4’üncüsü Düzenlenen, İTO Perakende Komitesi İstişare Toplantısına İSO Başkanı Erdal Bahçıvan da Katıldı

  • Diğer Haberler
perakende_manset_01

İstanbul Ticaret Odası (İTO) 1. Grup Perakende Ticaret Meslek Komitesi tarafından 4’üncüsü düzenlenen, İTO Perakende Komitesi İstişare Toplantısı, İTO Cemile Sultan Tesisleri’nde gerçekleştirildi.

İTO 1. Grup Meslek Komitesi’ne mensup, İTO Meclis Üyesi Yavuz Altın ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğe İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan katıldı. İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Özer ve İTO Meclis Üyesi Kemal Altınkılıç’ın da yer aldığı etkinlikte Tarım ve Orman Bakanlığı, İstanbul İl ve Tarım Orman Müdür Yardımcısı Murat Levent ve Ticaret Bakanlığı, İhracat Genel Müdürlüğü E-İhracat, Dijital Pazarlama, Davranışsal Kamu Politikaları ve Yeni Nesil Teknolojiler Daire Başkanı Hasan Önal da bulundu. Toplantıda Nielsen IQ Türkiye, Orta Doğu ve Afrika E-Ticaret Direktörü Turan Konu da 2026 perakende trendleri hakkında detaylı bir sunum gerçekleştirdi.

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, etkinlikte yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:

“Gıda sektörüne, gıda perakendesine, gıda toptancılığına, gıda üretimine geçmiş yıllardan bugüne kadar emek veren, gayret veren kaybettiğimiz büyüklerimizi, rahmetle anıyorum. Mekânları cennet olsun. Eğer sektörümüz bugün bu noktalara geldiyse, hakikaten o zorlu Türkiye koşullarında, zorlu ekonomi koşullarında bu mücadeleyi bin bir zahmetle, bin bir emekle yapan büyüklerin büyük katkıları sayesindedir. Bugün, teknoloji ve üretim süreçlerindeki büyük değişimle birlikte, sektörümüz önemli bir yol kat etti. Geleceğe dönük gelişmeler, hızla ilerleyen dünyamızda bu sektörün daha da büyümesi için büyük fırsatlar sunuyor. Bu değişimi ve gelişimi hep birlikte görmek, geleceği şekillendirebilmek oldukça heyecan verici.

Dünyanın geçmişteki enflasyonlarıyla, bugünkü enflasyon arasında bir karşılaştırma yapma ihtiyacı hissettim. Bizler 70'li 80'li yıllar Türkiye'de ciddi enflasyon vardı. Yüzde 60'lar, 70'ler, 80'leri yaşadığımız enflasyonlar vardı. Fakat o dönemin Türkiye'sinde kişi başı gelir en fazla iki bin, bin beş yüz dolardı ve halkın hayatındaki tüketim çok sınırlıydı. Çarşamba pazarları, bakkallar vardı. Halkın alabildiği ürün sayısı o kadar azdı ki, pazarda aldığımız birkaç kuru bakliyat, biraz yaş meyve ve Mahmut Paşa'dan aldığımız birkaç parça kıyafet gibi ürünlerdi. Ancak zamanla Türkiye büyüdü, toplumun tüketim alışkanlıkları gelişti ve tüketilen ürün sayısı arttı. Bugün geldiğimiz noktada, çok daha fazla ürün tüketiyoruz ve hayatımızda tüketim kalemleri de genişledi.”


İTO Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı Ahmet Özer

İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Özer, yaptığı açılış konuşmasında şöyle konuştu:

“Değerli dostlar, perakende bir sektör olmanın çok ötesinde stratejik bir alan. Buradaki iş süreçleri üretimden lojistiğe, istihdamdan üretici refahına kadar geniş bir alana yayılıyor. Sektörümüz, üretimden tüketime uzanan köprüde, ekonominin can damarı bir sektör. Doğrudan ve dolaylı olarak çok sayıda insana istihdam sağlaması yanında, iş talebinin canlı tutulmasında ve ekonomik büyümenin sürdürülebilirliğinde de kilit rol oynuyor. Son yıllarda yaşanan hızlı büyüme, mağaza sayılarındaki artış, yüksek satışlar, yeni iş modelleri, dijitalleşme ve tüketici alışkanlıklarındaki dönüşümle birlikte sektörde önemli değişimler ortaya çıkıyor. Bu durum, yeni sorumluluklar ve çözülmesi gereken meseleler olarak önümüzde duruyor. Özellikle mevzuat, tedarik zinciri, stok depolama maliyetleri, girdi maliyet yönetimi, gıda israfının önlenmesi ve sürdürülebilirlik gibi temel başlıklar, perakendenin geleceğinde önemli bir rol oynamaya devam edecek. Bizlere düşen, bu konuları stratejik ve ortak akılla ele almaktır. İstanbul Ticaret Odası, bu ortak akla giden yolun önemli bir parçasıdır. Birlikte hareket etmek için önemli bir çatı sağlar.”


