Diğer Haberler

Dijital Dönüşüm ve Uluslararası İş Birliği Fırsatları Etkinliği Odakule’de Düzenlendi

16.10.2025
Diğer Haberler

İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ve T.C. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) iş birliğiyle düzenlenen "Dijital Dönüşüm ve Uluslararası İş Birliği Fırsatları” etkinliği Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı ev sahipliğinde gerçekleşen etkinliğe, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Ahmet Halit Hatip, KOSGEB Başkanı Ahmet Serdar İbrahimcioğlu ve TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın katıldı.

AI EDIH Türkiye projesi ve Avrupa İşletmeler Ağı kapsamında organize edilen etkinliğe Kamu, özel sektör ve akademi temsilcileri yoğun ilgi gösterdi. Katılımcılar ulusal ve uluslararası dijital dönüşüm destekleri ve yeni dönem çağrıları hakkında bilgi aldı.

Etkinliğin açılış konuşmasında, akıllı ve sürdürülebilir üretimin önemine değinen İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı, “Dünyada, ekonomik dengeler hızla değişirken, artık, yalnızca üretmek değil; akıllı, verimli ve sürdürülebilir üretim yapmak fark yaratıyor. Dijital dönüşüm, yalnızca, teknolojiyi kullanmak değil, aynı zamanda, iş yapış biçimlerimizi, kökten değiştirip, yeniden tasarlamak anlamına geliyor. Endüstri 4.0, yapay zekâ, büyük veri, nesnelerin interneti ve otomasyon gibi teknolojiler; üretimden lojistiğe, pazarlamadan müşteri deneyimine kadar, her alanda, oyunun kurallarını değiştiriyor. Türkiye sanayisi açısından baktığımızda, dijital dönüşüm, rekabet gücümüzü artırmanın, en kritik yolu; verimliliği ve kaliteyi yükseltmenin, anahtarı, küresel değer zincirlerinde daha üst basamaklara çıkmamızın, temel şartı olarak karşımıza çıkıyor. Dijital dönüşümün boyutları, yalnızca teknolojiyle de sınırlı değil. İnsan kaynağımızın dönüşümü, dijital kültürün kurumlarımıza yerleşmesi ve iş birliği ekosisteminin gelişmesi de bu sürecin ayrılmaz parçalarıdır. Burada en önemli sermayemiz; nitelikli insan gücümüz ve yenilikçi girişimcilerimizdir” dedi.

İstanbul Sanayi Odası'nın bu alandaki girişimleri hakkında bilgi veren Özhamaratlı, “İstanbul Sanayi Odası olarak, sanayicilerimizin ve girişimlerimizin, dijital dönüşüm yolculuğunu, kapsamlı hizmetlerimizle ve projelerimizle destekliyoruz. Üyelerimize rehberlik sunarak, dijitalleşme stratejilerini, doğru şekilde planlamalarına yardımcı oluyor, yol haritaları ve eğitim programlarıyla kapasite gelişimlerine, katkı sağlıyoruz. Uzun yıllardır yürüttüğümüz, Avrupa İşletmeler Ağı ve 2025 yılı itibarıyla başlayan, Avrupa Dijital İnovasyon Merkezi projelerimizle, KOBİ’ler başta olmak üzere firmaların ve diğer paydaşların, daha dirençli hale gelmeleri, ülke sınırlarını aşmaları, fonlara erişimlerinin artması, ekosistem geliştirme, iş ve proje ortaklıkları kurmaları yönünde, ücretsiz hizmetler sunuyoruz. Kurduğumuz, İSO Girişim Sermayesi Yatırım Fonu ile, geleceğin sanayisine katkı sağlayacak nitelikteki girişimlere yatırım yaparak, ekosistemi bütüncül bir şekilde, destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

“Dijitalleşme rekabet gücümüzü, kalkınma hızımızı ve küresel konumumuzu belirleyen stratejik bir unsur haline geldi”

Türkiye'nin sanayi ve teknolojide dijital dönüşüm vizyonunu ve bu alandaki stratejik önceliklerini vurgulayan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Ahmet Halit Hatip, “Dijitalleşme artık yalnızca bir teknolojik dönüşüm değil, rekabet gücümüzü, kalkınma hızımızı ve küresel konumumuzu belirleyen stratejik bir öncelik haline geldi. Yapay zekâ, yüksek başarılı hesaplama, siber güvenlik, yarı iletkenler ve yeni dijital beceriler artık sanayinin yeni dili, ekonominin yeni itici gücünü oluşturuyor. Türkiye, dönüşümün sadece izleyicisi değil, öncüsü ve yön vereni olma noktasında kararlıdır. Bu vizyon, 2030 sanayi ve teknoloji stratejimizin en önemli halkalarından birini oluşturuyor. Amacımız, dijital ekonomiye geçişi hızlandırarak Türkiye'yi teknolojinin lider ülkelerinden biri haline getirmektir” dedi.

