzde 75,2’ye geriledi ve son yedi ayın en düşük değerini aldı. Tüm bu veriler mayıs ayında yine yüksek pozitif baz etkileriyle yıllık bazda güçlü bir üretim artışı beklenmekte olsa da tam kapanma- nın etkisiyle aylık olarak yine düşüş yaşanabileceğine işaret ediyor. Özetle, nisan ayında sanayi üretiminin son bir yıllık dönemde ilk kez aylık bazda düşüş göstermesi ilk çeyrekte büyük oranda direncini koruyan ekonomik aktivitenin ikinci çeyrekte yavaşladığını gösteriyor. Bu durum Türkiye’deki Covid-19 vaka sayılarında yaşanan sert artışların ve uygulanan tam kapanma önlemlerinin yanı sıra tedarik zincirlerinde yaşanan zorlukların da etkisini yansıtıyor. Son dönemde yurtiçinde gözlenen finansal oynaklıklar ve borçlanma maliyetlerinde yaşanan artışlar sektörün faaliyet koşulları- nı olumsuz etkiliyor. Bu nedenle, dünyada hızlanan aşılamaların ve salgın önlemleri- nin gevşetilmesine bağlı olarak küresel ta- lep ortamındaki iyileşme sektörün üretim aktivitesine beklenenden sınırlı yansıdı. Önümüzdeki dönemde toplumsal bağışık- lık sürecinin yurt içinde de hızlanması, iç talebin sanayiye desteğini artıracak. Ancak yılın ikinci yarısında güçlü ve sürdürüle- bilir büyümenin sağlanabilmesi için fiyat istikrarı ve finansal istikrar alanındaki be- lirsizliklerin giderilmesi önem taşıyacak. -0,6 1,1 -4,7 3,9 -2,5 3,7 -0,8 1,1 2,0 -0,4 2,5 -6,2 -30,0 18,7 17,6 8,2 3,0 1,6 1,1 1,4 1,1 0,9 0,2 0,7 -0,9 -35 -30 -25 -20 -15 -10 -5 0 5 10 15 20 25 30 3530 TEMMUZ 2021 İ stanbul Sanayi Odası (İSO), sürdürülebilirlik ile ilgili hayata geçirilecek politikaları belirlemek amacıyla, sanayiciler, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve uzmanlardan oluşan bir Sürdürülebilirlik Platformu kurdu. 15 Haziran 2021’de İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğinde ilk toplantısını yapan platformda sanayinin sürdürülebilirlik konusundaki dönüşümüne yönelik stratejik öneriler oluşturuldu. Sürdürülebilirlik Platformu’nun ilk toplantısı, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğinde video konferans yöntemiyle yapıldı. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, açılışta yaptığı konuşmada geçtiğimiz 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda İstanbul Sanayi Odası tarihinde bir ilki gerçekleştirerek, İSO Meclis toplantısını çocukların katılımıyla düzenlediklerini ve Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini devralan Melike Görçeker’in kendilerine “İnsanlığın böylesine bencil olduğu bir dünyada, siz değerli büyüklerimiz; bizlere nasıl bir yarın bırakmayı hedefliyorsunuz? Çok daha güzel 23 Nisanlar için yarınlarımızı elimizden almayın” diye seslendiğini hatırlattı. Melike’nin bu soru ve temennisinin bir iş insanı, bir ebeveyn ve İstanbul Sanayi Odası başkanı olarak aklından hiç ÇALIŞMALARINA BAŞLADI SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK PLATFORMU İSTANBUL SANAYİ ODASI İstanbul Sanayi Odası, sürdürülebilirlik ile ilgili politikaları belirlemek amacıyla Sürdürülebilirlik Platformu kurdu. İlki 15 Haziran 2021’de İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda sanayinin sürdürülebilirlik konusundaki dönüşümüne yönelik stratejik