İSO Ekim Meclis Toplantısında, Yükseköğretim Kurulu ve İstanbul Sanayi Odası Arasında Meslek Yüksekokulları (MYO) İş Birliği Protokolü İmzalandı

  • Meclis Konuşması
manset_meclis_01

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisinin ekim ayı olağan toplantısı “Küresel Rekabette Türkiye için Nitelikli İnsan Gücü ve Yenilikçi Ekosistem: Yeni YÖK Vizyonu ve Üniversite-Sanayi İş Birliğinde Dönüşüm” ana gündemi ile Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. İSO Meclis Başkanı Ender Yılmaz’ın başkanlık ettiği, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıya, Yükseköğretim Kurulu Başkanı (YÖK) Prof. Dr. Erol Özvar katılarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İSO Yönetim Kurulu Üyeleri ve İSO Meclis Üyeleri’nin katıldığı, İSO ekim ayı Meclis toplantısında YÖK ile İSO arasında Meslek Yüksekokulları (MYO) iş birliği protokolü de imzalandı. Bu önemli iş birliği protokolünün imzalandığı meclis toplantısında T.C. Hakkari Valisi Ali Çelik, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Eyüp Debik, Boğaziçi Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Mehmet Naci İnci, Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Emin Okur, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Rektörü Prof. Dr. Nuri Aydın ile Yüksekova Ticaret Sanayi Odası (YÜTSO) Yönetim Kurulu Üyeleri ve YÜTSO Meclis Üyeleri de yer aldı.


İSO Başkanı Erdal Bahçıvan

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Meclis toplantısında yaptığı konuşmada “YÖK ve İSO arasında Yükseköğretim sisteminde İstihdam Odaklı Dönüşüm vizyonu kapsamında etkileşim ve iş birliğini geliştirecek olan protokol ile Meslek Yüksekokullarının eğitim ve istihdam yetkinliklerinin artırılmasını, sanayimizin ihtiyaç duyduğu nitelikli teknikerlerin yetiştirilmesini ve toplumun yüksek öğrenim beklentisinin fonksiyonel ve verimli şekilde karşılanmasını amaçlıyoruz” dedi.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar da yaptığı konuşmada, “Bugün burada, ülkemizin üretim gücü ile bilgi gücünü aynı zeminde buluşturacak, yükseköğretim sistemimiz açısından mühim ve kıymetli bir adımı birlikte atıyoruz. İSO ile imzalayacağımız iş birliği protokolü, üniversitelerimizle sanayi dünyamız arasında kalıcı ve sistematik bir köprü kuracaktır” ifadelerini kullandı.


Hakkari Valisi Ali Çelik

İSO ekim ayı Meclis toplantısının açılışında kısa bir konuşma yapan Hakkari Valisi Ali Çelik, şunları söyledi:

“Devletimizin ve milletimizin her noktasında enerjisini, birlik ruhunu harekete geçirmesi gerektiğine yürekten inanıyorum. İstanbul Sanayi Odası Başkanımız Erdal Bey’in öncülüğünde yürüttüğümüz temaslar da bu inancın güzel bir örneğini oluşturuyor. O görüşmelerden aldığımız ilhamla, Yüksekova Sanayi Odası ile birlikte Hakkari Organize Sanayi Bölgesi projemizi başlattık. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın da güçlü desteğiyle, 20 milyon metrekarelik bir alanda altyapı çalışmalarımıza başladık. Artık Hakkari’de sanayicilerimiz yatırım yapıyor; ülkemizin her noktasına üretimle katkı sunuyor.

Bir zamanlar uzak ve erişilmez görülen Hakkari, bugün yatırımcıların ilgisini çeken, potansiyeli yüksek bir üretim merkezi olma yolunda ilerliyor. Bizler, bu topraklarda üretimin, istihdamın, gelişmenin yeni bir hikâyesini yazıyoruz. Hakkari; üç sınır kapısı, Irak ve İran’a açılan konumuyla bölgesel ticaretin kalbinde yer alıyor. Bu yönüyle sadece Doğu’nun değil, ülkemizin tamamı için bir fırsatlar merkezi olma potansiyeline sahip. Bugün attığımız bu adımlar, Hakkari’nin yeniden yapılanma sürecinin, üretimle güçlenme vizyonunun somut göstergesidir. Organize Sanayi Bölgemizin temelleri, sadece ekonomik bir yatırım değil; aynı zamanda bir gelecek inancı, bir ortak hedef anlamı taşıyor.”


