< Previous18 AĞUSTOS 2021 İSO, ASPİLSAN TEDARİKÇİ TANIŞMA TOPLANTISI DÜZENLEDİ 40’ıncı yılını kutladığını söyledi. Son yıllarda yaptıkları çalışmalarda önemli mesafe kat ettiklerini belirten Özsoy, gelecek 10 yıllarda dünya çapında önemli bir firma olmak istediklerini kaydetti. Taşınabilir cihazların daha çok kullanılmasının Aspilsan’ın önemini artırdığını aktaran Özsoy, daha önce savunma sanayisine yönelik çalışmalar yaptıkları için sivil sektörde tanınmadıklarını ancak yaptıkları çalışmalarla cirolarının yarısını artık savunma sanayisi dışındaki üretimlerinden sağladıklarını sözlerine ekledi. Sonrasında Aspilsan Enerji Sanayi ve Ticaret A.Ş Planlama ve Koordinasyon Mühendisi İbrahim Tümay Gülbahar şirket hakkında bir tanıtım sunumu yaptı. Aspilsan Enerji Sanayi ve Ticaret AŞ Tedarik Müdürü Eyüp Ateş Satınalma Tedarik Süreçleri ve Genel Ekipmanlar hakkında bilgiler verirken Aspilsan Enerji Sanayi ve Ticaret AŞ İstanbul Bölge Satış Yöneticisi Faruk Koçak da Aspilsan Yetenekleri ve Test Hizmetleri hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Sunumların ardından izleyicilerden gelen sorular konuklar tarafından yanıtlandı. İ stanbul Sanayi Odası (İSO), enerji ihtiyacına yönelik ileri teknolojik çözümler geliştiren Aspilsan Enerji Sanayi ve Ticaret AŞ ile 48, 49, 50, 51, ve 52. Grup Meslek Komiteleri’ni bir araya getirdi. 2 Temmuz 2021 tarihinde İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sadık Ayhan Saruhan’ın ev sahipliğindeki toplantıya Aspilsan Enerji Sanayi ve Ticaret AŞ Genel Müdürü Ferhat Özsoy’un yanı sıra Meslek Komiteleri Üyeleri ve tedarikçi firma temsilcileri katıldı. İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sadık Ayhan Saruhan, açılış konuşmasında günümüz dünyasında ve ülkemizin bulunduğu coğrafyada güçlü ve bağımsız olabilmenin yolunun sanayinin tüm sektörlerinde milli teknolojisini tasarlayan, geliştiren, üreten ve hatta ihraç eden bir ülke olmaktan geçtiğini söyledi. Saruhan, Türkiye sanayisinin gerek ham madde gerek yarı mamulde, özellikle elektrikli teçhizat ve elektronik ürünlerinde sanayi için kritik öneme sahip komponentlerde dışa bağımlılığının mevcut yerlileşme adımlarına her geçen gün bir yenisini eklemeye yönelttiğini belirtti. Pandemi sürecinde oluşan bu tehditleri Saruhan, orta vadede yapılacak yatırımlar ile bir fırsata çevirerek küresel pazarlardaki yerini sağlamlaştırabileceklerini dile getirdi. FERHAT ÖZSOY: “DÜNYA ÇAPINDA ÖNEMLİ BİR FİRMA OLMAK İSTİYORUZ” Aspilsan Enerji Sanayi ve Ticaret AŞ Genel Müdürü Ferhat Özsoy ise açılışta yaptığı konuşmada Aspilsan’ın İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sadık Ayhan Saruhan Aspilsan Enerji Sanayi ve Ticaret AŞ Genel Müdürü Ferhat Özsoy20 AĞUSTOS 2021 İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KONUŞULDU UZUNKAYA: “SANAYİ İSG’Yİ ZİYADESİYLE ÖNEMSİYOR” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Cafer Uzunkaya ise projeye katkı veren tüm kişi ve kuruluşlara teşekkür etti. İSG’nin insan hayatına verdikleri değer ile ilgili bir süreç olduğunu belirten