Güçlü kalkınmanın yolu enerjiden geçiyor

Sanayimiz için kritik öneme sahip enerji alanında önemli gelişmeler yaşanıyor. Özellikle jeopolitik riskler arttıkça enerjiye bağımlı olmamak, sürdürülebilir arz güvenliği, fiyat istikrarı, depolama, kaynak çeşitliliği giderek daha önemli hale geliyor.

Bu çerçevede enerji kaynaklarına erişim ve enerji güvenliği sorunlarının, uzun süredir jeopolitik gerilimlerin ana sacayaklarından birini oluşturduğunu yakından izliyoruz. Kutuplaşmanın arttığı, küresel değer zincirlerinin yeniden şekillendiği günümüzde ise bu sorun ayrı bir önem kazanıyor.

Diğer taraftan jeopolitik krizler ve enerji güvenliği ile ilgili artan endişeler, küresel karbon emisyonu azaltım çabalarını da olumsuz etkiliyor. Bu durum bize çok net bir gerçeği hatırlatıyor; iklim değişikliği ve enerji politikaları birbirini tamamlayan iki ana başlıktır.

Küresel belirsizliklerin arttığı bu dönemde, rekabet gücünü ve sürdürülebilir büyümeyi korumanın yolu; enerjide dönüşümü stratejik, bütüncül ve kararlı bir şekilde yönetmekten geçiyor. Bu nedenle Türkiye’nin son yıllarda ortaya koyduğu enerji dönüşümü vizyonu, tam da bu noktada önem kazanıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın ortaya koyduğu dengeli, çok katmanlı ve çok boyutlu enerji politikası, ülkemizin 2053 net-sıfır emisyon vizyonuyla uyumlu olması ve enerjide dışa bağımlılığı azaltan bir yaklaşım sergilemesi açısından çok önemlidir.

Geçen ayki Meclis toplantımızda bütün bunlar başta olmak üzere enerji sektörünü bütünsel bir bakış açısıyla ve çok kıymetli bir konuğumuzla birlikte ele aldık. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Sayın Alparslan Bayraktar’ın konuk ettiğimiz Meclis toplantımızı; “Sürdürülebilir Büyüme ve Sanayimizin Rekabet Gücü Açısından Türkiye’nin Enerjide Gelecek Vizyonuna Bir Bakış” ana gündemi ile gerçekleştirdik.

Bütün bu konularda Sayın Bayraktar’ın, dergimizin ilerleyen sayfalarında da okuyabileceğiniz çok kıymetli değerlendirme ve analizleri oldu. Öncelikle sanayimizin rekabet gücü ile enerji sistemimizin birbirinden ayrılamaz unsurlar olduğu; enerji arz güvenliğinin sürdürülebilir büyümenin koşullu olduğu ve düşük karbonlu enerjiye geçişin küresel ekonomide güçlü bir oyuncu olmanın vazgeçilmez yolu olduğu gerçeklerinin altını çizdiği Meclis toplantımızın; sanayicilerimizin de katkısıyla enerji konusunda güncel gelişmeler hakkında faydalı bir perspektifi ortaya koyduğunu düşünüyorum.

Bu vesile ile biz de ilerleyen sayfalarımızda okuyabileceğiniz gibi sanayiciler olarak ülkemizin enerji dönüşümünü güçlü bir kalkınma fırsatı olarak gördüğümüzü, bu süreçte oluş sektörü olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye, üretmeye ve teknoloji geliştirmeye hazır olduğumuzu dile getirme fırsatı bulduk.

2025 yılını tamamlayıp, yeni bir yıla girmeye hazırlanırken, herkese sağlıklı ve huzur dolu günler temenni ediyorum.

Erdal Bahçıvan
İstanbul Sanayi Odası
Yönetim Kurulu Başkanı