İSO Meclis Başkanı
Ender Yılmaz

İSO ekim ayı Meclis toplantısı, İSO Meclis Başkanı Ender Yılmaz tarafından açıldı. Yılmaz, ana gündem maddesine ilişkin yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Bizler inanıyoruz ki, ülkemizin kalkınması, ancak beşerî sermayesini en verimli şekilde değerlendirmesiyle mümkündür. Beşerî sermayenin niteliğini artıran, bilgiyi üreten ve geleceğin nitelikli insan kaynaklarını yetiştiren kurumlar tabiatıyla üniversitelerimizdir. Bilindiği üzere bilgiyi ekonomik değere, toplumsal faydaya, katma değeri yüksek ürünlere dönüştüren lokomotif güç ise sanayimizdir. Ancak şunu da açık yüreklilikle ifade etmeliyiz ki; bu iki güçlü aktör, uzun yıllar boyunca istekli olmalarına rağmen maalesef istenildiği ölçüde yeterince ortak bir dil ve iletişim kanallarını geliştirememiş, hatta birbirine elini dahi yeterince uzatma noktasında zayıf kalmışlardır. Üniversitelerimiz bazen sanayinin reel ihtiyaçlarından uzakta, sanayimiz ise üniversitelerimizin ürettiği bilginin pratik karşılığını görmekte zorlanmakta veya iletişim sıkıntısı yaşamaktadır.

İşte bugün bu ziyaretle, bu tarihi kopukluğu tamir etme ve güçlü bir iş birliği köprüsü inşa etme yolunda çok önemli bir adım atılmasına olanak sağlanmasını umut ediyorum. Bu iki gücün bir araya geldiği toplantının gündemi, "şikâyet" değil, "dönüşüm ve çözüm" odaklı olması hususunda ortak görüş birliği olmalıdır. Türkiye'nin küresel rekabetteki en büyük handikaplarından biri olan "üniversite-sanayi arasındaki kopukluğunu" gidermek için önemli bir adımın başlangıcı olması temel isteğimizdir. YÖK'ün son dönemde attığı adımlar, "Misyon Farklılaşması" ve "İhtisaslaşma" projeleri, sektör temsilcileriyle yapılan istişareler, bu yöndeki samimi çabaların somut göstergeleridir.”

Ana gündem maddesine ilişkin görüşlerini paylaşmasının ardından İSO Meclis Başkanı Ender Yılmaz, gündeme dair konuşmasının ardından açılış konuşmasını gerçekleştirmek üzere İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ı kürsüye davet etti. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, açılış konuşmasında İSO’nun, Türkiye’nin sanayi dönüşümüne yön veren ülkeler arasında yer alması ve rekabette geri kalmaması amacıyla Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Mesleki Eğitim İş birliği Projesi (İSO MEİP), İSO Stratejik Dönüşüm Merkezi, İSO Girişim Sermayesi Yatırım Fonu ve İSO Akademi gibi farklı mekanizma ve projeleri hayata geçirerek sanayicileri desteklediklerini söyledi.

Meclis konuşmasında yaptıkları proje ve çalışmalarla nitelikli iş gücünün yetiştirilmesine ve dönüşümüne katkıda bulunduklarını belirten Bahçıvan, konuşmasını şu sözlerle sürdürüldü:

“Bu dönüşümün başarılı olabilmesi için en kritik unsurlardan biri, nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesidir. Ülkemizde temel eğitimden mesleki eğitime, üniversiteden lisans üstü eğitime kadar hayat boyu öğrenme yaklaşımını da içeren kapsamlı bir reform ihtiyacı kendisini hissettiriyor. Üniversitelerimiz, sanayimizin ve iş dünyamızın ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünün yetişmesinde kritik bir role sahip. Bununla birlikte, çoğu zaman üniversiteden mezun olan gençlerimiz ile iş gücü piyasasının beklentileri arasında uyumsuzluklar olduğunu görüyoruz. Bu da yüksek öğrenim ile iş dünyasının iç içe olmasının, müfredatın iş dünyasının ihtiyaçları ile eş güdümlü şekilde tasarlanmasının ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.