Uzunkaya, sanayicilerin İSG’yi ziyadesiyle önemsediğini kaydetti. Türkiye’nin son dönemde İSG ile ilgili önemli adımlar attığını kaydeden Uzunkaya, bu konuda öncü ve lider duruşundan dolayı İSO’yu tebrik etti. Sonrasında İSO Çevre ve Enerji Şubesi Müdürü ve Proje Koordinatörü Erbil Büyükbay, Yapısal İş Birliği ile İSG Alanında Kapasitenin Artırılması Projesi hakkında ayrıntılı bir sunum yaptı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Uzmanı Ekin Karakaya Özkan ise İSG Mevzuatı ve Metal Sektörü hakkında bilgiler paylaştı. Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) İş Sağlığı ve Güvenliği Direktörü Altan Çetinkal da Metal Sektörünün İSG Açısından Değerlendirmesi başlıklı bir sunum yaptı. Sonrasında TOFAŞ Türk Otomobil Fabrikası A.Ş. İş Güvenliği ve Yangın Risk Yöneticisi Taner Çetintaş, Metal Sektöründe Örnek İSG Uygulamaları başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.Sunumların ardından izleyicilerden gelen sorular katılımcılar tarafından yanıtlandı. İ İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen “Yapısal İş Birliği ile İSG Alanında Kapasitenin Artırılması Projesi (Capacity Development in Field of OHS Through Structural Dialogue Project)” kapsamında “Metal Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Web Semineri” düzenlendi. 8 Temmuz 2021 tarihinde İSO Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Akar’ın ev sahipliğinde yapılan seminere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Cafer Uzunkaya da katıldı. Web seminerine iş sağlığı ve güvenliği konusunda çalışan profesyoneller yoğun ilgi gösterdi. Proje, Birlik Organize Sanayi Bölgesi, İstanbul Anadolu Yakası Organize Sanayi Bölgesi, İstanbul Tuzla Kimya Sanayicileri Organize Sanayi Bölgesi ve İstanbul Tuzla Organize Sanayi Bölgesi ortaklığıyla yürütülüyor. AKAR: “İMALAT SANAYİ ÖZVERİYLE ÇALIŞARAK KATMA DEĞER SAĞLADI” Toplantının açılışında konuşan İSO Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Akar, Türkiye’de başlatılan etkin aşılama çalışmaları sonucunda kurallara uyarak tekrar sosyal yaşantıya döndüklerini söyledi. İmalat sanayisinin pandeminin en başından bugüne, büyük bir özveriyle üreterek katma değer yarattıklarını söyleyen Akar, çalışan sağlığını korumaya çalışarak yadsınamaz bir çaba sarf ettiklerini belirtti. Akar, pandeminin başlangıcı ile birlikte kendilerinin de pandemi ile mücadele konusunda sürece katkıda bulunmak adına önemli bir çalışmaya imza attıklarını kaydetti. METAL SEKTÖRÜNDE İSO Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Akar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Cafer Uzunkaya22 AĞUSTOS 2021 SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE GİRİŞİMCİLERE SUNDUĞU FIRSATLAR... gazı oluştuğunun fark edildiğini ifade etti. Bundan sonra sera gazının yayılımının engelleme düşüncesinin oluştuğunu aktaran Tepe, üzerlerine düşeni yapmak zorunda olduklarını zira dünyayı yok ettikten sonra konuşacak bir şeyin kalmayacağını vurguladı. İSO olarak Sürdürülebilirlik Platformu kurduklarını hatırlatan Tepe, çalışmaların stratejisini belirleyip