öneriler oluşturuldu. İSO SANAYİ 31 çıkmadığını belirten Bahçıvan, iklim değişikliği riskini nasıl yönetecekleri ve Melike’nin sorusuna nasıl bir yanıt bulacaklarının temel meseleleri olması gerektiğini dile getirdi. Bilimsel araştırmaların bugünden itibaren 2030 yılına kadar her yıl karbon emisyonlarını yüzde 7,6 azaltamazlarsa işlerin daha da kötüye gideceğini gösterdiğini kaydeden Bahçıvan, oysaki azaltmak bir yana dünyanın yıllık yüzde 2’lik artışa doğru ilerlediğini ifade etti. ERDAL BAHÇIVAN: “TÜM DÜNYA İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE OLMALI” Pandemi nedeniyle yaşamakta oldukları küresel krizin kendilerine ekonomi, sosyal hayat ve doğanın birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğunu bir kez daha gösterdiğine dikkat çeken Bahçıvan, ayrıca karşı karşıya oldukları zorlukların hiçbir ülke tarafından tek başına çözülemeyeceğini ve tüm dünyanın iş birliği içinde çalışması gerektiğini de hatırlattığını aktardı. Bahçıvan, bu nedenle böylesi bir krizin çözümünü, büyümenin sürdürülebilir ve kapsayıcı olduğu ve kimsenin dışarıda veya geride bırakılmadığı yeni bir kalkınma modelinde aramaları gerektiğini dile getirdi. Bahçıvan, geldikleri noktada geleceklerini, üretim ve tüketime yüklenen yeni anlam ve anlayışın belirlediğini ve işin özünün “Nasıl üretiyoruz ve nasıl tüketiyoruz?” sorularında düğümlendiğini anlattı. Bu kapsamda devletlerden sürdürülebilir kalkınma hedeflerini gerçekleştirmeye yönelik politika oluşturmaları ve eyleme geçmeleri beklenirken, bireylerde de sürdürülebilir yaşam pratiklerinin ve önceliklerinin geliştiğini kaydeden Bahçıvan, bugün birçok hükümet, kamu, özel sektör ve finans sistemi oyuncularının iklim değişikliğinin göz ardı edilemeyecek bir risk faktörü olduğunun bilinciyle hareket ettiğini belirtti. Ülkelerin politika ve stratejilerinde yer almaya başlayan çevre hassasiyetinin; yatırımcıların ve şirketlerin değişmesinde de etkili olduğunu görmeye başladıklarını vurgulayan Bahçıvan, 16 trilyon dolardan fazla varlığı temsil eden 70’in üzerinde küresel yatırımcının 2050 yılına kadar “net sıfır karbon” yatırımcısı olmayı amaçladığını aktardı. “SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR DÜNYA İÇİN DEĞİŞİM MAROTONU BAŞLADI” Hızı henüz istenilen düzeyde olmasa da sürdürülebilir bir dünya için değişim maratonunun başladığını belirten Bahçıvan, bu doğrultuda, Türkiye’nin Paris Anlaşması´nı onaylamayan tek G20 ülkesi olarak kalmasının üzüntü verici olduğunu söyledi. Bahçıvan, Türkiye´nin süreci tamamlayarak anlaşmaya taraf olmasının uluslararası ticaret açısından da Türkiye adına önemli kazanımlar doğuracağını dile getirdi. Türkiye sanayisinin bu anlamdaki dönüşümünün de önemine değinen Bahçıvan, İSO olarak durumun ciddiyetinin farkında olduklarını ve sürdürülebilirlik konusunu 2021 yılında en önemli gündem maddeleri yaparak, bu yönde organizasyon yapılarını yenileyerek ve birçok etkinlik planlayarak çalışmalarını sürdürdüklerini anlattı. İSO olarak sanayinin geleceği olarak gördükleri girişimcilere, her zaman ayrı bir önem gösterdiklerini belirten Bahçıvan, “Bu kapsamda İTÜ Arı Teknokent ile 2015 yılından bu yana