İSO 500’ün Söyledikleri…

Geçen ayın son günlerinde, ekonomi kamuoyunda büyük yankı bulan, “İSO Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2024” yayımladık. İSO 500 sonuçları, küresel ölçekte yaşanan negatif gelişmeler, gerilimler ve belirsizliklerle, Türkiye’de uygulanan dezenflasyon programının, sanayi sektörü üzerindeki etkilerini görmek açısından oldukça önemli sonuçlar içeriyor.

Ekonomimizin içinden geçtiği süreçte sanayimizin taşıdığı ağır yükü ortaya koyan ve dergimizin ilerleyen sayfalarında tablo ve grafikleriyle detaylı bir şekilde inceleyebileceğiniz bu sonuçların en çarpıcı olan birkaçını buradan da paylaşmak istiyorum. Birincisi, İSO 500’ün üretimden net satışları üç yıldır üst üste reel olarak geriliyor.

İkincisi; son yıllarda ilk kez sanayiciler kazandıkları paranın neredeyse tamamını (yüzde 96,6) finansman giderlerine ayırmak zorunda kaldılar. Üçüncü olarak İSO 500’ün faaliyet kârlılığı 2014-2023 döneminde yüzde 10,4 düzeyinde iken, 2024’te yüzde 6,2’ye gerilemiş durumda. Benzer şekilde satış karlılığının da geçtiğimiz 10 yılda ortalama yüzde 7,1 düzeyinde iken, 2024’te yüzde 2,6’ye gerilemesi de bize göre geçtiğimiz yılın dikkatle değerlendirilmesi gereken verileri arasında öne çıkıyor.

Sadece bu birkaç veri bile sanayinin bugün içinde bulunduğu ve yaşamakta olduğu ağır faaliyet koşullarını açıkça gösteriyor. Bu nedenle, bu faaliyet koşullarını yaratan nedenleri anlamak zorundayız. Bu konuda sorumluluğumuz gereği her türlü uyarıyı yapmıştık…

Görüyoruz ki oluşan enflasyonu çözmek ve onu tekrar düzene koymak ancak çok ağır bedellerle olabiliyor. Ve bu ağır bedellerin en büyüğünü de maalesef sanayi sektörü ödüyor.

Başından bu yana, uygulanmakta olan Orta Vadeli Program’a (OVP) olan inancımızı ve desteğimiz her fırsatta dile getirmemizin nedeni de buydu. Bunu sadece sözde de bırakmadık. Bu desteklerden en önemlisi hiç kuşkusuz OVP başladığından bu yana enflasyonla mücadeleye verdiğimiz somut destektir. Şöyle ki; OVP’nin 2023 yılının ağustos-eylül aylarında sanayinin en önemli enflasyon endeksi olarak kabul edilen temel mallar enflasyonu yüzde 58’ler civarındaydı. Temel mallar enflasyonu şu anda yüzde 20’ye gelmiş vaziyette. Fakat o gün yaklaşık yüzde 88’ler, 89’lar mertebesinde olan hizmetler enflasyonu şu anda ancak yüzde 58’e gelebilmiş bulunuyor. Diğer tüm faktörlerin birleşenleri olan TÜFE ise şu anda yüzde 37’ler seviyesinde. Öte yandan enflasyonla mücadele adına atılan adımlar, ticari kredi faizlerini yüzde 55’lere, 60’lara kadar çıkarmış durumda.

Yani biz sanayiciler, kendi enflasyonumuz olan yüzde 20’nin çok çok üzerinde bir faiz yüküyle üretimimizi sürdürmek zorunda kalmaktayız. Açıkçası bunun ileriki süreçte imalat sanayinin üretim gücünü, üretim kabiliyetini azaltarak mal arzının kesilmesine yol açmasından endişe ediyoruz.

Bunun gibi İSO 500’ün diğer birçok konusunu, “İSO 500 Büyük 2024 Verileri Işığında Sanayimizi; Yapısal Sorunları, Rekabetçi Özellikleri ve Değişim Açısından Değerlendirmek” ana gündemiyle yaptığımız, gazeteci, akademisyen ve ekonomistlerden oluşan uzmanların katıldığı mayıs ayı İSO Meclis Toplantımızdaki gerçekleştirdiğimiz panelde, Meclis Üyelerimizle birlikte değerlendirdik.

Bu yıl 57’ncisini yayınladığımız ve her sayısı tarihi bir ekonomi belgesi haline gelen İSO 500 sonuçlarının ekonomimiz ve sanayimiz adına her yıl olduğu gibi yine verimli bir tartışma zemini oluşturacağına inanıyorum.

Bu ayın ilk günlerinde manevi dünyamızın zenginleştiği en anlamlı ve özel günlerimizden olan Kurban Bayramı’nı kutlayacağız. Bayramı tüm güzellikleriyle ve sevdiklerinizle birlikte huzur içinde geçirmenizi temenni ederken, herkese huzur ve sağlık dolu bir ay diliyorum.

Erdal Bahçıvan
İstanbul Sanayi Odası
Yönetim Kurulu Başkanı