Bu doğrultuda İSO olarak MEB iş birliğiyle yürüttüğümüz İSO MEİP ile sanayinin nitelikli ara eleman, teknisyen ihtiyacının karşılanmasında büyük mesafe kat ettik. Şimdi bu tecrübemizi de kullanarak YÖK ile meslek yüksek okullarına yönelik bir iş birliğini başlatmanın, sanayimize nitelikli teknikerlerin yetiştirilmesinin heyecanını yaşıyoruz. Meslek yüksek okullarının eğitim ve istihdam yetkinlikleri geliştirilerek itibarlarının artırılması, meslek lisesi ile meslek odaklı yüksek öğrenim arasındaki geçişin güçlendirilmesi, toplumun yüksek öğrenim beklentisinin fonksiyonel ve verimli şekilde karşılanması bu iş birliğinde temel amaçlarımız arasındadır. İstanbul’daki devlet üniversitelerinin bünyesinde yer alan meslek yüksek okullarını YÖK ile birlikte İSO MEİP projemizdeki yenilikçi ve katılımcı yaklaşımla yöneteceğimiz bu iş birliği ile iş dünyamızın beklentilerini karşılayan yüksek öğrenimli işgücünün yetişmesine önemli katkıda bulunacağız.”

İSO Başkanı Bahçıvan, gençleri iş hayatına hazırlayan staj uygulamasına yönelik olarak da “Bu konuda ülke genelinde arzu ettiğimiz yerde olduğumuzu söylemek mümkün değil. Birkaç hafta süren verimsiz yaz stajları yerine, öğrenim süresince belli bir zamanın işletmelerde geçirilmesi yoluyla sağlanacak uzun dönemli staj deneyiminin çok daha faydalı olacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

Üniversiteler ile sanayinin birbirini destekler nitelikte, etkin, verimli ve sürdürülebilir ilişkiler kurabilmesinde ara yüzlerin kritik role sahip olduğunu nitelendiren Bahçıvan, özetle şunları söyledi:

 “Zira, iş birliği sürecinde tarafların birbirini iyi anlaması, ortak amaç ve hedefler doğrultusunda çalışması çok değerli. İSO olarak sanayi üniversite iş birliğini geliştirmek amacıyla önemli bir ara yüz vazifesi görüyoruz. Bu kapsamda, üniversite sanayi iş birliğine yönelik çalışmalarımızı “Eğitim ve Öğretim”, “AR-GE ve İnovasyon” ve “Etkileşim ve İş Birliği Geliştirme” olmak üzere üç temel başlık altında yapılandırdık. Bugüne kadar başta İstanbul Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi olmak üzere birçok üniversitemiz ile 10’dan fazla ulusal ve uluslararası proje ortaklığı, 50’den fazla lisans, yüksek lisans ve doktora tez desteği ve 120’den fazla somut üniversite-sanayi iş birliği faaliyetini hayata geçirdik. İnanıyorum ki, Odamızın üniversite-sanayi iş birliği modelinin bugün Yükseköğretim Kurulumuz ile imzalayacağımız protokolde de yer alması, üniversite sanayi iş birliğinin ülke genelinde yaygınlaşmasına önemli katkıda bulunacak.”


YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar

Ardından gündeme ilişkin görüşlerini aktarmak üzere kürsüye gelen YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, şunları söyledi:

“Bugün burada, ülkemizin üretim gücü ile bilgi gücünü aynı zeminde buluşturacak, yükseköğretim sistemimiz açısından mühim ve kıymetli bir adımı birlikte atıyoruz. İSO ile imzalayacağımız iş birliği protokolü, üniversitelerimizle sanayi dünyamız arasında kalıcı ve sistematik bir köprü kuracaktır.

Bu protokolün temel amacı; üniversitelerimiz ile sanayimiz arasındaki iş birliğini sistematik, sürdürülebilir ve ölçülebilir hale getirmek, sanayimizin AR-GE, inovasyon ve sürdürülebilirlik kapasitesini artırmak, nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesini güvence altına almak, üniversitelerdeki bilgi birikimini üretimle buluşturmak, meslek yüksekokullarının sanayiyle birlikte yönetilmesini ve müfredatların sektör ihtiyaçlarına göre güncellenmesini sağlamaktır.”