geleceğin sanayicilerini ödüllendirmek üzere yapmakta olduğumuz ortak çalışmayı bu yıl “sürdürülebilirlik” konusundaki girişimleri desteklemek üzere bir adım ileri götürdük. Yılın sonunda ise, sürdürülebilirlik alanında yeni girişim ve teknolojileri desteklemenin heyecanının yaşayacağız. Ayrıca sürdürülebilirlik alanında üretim, araştırma ve geliştirme yapan kişi ve kurumların elde ettiği yenilikçi deneyim ve birikimleri paylaşmalarını ve iş birlikleri geliştirmelerini sağlamak üzere ‘İSO Açık İnovasyon Platformu’nu hayata geçireceğiz” şeklinde konuştu. İSO Başkanı Bahçıvan, şöyle devam etti: İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan32 TEMMUZ 2021 KAPAK “İSO Genç Araştırmacı Programı ile de 21’inci yüzyılın akademik önderliğini yüklenecek genç araştırmacıların sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarını destekleyeceğiz. Öte yandan; tüm yıla yayılmış şekilde sürecek faaliyetlerimizi yılsonunda Sürdürülebilirlik Zirvesi ile taçlandırmayı hedefliyoruz. Gelenekselleşen İSO Sanayi Kongresi bu yıl 15. kez gerçekleşecek. Bu yılki kongremizi sürdürülebilirlik teması ile bir zirve şeklinde düzenleyeceğiz ve konunun geniş kitlelere ulaşmasına, kolektif bir bilinç ve farkındalık oluşmasına katkı sağlayacağız.” MUSTAFA TACİR: “EKONOMİ İLE ÇEVRENİN UYUMUNU GÖZETEN POLİTİKALAR ŞİRKETLERE YOL GÖSTERİYOR” İSO Yönetim Kurulu Üyesi ve Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Mustafa Tacir de bir konuşma yaptı. Ekonomi ile çevrenin uyumunu gözeten dünya ölçeğindeki politikaların artık ülkelere ve oradan da şirketlere yol gösterdiğini belirten Tacir, günümüzde şirketlerin sadece mal-hizmet üretimi ve satışı ile finansal başarı elde etmelerinin yeterli görülmediğini kaydetti. Tacir, artık çevreye ve insana duyarlı kurumsal yönetişim uygulamalarının ve uzun vadeli değer yaratma anlayışının ön planda olduğunu dile getirdi. Tacir, ekonomik, çevresel ve sosyal unsurların şirket faaliyetlerinde ve karar mekanizmalarında dikkate alınmasının ve bu faktörlerle bağlantılı risklerin etkin bir biçimde yönetilmesinin öneminin her geçen gün arttığını ifade etti. Sürdürülebilirlik kapsamında yaşanan bu muazzam dönüşümün uluslararası ticareti de etkilediğine işaret eden Tacir, Özellikle AB’nin Yeşil Mutabakat çerçevesinde attığı kararlı adımlar dikkate alındığında ticaretin dinamiklerinin geri dönülmez bir biçimde değişmekte olduğunu aktardı. Yaşanan tüm bu gelişmelerin Türkiye ve sanayiciler adına yeni risklerin ve fırsatların doğmasına da sebebiyet verdiğini söyleyen Tacir, Türkiye’nin sanayi iklimine yön veren etkili bir paydaşı olarak kendilerinin de bu farkındalık ile hareket ettiklerini aktardı. Tacir, bu doğrultuda çevresel ve sosyal unsurların üretimin merkezinde yer aldığı görüşü ile “sürdürülebilir üretim” anlayışını benimsediklerini ve üyelerine sürdürülebilirlik konusunda yol gösterici olmayı hedeflediklerini belirtti. Tacir, bu kapsamda yürütecekleri çalışmalar ile üyelerin küresel değer zincirinde yüksek katma değer üretmelerine ve rekabetçi sürdürülebilirlik yetkinliklerini artırmalarına destek olmayı amaçladıklarını ekledi. İSO Sürdürülebilirlik Platformu ile ilgili