ona göre eyleme geçmek istediklerini söyledi. İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Attila Dikbaş ise ARI Teknokent’in Türkiye’de ve dünyada etki yaratan bir teknopark olduğunu söyledi. Dünya kaynaklarının kötü kullanımından sonra geriye dönük bir dönüşümden bahsettiklerini anlatan Dikbaş, gerek dijital dönüşüm gerekse de akılı kentlerin aslında doğal sonuçlarıyla aslımıza geri dönmeyi hedeflediğini dile getirdi. İTÜ Çekirdek girişimlerinden Nanomik’in Kurucu Ortağı Buse Berber Örçen ve Adlema’nın Kurucu Ortağı Barış Hökevek de kendi deneyimlerini dinleyicilerle paylaştı. Ardından dinleyicilerden gelen sorular katılımcılar tarafından yanıtlandı. İ stanbul Sanayi Odası (İSO), sanayi girişimlerinin sürdürülebilirlik konusunda yakalayabilecekleri fırsatlara dikkat çekmek amacıyla, Sürdürülebilirlik Programı ve Girişimcilere Sunduğu Fırsatlar Semineri düzenledi. 13 Temmuz 2021 tarihinde yapılan ve İSO Yönetim Kurulu Üyesi Sultan Tepe’nin de katıldığı etkinlikte Para Dergisi Teknoloji Yazarı Şule Güner‘in moderatörlüğünde İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Attila Dikbaş, İTÜ Çekirdek girişimlerinden Nanomik’in Kurucu Ortağı Buse Berber Örçen ve Adlema’nın Kurucu Ortağı Barış Hökevek konuşmacı olarak yer aldı. Toplantıda konuşan İSO Yönetim Kurulu Üyesi Sultan Tepe, sanayi sektöründe ilk sözü hep İSO’nun söylediğini ve öncü olduğunu belirtti. Sürdürülebilirlik kavramını geç kalmadan konuşabilmenin önemli olduğunu dile getiren Tepe, sürdürülebilirlik kavramının içini doldurabilmek için 1.5 yıldır çok çalışmalar yaptıklarını söyledi. İTÜ Çekirdek kapsamında sürdürülebilirlik kavramının içselleştirilmesinin önemine değinen Tepe, girişimcilerin aslında temalara sıcak bakmadığını çünkü kendini kısıtlanmış hissettiğini sözlerine ekledi. Tepe, buna karşın 200’e yakın sürdürülebilirlik ile ilgili girişimin ortaya çıktığını ve bunun çok önemli bir rakam olduğunu kaydetti. Sürdürülebilirlik kavramının 50 yıllık geçmişi olduğuna değinen Tepe, yapılan çalışmalarla atmosfer ile dünya arasında insanların faaliyetlerinden sera İSO Yönetim Kurulu Üyesi Sultan Tepe İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Attila Dikbaş24 AĞUSTOS 2021 DİJİTAL VİZYON BULUŞMALARININ Dijital dönüşümün amacı da bunları artırmak ve bunu değer üreterek yapmak. Müşteriye sunduğumuz değer kümesini ne kadar büyütürsek onların ödemek istediği birim fiyat da artar. Bunun yanında platform yapılara daha çok önem vermek lazım çünkü değer üretimine çok katkı sağlıyorlar. Ürünlerin önceki kullanıcıların yorumları çok önemli bir değer yaratıyor bundan dolayı platformlar çok kritik.” Tulga, Türkiye’nin taklit etmede çok başarılı olduğunu bu yüzden taşeron çalışmanın yaygın olduğunu kaydetti. Bu durumda fiyatın çok öne çıktığını dile getiren Tulga, firmaların maliyetleri azaltmaya odaklandığını ancak bunun bizi refaha taşımayacağını aktardı. Tulga, dijitalleşmenin tam burada devreye girdiğini ve firmaların değer yaratmasına katkıda bulunarak fark yaratabileceklerini belirtti. Konuşmanın ardından izleyicilerden gelen sorular Tulga tarafından yanıtlandı. D ijital Vizyon Buluşmaları toplantılarının üçüncüsü Rekabet Avantajı Yaratmak için Dijital Dönüşüm Stratejileri ve Uygulama Başarısı başlığı altında yapıldı. 