İSO’nun yıllardır başarıyla sürdürdüğü üniversite sanayi iş birlikleri çalışmalarından övgüyle bahseden Özvar, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Bu hedefler doğrultusunda İSO’nun yıllardır başarıyla yürüttüğü Üniversite–Sanayi İş Birliği Modeli, Yükseköğretim Kurulunun istihdam odaklı yükseköğretim vizyonuyla tam bir uyum içindedir. Modelin üç ana ekseni olan eğitim ve öğretim, AR-GE ve inovasyon, etkileşim ve iş birliği geliştirme alanları, son dönemde öncelik verdiğimiz stratejik başlıklarla örtüşmektedir.

Protokol kapsamında, tarafların sorumlulukları arasında; İSO’nun geliştirdiği ve Yükseköğretim Kurulu tarafından uygun bulunan üniversite-sanayi iş birliği modelinin üniversitelerimizde yaygınlaştırılması; sanayinin geleceğe dönük insan kaynağı ihtiyaçlarının ve beceri açığının birlikte tespiti ve haritalandırılması; ihtiyaç olduğunda yeni programların tasarlanması; İstanbul’daki meslek yüksekokullarının İSO ile birlikte yönetimine ilişkin model çalışmalarının yürütülmesi gibi hususlar yer almaktadır.”

Türkiye'nin yükseköğretim sisteminde uygulama temelli bir eğitim anlayışının benimsenmesi vurgulayan YÖK Başkanı Özvar, özetle şunları söyledi:

“Yükseköğretim sistemimizde, istihdamla doğrudan bağlantılı, uygulama temelli bir eğitim anlayışını benimsiyoruz. Yeni modelimizde öğrenciler, yalnızca sınıfta değil; doğrudan iş hayatının içinde, gerçek üretim ortamlarında deneyim kazanacaklar. Bu sayede mezunlarımız, daha donanımlı, üretken ve istihdam odaklı bireyler hâline gelecektir. Bu model, aynı zamanda üniversite-sektör iş birliğini ciddi ölçüde güçlendirecektir. Bu protokol, ilerleyen dönemde meslek yüksekokulları, lisans programları ve AR-GE merkezleri özelinde alt protokollerle genişleyecektir. Bugün attığımız imza ile Türkiye’nin üretimle eğitimi, bilimle sanayiyi, bilgiyle kalkınmayı birleştiren yeni bir anlayışın gelişmesine katkı sunuyoruz. Yükseköğretim Kurulu olarak bu sürecin tüm paydaşlarıyla birlikte, kararlılıkla yürütüleceğine inanıyoruz.”

Yapılan açılış konuşmalarının ardından İSO ekim ayı Meclis toplantısı, YÖK ve İSO arasında hayata geçirilen Meslek Yüksekokulları (MYO) İş Birliği Protokolü’nün imzalanmasıyla devam etti.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ve İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın imzalarıyla hayata geçirilen protokol ile şu konuların hayata geçirilmesi amaçlanıyor:

· Protokol kapsamında İSO üyeleri başta olmak üzere sanayimizin AR-GE, inovasyon ve sürdürülebilirlik odaklı dönüşüm kapasitesinin arttırılacak.

· Üniversite sanayi iş birliğinin (ÜSİ) geliştirilmesi ve sanayinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere AR-GE ve ÜR-GE projelerinin ve iş birliklerinin oluşturulması sağlanacak.

· Sanayinin ve üniversitelerin etkin, verimli ve etki odaklı birlikteliğinin sağlanması için çalışılacak.

· Sanayinin katma değer üretecek bilimsel bilgiye ve alanında yetkin nitelikli insan kaynağına erişiminin kolaylaştırılacak.

· Sanayide staj/iş yeri eğitimi mekanizması geliştirilecek.

· Sanayimizin rekabet gücü ve katma değeri yüksek, yenilikçi ürünler üretebilecek yüksek teknoloji ağırlıklı ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması için çalışılacak.

· Sanayi ve üniversiteler arasında bilgi ve deneyim akışı sağlanarak orta yüksek ve yüksek teknolojili alanlardaki üretim oranı artırılacak.

· Akademik çalışmaların ekonomik kalkınmaya katkısı arttırılacak ve sanayide uygulanabilir somut çıktılar oluşturulacak.

· Girişimcilik alanında iş birlikleri ile geleceğin sanayicilerinin desteklenmesi ve sanayicilere çözüm olabilecek yenilikçi uygulama ve ürünlerin geliştirilmesi sağlanacak.

· Eğitim programları oluşturulacak, hizmet içi eğitimlerin yürütülmesi ve mesleki gelişim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi sağlanacak.