de bilgi veren Tacir, “Sürdürülebilirlik ile ilgili tarafları bir araya getirerek önemli bir sinerji yaratmayı hedeflediğimiz Platformumuz aracılığıyla sürdürülebilirlik faaliyetlerimize yönelik stratejik öneriler oluşturmayı amaçlıyoruz. Sürdürülebilirlik alanında çok kıymetli çalışmaları olan siz değerli katılımcılar ve temsil ettiğiniz kurum ve kuruluşlarla iş birliği içinde sanayimizin dönüşümüne katkı sağlayacak çıktılar üretmeyi planlıyoruz. Platformumuzun üyeleri arasında sanayi, kamu ve yerel yönetim, finans, üniversite, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile danışmanların yer almasını önemsiyoruz. Böylece kapsayıcı yapısı ile sürdürülebilir üretim için paydaş kurumlarla sinerji oluşturmak amacıyla istişari çalışmalar yürütmeyi hedefliyoruz” dedi. Sonrasında İSO Sürdürülebilirlik ve Koordinasyon Şubesi Müdürü Gülberk Ertap, İSO’nun sürdürülebilirlik konusundaki çalışmaları ve Sürdürülebilirlik Platformu ile ilgili planlanan adımları aktardığı bir sunum yaptı. Ardından S360 CEO’su Kerem Okumuş, sürdürülebilirlik konusunun ekonomi ve sanayinin gündemindeki yerini anlatan bir konuşma yaptı. Toplantıda Sürdürülebilirlik Platformu üyeleri söz alarak yapılacak çalışmalar hakkında görüşlerini aktardı. İSO Yönetim Kurulu Üyesi ve Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Mustafa Tacir34 TEMMUZ 2021 KAPAK İSO SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK PLATFORMU ÜYELERİ NE DEDİ? Sürdürülebilirlik ile ilgili hayata geçirilecek politikaları belirlemek amacıyla kurulan Sürdürülebilirlik Platformu için düzenlenen toplantıda bir araya gelen Platform üyeleri söz alarak yapılacak çalışmalar hakkında bilgi verdi. Toplantıya Kerem Okumuş, Atilla Dikbaş, Fatih Özkadı, Konca Çalkıvik, Cafer Uzunkaya, Hülya Öztoprak Yılmaz, Ömer Karadeniz, Dr. Abdülkadir Bektaş, Süleyman Ertem, Selçuk Sadır, Uçar Seçgel, Nur Çağrı Karabay, C. Kaplan, Hakan Güldağ ve A. Fatih Tamay katıldı. “REGÜLASYON ORTAMI ÇOK HIZLI İLERLİYOR” S ürdürülebilirlik performansının gelişimi için sektörlerin önceliklerini ve dinamiklerini gözeten bir destek programı oluşturabilmek çok önemli. Tüm sektörleri yatay kesen temel konular var. Bunları özellikle iklim krizi, döngüsel ekonomi, işin geleceği, güvenli çalışma ortamı, insan hakları, sürdürülebilir finansmana erişim gibi temel konularda tüm sektörleri yatay kesen ve bu dönüşümün en önemli araçları olarak görmek lazım. Diğer yandan özellikle küresel gelişmelere baktığımızda regülasyon ortamı da çok hızlı ilerliyor. Avrupa Yeşil Mutabakatı ve bunun dönüşümünün ortaya koyduğu birçok politika bu anlamda önümüzdeki dönemde yeni bir çerçeve sunuyor. 11 Haziran’da Alman Parlamentosu’nda onaylanan tedarik zinciri yasası bence Türk sanayisi açısından oldukça önemli. Özellikle Almanya’da üretim ve ithalat yapan tüm firmaları bağlayıcı olan, insan hakları temelindeki uygunsuzluklara yönelik cezai şartları ortaya koyabilecek bir tedarik zinciri yasasının yasalaşmış olması Türkiye açısından oldukça önemli. Özellikle Almanya’ya ihracatımızda karşılaşabileceğimiz önemli dinamiklerden bir tanesinin bu olduğunu söyleyebiliriz. S360 Ceo’su Kerem Okumuş:Next >