14 Temmuz 2021’de Dünya Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz’un moderatörlüğünde yapılan toplantıda Mentoro Platform Kurucu Ortağı, Yönetim Danışmanı, Mentor, Konuşmacı Şahin Tulga konuk oldu. Mentoro Platform Kurucu Ortağı Şahin Tulga, A noktasından B noktasına gitmenin binlerce yolu olduğunu ve stratejinin bu yollarda amaca ulaşmaya engel olacak oyunculara karşı nasıl başarılı olunacağının tarifi olduğunu söyledi. Karın birim fiyat ile birim maliyet arasındaki fark olduğunu belirten Tulga, bazı firmaların birim fiyatı artırmak için birim maliyeti artırdıklarını, bunu da değer yaratarak yaptıklarını dile getirdi. Tulga, bazı firmaların ise birim maliyeti aşağı çekerek birim fiyatı düşürme yolunu seçtiklerine değindi. Tulga, sözlerine şöyle devam etti: “Stratejinin amacı, rekabet avantajı yaratmak, bunu yaparken birim maliyet ile birim fiyat arasındaki farkı açmak ve bunu yaparken de satılan miktarı artırmak. KONUĞU ŞAHİN TULGA OLDUTürkiye son yıllarda gerek kaliteli ürün ve hizmetleri gerekse yurt dışı politikaları sayesinde ihracat alanında hızlı bir yükselişe sahip. İhracatın artışı ülkemizin uluslararası ticarette saygınlığının artmasında ve ekonomik anlamda da rahatlamasına yardımcı oluyor. İhracat sırasında en önemli görev ise lojistik destek sağlayan firmalara düşüyor. Ürünlerin taşınması sırasında sevkiyatı kolaylaştıran ve aynı zamanda da maliyetleri minimuma çeken ahşap paletler, lojistik zincirin en önemli halkasını oluşturuyor. Taşıma Sırasında Maliyetleri ve Sevkiyatı Kolaylaştıran EPAL, Avantajlarıyla Lojistik Zincirin En Önemli Halkasını Oluşturuyor Ahşap paletler ile değerli ürünler taşınıyor ve bu nedenle paletlerin sağlam ve kaliteli materyaller kullanılarak üretilmesi oldukça önemli hale geliyor. EPAL Euro paletleri, dünya çapında EPAL teknik şartnamenin tek tip standardına göre üretiliyor ve onarılıyor. Böylece kullanıcılar ve ürünler için güvenli taşımayı garanti ediyor. EPAL, dünya çapında faaliyet gösterdiği 30’dan fazla ülkede paletlerinin kalite güvencesinden ve sürekliliğinden sorumludur. Çevreye gösterdiği özenle ön plana çıkan EPAL paletler, dünya üzerinde en çok tercih edilen palet çeşitleri arasında yerini alıyor. Çoklu kullanım özelliği sayesinde, daha az ağaç kesilmesine ve böylece doğanın korunmasına destek sunuyor. En az 20 kez kullanılabilen paletler EPAL lisansına sahip üyeler tarafından onarılabiliyor ve kullanım ömürleri 7-8 yıla kadar çıkabiliyor. Ürünlerin kullanım ömrü ne kadar uzarsa doğaya verilen zarar da o kadar azalıyor. ISPM 15 standartları doğrultusunda ısıl işleme tabi tutulan EPAL paletler, düzene katkıda bulunuyor. Boyut çeşitliliğinin fazla olması ve uluslararası platformda standartlara sahip olması, tasarımında kullanılan materyallerin kalitesi ve sağlamlığı gibi avantajlarıyla rakiplerinin önüne geçiyor. Ayrıca diğer