Hatip, “2030'a kadar imalat sanayimizdeki robot sayısının 200 bine çıkarmayı, yüksek teknoloji ürün ihracatımızı 30 milyar dolara, orta-yüksek teknoloji ihracatımızı ise 180 milyar dolara yükseltmeyi hedefliyoruz. Bu hedefleri destekleyecek en büyük gücümüz ise insan kaynağımız ve dijital becerilerimizdir” şeklinde konuştu.

“Dijital dönüşüm, üretimin bütün süreçlerini kapsıyor”

KOSGEB'in KOBİ'lerin küresel rekabetteki yerini güçlendirmek, verimliliği artırmak ve sürdürülebilir büyümeyi desteklemek amacıyla sunduğu dijital ve yeşil dönüşüm destekleri ile iş birliği fırsatları hakkında bilgilendirmede bulunan KOSGEB Başkanı Ahmet Serdar İbrahimcioğlu, “KOSGEB olarak her ne kadar finansal destekler sunan bir kurum olsak da, nakdi desteklerin yanı sıra, ayni destekleri de arttırarak devam ediyoruz. Bu kapsamda finansal desteklerimizi de üç temel sacayağına oturttuk. Bunlardan bir tanesi dişli dönüşümdür, bir tanesi yalın dönüşümdür ve bir tanesi de dijital dönüşümdür. Bu üç temel parametre kavram üzerinde, KOBİ'lerimizin bundan sonraki süreçlerinde de gelişimlerini sağlayacak destek programlarını da hayata geçirmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Dijital dönüşümün bütün üretim sürecini kapsadığını belirten İbrahimcioğlu, “Dijital dönüşüm sadece yazılım değil, çalışanınızdan yöneticinize oradan da tüm üretim hattının yenilenmesine kadar tüm süreci kapsıyor. Ve biz tüm bu süreçleri finansal olarak da destekliyoruz. Lakin bu süreçlerde daha fazla bir araya gelmemiz ve birlikte bu işe tutunmamız önem taşıyor. Bununla birlikte süreci kolaylaştırıcı finansal desteklerle birlikte, orta ve uzun vadeli planlamalarınızda da yanınızda olduğumuzu belirtmek isterim” dedi.

“İş birliği ile Türkiye'yi dijital çağın lider ülkelerinden biri haline getirebiliriz”

Türkiye'nin dijital dönüşüm sürecinde TÜBİTAK'ın ulusal ve uluslararası düzeydeki kritik rolü ve katkıları hakkında konuşan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın “Dünyanın neresine gidersek gidelim, gündem değişmiyor: Dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm ve yapay zekâ. Son dönemde gerek ulusal toplantılarda gerekse uluslararası platformlarda, bu üç önemli kavramın merkezde olduğunu görüyoruz. Çünkü bunlar sadece birer teknoloji konusu değil; aynı zamanda kalkınma, sürdürülebilirlik ve rekabet gücü meselesidir. Bu vizyonla, TÜBİTAK olarak uzun yıllardır sadece destekleyen değil, aynı zamanda yönlendiren ve öncülük eden bir aktör konumundayız. Araştırma ve bilgi ekosistemimizde üniversitelerimiz, kamu araştırma merkezlerimiz, teknoparklarımız, özel sektör firmalarımız ve girişimcilerimiz gibi çok sayıda paydaş birlikte çalışıyor. Biz bu iş birliğini güçlendirmek, bilgi üretimini ticarileştirmek ve Ar-Ge’yi daha etkili kılmak için yoğun çaba sarf ediyoruz. Bu çabaların temelinde de dijital dönüşüm başta olmak üzere stratejik öncelikli alanlara yönelik desteklerimiz yatıyor” dedi.

Dönüşüm sürecinde insan kaynağının önemini vurgulayan Aydın, “Dijital dönüşümün alt yapısını oluşturmak, sadece teknolojiyi geliştirmekle olmaz. Bu sürecin bir de insan kaynağı boyutu var. Ortaokuldan itibaren yarışmalarla, liselerden itibaren olimpiyatlarla, üniversitelerde açtığımız programlarla bu alana yönelen gençlerimizi destekliyoruz. Yapay zekâdan siber güvenliğe, büyük veriden simülasyon teknolojilerine kadar dijital dönüşümün alt başlıklarında hem eğitim veriyoruz hem de yetenekleri erken keşfetmeye çalışıyoruz. Bu dönüşüm sadece bir trend değil, bir zorunluluk. Bu dönüşüm sadece teknolojiyle değil, iş birliğiyle mümkün. Üniversite, kamu ve sanayi üçgeninde kuracağımız sağlam köprülerle, Türkiye’yi dijital çağın lider ülkelerinden biri hâline getirebiliriz” ifadelerini kullandı.

Etkinlik hibe programlarına yönelik bilgilendirme sunumlarıyla devam etti ve gerçekleştirilen ikili görüşmelerin ardından sona erdi.