· Üniversitelerdeki laboratuvar altyapılarının ortak kullanımına yönelik imkânların araştırılması ve geliştirilmesi sağlanacak.

· Üniversitelerdeki laboratuvar altyapılarının güçlendirilmesi için sektörle iş birliği yapılacak.

· Meslek Yüksek Okullarında iş birliğine özel önem verilecek.

· Bütün bu hedeflerin gerçekleşmesi için üniversite sanayi iş birliği alanında; İSO tarafından hazırlanan ve YÖK tarafından uygun bulunan modeli Üniversiteler bünyesinde yaygınlaştırmak ve etkisini artırmak üzere iş birliği yapılması ve modeli destekleyici mekanizmalar geliştirilmesi ne çalışılacak.

İmzalanan protokolün ardından İSO Meclis Üyeleri, ana gündem maddesine ilişkin görüş ve yorumlarını paylaşmalarıyla devam etti ve özellikle İSO ile YÖK arasında imzalanan iş birliği protokolünün eğitim ve sanayi iş birliğine katkı sağlayacağına dair değerlendirmelerde bulundular.

İSO ekim ayı Meclis toplantısına YÜTSO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Özdemir ve YÜSTO Meclis Başkanı İhsan Güzel başkanlığındaki heyetle YÜTSO heyeti de konuk olarak gündemi ilgiyle takip etti. YÜTSO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Özdemir, İSO ekim ayı Meclis toplantısında Hakkari, Yüksekova bölgesine ilişkin bir sunum yaptı. Özdemir, özetle şunları söyledi:


YÜTSO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Özdemir

“Bugün asıl üzerinde durmak istediğim konu, Hakkâri-Yüksekova Organize Sanayi Bölgesi (OSB)’dir. Sanayi bölgemiz 145 hektarlık bir alan üzerinde kurulmaktadır. Altyapı çalışmaları başlamış olup geçtiğimiz aylarda ön tahsis başvuruları alınmıştır. Değerlendirmeler yapılmış, yakında ikinci bir ön tahsis duyurusuna da çıkılacaktır. Zorlu coğrafyaya sahip, ancak genç ve dinamik nüfusuyla büyük bir potansiyele sahip bir bölgede bu sanayi bölgesinin kurulması pek çok avantajı da beraberinde getirmektedir. Birincisi, istihdam açısından önemli bir kazanım sağlayacaktır. Genç nüfusun yoğun olduğu bir bölgede kurulacak organize sanayi bölgesi, iş imkanlarını artıracak, gençlerimizin enerjisini üretime dönüştürecektir. Gençlerimizin yenilikçi fikirleri, girişimci ruhu, sanayi bölgemizdeki firmaların daha rekabetçi ve yaratıcı olmasını sağlayacaktır. Bu da hem işsizlik oranını düşürecek hem de ekonomik kalkınmayı hızlandıracaktır.

İkincisi, altyapı yatırımları bölgenin genel ekonomik durumunu iyileştirecektir. Sanayi bölgesinin kurulmasıyla birlikte yol, ulaşım, enerji ve iletişim altyapısı gelişecek; bu gelişmeler sadece sanayi alanını değil, tüm sektörel faaliyetleri canlandıracaktır. Böylece bölgemiz, ticaretin ve üretimin yeni merkezi haline gelecektir. Üçüncü olarak, yerel işletmelerimizin güçlenmesini sağlayacaktır. OSB’de kurulacak işletmeler, çevredeki küçük ölçekli firmalara yeni pazar fırsatları yaratacaktır. Bu durum, yerel ekonomiyi canlandıracak, ticaret ağını genişletecek ve toplumsal dayanışmayı güçlendirecektir. Dördüncü olarak, sanayi bölgesiyle birlikte eğitim ve beceri geliştirme programları da gündeme gelecektir. Yerel üniversitelerimiz, meslek liselerimiz ve sanayi kuruluşlarımız arasında kurulacak iş birliği sayesinde gençlerimize yeni beceriler kazandırılacaktır. Bu sayede hem genç işsizliği azalacak hem de sanayimizin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücü yetiştirilecektir. Tüm bu nedenlerle Hakkâri-Yüksekova OSB, sadece bir sanayi yatırımı değil, bölgesel kalkınmanın, istihdamın ve sosyal gelişimin bir motoru olacaktır.”