tek kullanımlık ahşap palet modellerine oranla çok daha yüksek mukavemet seviyesine sahip olan EPAL paletler, hem taşıma sırasında hem de raflara yerleştirme sırasında kırılmadan kullanılabiliyor. Ürünlerin korunmasında önemli rol oynayan bu özellik aynı zamanda İş Sağlığı ve Güvenliği açısından da avantajlı bir kullanım sunuyor. Standartlaştırılan EPAL paletler uluslararası partnerler arasında değiştirilebiliyor ve böylece ürünlerin nakliye maliyetleri de azaltılabiliyor. EPAL Paletlerin Avantajları BU BİR İLANDIR.26 AĞUSTOS 2021 MAKRO İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat PMI bağlı olarak tedarikçilerin teslimat sürelerinin uzadığını bildirdi. Girdi maliyetleri enflasyonu üst üste üçüncü ay artış gösterdi ve yüksek düzeyde kaydedildi. Anket katılımcıları girdi fiyatlarındaki yükselişi Türk lirasındaki değer kaybına ve ham madde maliyetlerindeki artışa bağladı. Bu gelişmelerin sonucunda firmalar kendi satış fiyatlarını belirgin düzeyde ve anket ortalamasından daha yüksek oranda artırdı. Yine de söz konusu artış önceki aya kıyasla yavaş gerçekleşti. İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat PMI anket verileri hakkında değerlendirmede bulunan IHS Markit Ekonomi Direktörü Andrew Harker, şunları söyledi: “Son PMI verileri, Covid-19 kısıtlamalarının gevşetilmesiyle birlikte müşteri talebinde sağlanan iyileşmenin imalatçı firmaları olumlu etkilediğine ve yeni siparişlerin sektör genelinde arttığına işaret ediyor. Firmalar hızlı bir şekilde toparlanma yeteneğine sahip olduklarını geçtiğimiz yıl göstermişlerdi ve bunun bir benzerini tekrar gerçekleştirme yolunda görünüyorlar. İstihdam ve satın alma faaliyetlerinin ivme kazanması, firmaların artan iş yüklerini karşılamasına yardımcı oluyor. Öte yandan, E konomik büyümenin öncü göstergesi olan imalat sanayi performansında en hızlı ve güvenilir referans kabul edilen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi) anketinin Temmuz 2021 dönemi sonuçları açıklandı. Eşik değer olan 50,0’nin üzerinde ölçülen tüm rakamların sektörde iyileşmeye işaret ettiği anket sonuçlarına göre, haziranda 51,3 olarak ölçülen manşet PMI temmuzda 54,0’e yükseldi. Son anket verileri faaliyet koşullarında ocak ayından bu yana en güçlü iyileşmenin yaşandığına işaret etti. Yeni siparişlerdeki belirgin artışın da gösterdiği gibi, Covid-19 kısıtlamalarının gevşetilmesi temmuzda müşteri talebinde iyileşmeye yol açtı. Söz konusu iyileşme Ağustos 2020’den beri en yüksek hızda gerçekleşti. Uluslararası talebin güçlenmesiyle yeni ihracat siparişleri toplam yeni siparişlerden de hızlı artış gösterdi. Yeni siparişlerdeki artış ve kısıtlamaların kaldırılması, firmaların üretim hacimlerini üst üste ikinci ay genişletebilmesini sağladı. Büyüme hızı, haziran ayına göre arttı ve son dokuz ayın en yüksek düzeyinde gerçekleşti. İmalatçılar temmuzda genellikle iş yüklerini karşılayabilmiş olsalar da yeni siparişlerdeki büyümenin kapasite üzerinde bir miktar baskı oluşturduğuna yönelik işaretler gözlendi. Birikmiş işler hemen hemen değişim göstermedi. Firmalar, iş