İTO Meclis Üyesi Yavuz Altın

İTO Meclis Üyesi Yavuz Altın, yaptığı konuşmada özetle şu huşulara değindi:

“Bu istişare toplantısının dördüncüsünü yapıyoruz. Hayat, iletişim, yakınlık ve gerçeklik parametreleriyle ilişkilidir. Ne kadar yakınsanız, o kadar iletişiminiz artıyor, o kadar gerçek hale dönüşüyorsunuz. Ortak verimlilik alabilmek için tedarikçilerle birlikte nasıl bu işi bir skala daha öteye taşıyabiliriz? Dünyada iki türlü yol var: Bir büyümeye cevap veriyoruz, bir değişime cevap veriyoruz. Francis Bacon diyor ki, bilgi gücün kaynağıdır. Tony Robbins, Robin Sharma, ondan sonra gelen kişisel gelişimlerin birçoğu eylem gücün kaynağıdır dediler. Ama Aristo’ya baktığınızda mükemmellik bir eylem değil, bir davranıştır diyor. Bilgiyi eyleme döndürdünüz, eylemi davranışa, istikrara döndürürseniz başarı ortaya çıkar.

Bildiğiniz gibi Frederick Taylor'da başlayan sanayileşme hikayesi, bizi bu noktalara getirdi. Ama gelinen noktada bunlar da artık yeterli değil. Fiziki fotoğraf makinesini icat eden Kodak, kendi mühendisleri dijital makinayı bulmasına rağmen gözünü kulağını değişime kapattı. Bugün Kodak diye bir firma yok sahnede. Yine aynı şekilde Nokia da sadece donanım teknolojisi üzerine yoğunlaştı. "Yazılım beni ilgilendirmez" diye düşündü. O da şu anda sahnede yok. Biz değişimi ancak birlikte tedarikçisiyle, hareket edersek tüketicinin ayağına daha kaliteli, daha ucuz ürün götürebiliriz.”

Toplantıda söz alan Tarım ve Orman Bakanlığı, İstanbul İl ve Tarım Orman Müdür Yardımcısı Murat Levent, gıda güvenliği ve denetimleriyle ilgili bir açıklama yaptı. İstanbul’da 39 ilçe ve 820 denetim görevlisiyle, gıda üretimi ve satışını denetleyen Levent, 136.000 işletmeyi veri tabanına kaydettiklerini söyledi. Bunlardan 15.000’i üretim işletmesi, 60.000’i satış yapan işletme ve 70.000’i ise toplu tüketim alanları olduğunu aktaran Levent, yılbaşı için eş zamanlı denetimler planlandığını belirtti. Murat Levent, devletin denetleyici rolünde olduğunu, sektör profesyonellerinin ise üretim ve tüketimle doğrudan ilgilenerek bu sürecin önemli bir parçası olduklarına vurgu yaptı.

Ticaret Bakanlığı İhracat, Dijital Pazarlama, Davranışsal Kamu Politikaları ve İngiliz Teknolojileri Dairesi Başkanı Hasan Aral da konuşmasında e-ticaretin ve e-ihracatın dijital dönüşümün bir parçası olduğunu vurguladı. E-ticaretin hızla büyüdüğünü, özellikle online satışların giderek arttığını ve fiziki mağazalarda kalmanın artık sürdürülebilir olmayacağını belirtti. Ayrıca, Ticaret Bakanlığı'nın, ihracatçılara destek sunduğunu, Kolay İhracat Platformu gibi araçlarla ihracat yapmanın kolaylaştırıldığını söyledi. Dijital pazarlamanın önemine değinerek, şirketlerin dijital varlıklarını artırmaları gerektiğini ifade etti. Türkiye'deki pazar yerleri ve sosyal medya platformları hakkında sağladıkları kılavuzlardan bahsederek, bu araçlarla global pazarda daha etkin olmanın mümkün olduğunu belirtti.