yüklerindeki artışı karşılayabilmek için istihdamı ve satın alma faaliyetlerini genişletmeye yöneldi. Her iki göstergede de büyüme, hazirana göre yüksek oranda gerçekleşti. Ancak tedarik zincirlerinde devam eden aksamalar, girdi teminine yönelik çabaları olumsuz etkiledi. Anket katılımcıları, nakliye konteynerlerine ilişkin sorunlara ve ham madde temininde yaşanan sıkıntılara İSO TÜRKİYE İMALAT PMI’I TEMMUZDA 54 OLDU İSO SANAYİ 27 koronavirüs vaka sayılarının tekrar yükselişe geçmesi, büyüme planlarının önümüzdeki aylarda yeniden olumsuz etkilenebileceği yönünde endişe yaratıyor.” SEKTÖRLERDE KARMAŞIK BİR GÖRÜNÜM OLUŞTU İstanbul Sanayi Odası Türkiye Sektörel PMI temmuz verilerine göre Covid-19 kısıtlamalarının gevşetilmesi, bazı sektörlerde aktivitenin canlanmasını sağladı ve üretimde güçlü artışlar gözlendi. Öte yandan, bazı sektörler keskin fiyat artışları, tedarik zinciri aksamaları ve talep zayıflıkları nedeniyle zorlanmaya devam etti. Takip edilen 10 sektörün yarısı temmuzda üretim hacmini artırdı. Giyim ve deri ürünleri sektörü büyümede başı çekmeye devam ederken, Covid-19 kısıtlamalarının gevşetilmesi gıda ürünleri, elektrikli ve elektronik ürünler, kimyasal, plastik ve kauçuk ürünleri ve ağaç ve kağıt ürünleri sektörlerindeki canlanmaya katkı sağladı. Üretimde yavaşlama kaydedilen sektörler içerisinde en keskin düşüş kara ve deniz taşıtları sektöründe gerçekleşti. Benzer şekilde, 10 sektörün beşinde yeni siparişler büyüme kaydederken, en güçlü büyümenin yaşandığı gıda ürünleri sektörünün yeni siparişlerinde yaşanan artış, anketin başladığı Ocak 2016’dan beri rekor hızda gerçekleşti. Bu sektörün yeni ihracat siparişleri de belirgin bir artış gösterdi. On sektörün tamamında tedarikçilerin teslimat süreleri arttı. Buna rağmen sektörlerin çoğunluğunda tedarikçi performansındaki bozulma hazirana kıyasla daha ılımlı düzeyde kaydedildi. Teslimatlardaki en belirgin gecikmeler kimyasal, plastik ve kauçuk sektöründe gerçekleşti. Tedarik zincirlerindeki aksamalar, kimyasal, plastik ve kauçuk ürünleri imalatçılarının girdi maliyetleri enflasyonunda belirgin bir hızlanmaya yol açtı. En güçlü maliyet baskısı ise enflasyon oranının yeni rekor kırdığı kara ve deniz taşıtları firmalarında gözlendi. Temmuzda girdi maliyetlerinin hızla artmasıyla birlikte sektörlerin tümünde satış fiyatları belirgin yükselişler kaydetti. Nihai ürün fiyatlarındaki en keskin artış ana metal sektöründe gerçekleşirken en düşük oranlı artış ise durağan talep karşısında yeni siparişlerini artırmaya çalışan tekstil sektöründe kaydedildi. Tedarik zinciri aksamaları, gıda ürünleri başta olmak üzere birçok sektörde birikmiş işlerin artmasına yol açtı. Sektörlerin çoğunda istihdam artış gösterdi. Bununla birlikte, söz konusu artış önceki aylarda olduğu kadar genele yaygın seyretmedi ve çalışan sayısını yükselten sektör sayısı altı oldu. İstihdam düzeyindeki en güçlü artış ana metal sektöründe gerçekleşti. İstihdam azaltan üç sektör içerisinde ise en belirgin düşüş metalik olmayan mineral ürünler sektöründe kaydedildi.Next >