AK Parti Başkan Yardımcısı Canikli İstanbul Sanayi Odası’nı Ziyaret Etti

  • Etkinlikler
canikli-ziyaret-01_2

AK Parti Ekonomik İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli, İstanbul Sanayi Odası (İSO) yönetimini, güncel ekonomi ile ilgili istişarede bulunmak üzere ziyaret etti. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğinde Odakule’de gerçekleşen ziyarette İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Adnan Dalgakıran ve İrfan Özhamaratlı ile Yönetim Kurulu Üyeleri, Sultan Tepe, Kemal Akar, Cemal Keleş ve Mustafa Tacir ile İSO Meclisi Başkan Yardımcısı Serdar Urfalılar ve Meclis Katip Üyesi Kemal Karabel de katıldı. İstişare toplantısına temel sanayi kollarını temsil eden İSO Meclis Çalışma Gruplarının başkanları da katılarak sektörlerini ilgilendiren güncel ve önemli konuları AK Parti Ekonomiden Sorumlu Başkan Yardımcısı Canikli’ye aktarma fırsatı buldu.

Ziyareti sırasında bu ziyaretin hiçbir şekilde siyasi amaçlı bir ziyaret olmadığının altını çizen Canikli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı çerçevesinde, geçen ağustos ayında yaşanan türbülansın ardından imalat sanayiinde neler yaşandığını, nasıl bir hasar oluştuğunu yerinde ve sanayicilerin bizzat tanıklıkları ile tespitini yapmak için İSO’da olduğunu söyledi. Canikli “Sizlerle içinde bulunduğumuz sıkıntıları tespit etmek ve çözümler üretilmesine yönelik yaklaşımınızı öğrenmek için buradayım. Bunun için ne gerekiyorsa, yapılabileceklerin hiçbir şekilde gecikmeden yapılması için yerinde tespiti amaçlıyoruz ve benzer toplantıları başka bölge ve ekonomik aktörlerle de yapıyoruz. İmalat sektöründe yolunda gitmeyen şeyler varsa, imalatta bir bozulma varsa burada, yerinde firmalarla konuşarak durumu tespit etmek istiyoruz. Bozulmayı sıcağı sıcağına görerek gerekli olan müdahalede bulunmak istiyoruz” dedi.

İSO Çalışma Grupları temsilcilerinin de yaşanan sürece ilişkin tespit ve değerlendirmeleri ile çözüm önerilerini dile getirdiği toplantıda konuşan İSO Başkanı Bahçıvan, önlerinde 31 Mart seçimleri olduğunu ve doğal olarak siyasetin gündemde öne çıktığı bir süreçte olduklarını söyledi. Seçimlere az bir zaman kala yollarını çatışma, kamplaşma, gerilim değil; demokrasi, barış, istikrar ve ülke bütünlüğüne duydukları inancın belirlemesi gerektiğini dile getiren Bahçıvan, ülkemizin ve yarınlarımızın kazançlı olmasının herkes için önemli olduğunu kaydetti.

Nisan 2019 ile birlikte önlerinde dört buçuk yıllık uzun süreli bir seçimsiz dönem bulunduğunu hatırlatan Bahçıvan, bu fırsatı çok iyi değerlendirmeleri gerektiğini ve bu süreçte atılacak adımların, uzun vadede ekonomi için en faydalı olacak şekilde planlanmasının herkesin ortak arzusu olduğunu ifade etti. Önümüzdeki dönemin sunduğu bir avantaja dikkat çeken Bahçıvan, ekonomi ve iş dünyasının huzur, istikrar ve öngörüden beslendiğini anlattı. Bahçıvan, bu dönemin yapısal reformları hayata geçirmek için önemli bir fırsat dönemi olarak görülmesi gerektiğini dile getirdi.

Büyük bir hızla, daha istikrarlı ve güçlü bir ekonomi ortamının oluşturulmasına ihtiyaç duyduklarını belirten Bahçıvan, ekonomi, sanayi ve toplumsal refah adına kaybedecek vakitleri olmadığını ve küresel piyasalarda Türkiye algısını güçlendirmenin, yatırımlar için daha da cazip bir ülke olmanın tam zamanı olduğunu vurguladı.

Küresel koşulların kendilerini böyle davranmaya zorladığına işaret eden Bahçıvan, “Dünya; koşulların büyük bir hızla değiştiği, karışık ve belirsizliklerle dolu bir süreçten geçiyor. Örnek verecek olursam; dünya genelinde hızla yükselen ırkçılık, hoşgörüsüzlük ve popülizm insanlığın barışını tehdit ediyor. Dünyada bu kadar çalkantı yaşanırken; bizim birlik ve beraberlik duygusu eşliğinde, gelecek dönem yapısal reformlar konusunda kararlı olmamız, kaçınılmaz bir zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor” dedi.

Asla umutsuzluğa kapılmamaları gerektiğinin altını çizen Bahçıvan, finansal dengelenmeyi en kısa zamanda reel ekonomide dengelenmenin takip etmesi gerektiğini anlattı. Sanayi sektörünün her zamanki gibi ekonominin umudu ve ışığı olmayı sürdüreceğini vurgulayan Bahçıvan, Türkiye’nin yeni vizyonuna yönelik politikalarda, büyümenin itici gücü olan sanayiye özel bir önem verilmesi gerektiğinin ortada olduğuna değindi. Bahçıvan, bu amaç doğrultusunda sanayinin rekabet gücünün iyileştirilmesi ihtiyacının ön planda olduğunu söyledi.

Bahçıvan şöyle devam etti:

“Sanayimizin rekabet gücünün artırılmasından söz ederken, özellikle nitelik alanında bir artışa dikkat çekmek istiyorum. Geçtiğimiz on yıllara bakacak olursak ekonomimiz her alanda niceliksel olarak büyük bir gelişme yaşadı. Bu dönemde ise niteliksel dönüşüm, yani her alanda kalitenin ön plana çıkmasını arzu ediyoruz. Bu kapsamda birbirinden farklı alanlarda gerçekleştirilecek yapısal reformların, etkin ve verimli olması için bütün reformlar uyum ve eşgüdüm içinde hayata geçirilmelidir. Dolayısıyla, yeni dönemde ekonomide çok başlılıktan sakınılması önem arz ediyor. Bu noktada Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde Bakanlıklar arası koordinasyona daha fazla dikkat edilmelidir. Önümüzdeki reform döneminde, az önce sözünü ettiğim koordinasyonun sağlanabilmesinin anahtarı, tüm paydaşlar arasında sinerji ve işbirliğidir. Bu süreçte reel sektörle daha yakın bir işbirliği ve diyaloğun sağlanmasının gerekli olduğuna inanıyorum.”

İSO olarak üyelerinin sorunlarına önem veren, çözüm odaklı bir anlayışa sahip olduklarına dikkat çeken Bahçıvan, değişimi sadece devletten beklemediklerini ve kendilerinin de değişmek zorunda olduğunu anlattı. Yepyeni bir nosyonla, kamu ve özel sektör işbirliğini savunduklarını belirten Bahçıvan, “İşte böyle bir anlayışla bu yeni dönemde her türlü işbirliğine açık olduğumuzu özellikle ifade etmek istiyorum. İSO olarak 67 yıllık geçmişimizle bu açıdan gerekli birikime ve özgüvene sahibiz. Özetle; bizi parlak yarınlara taşıyacak, daha dinamik bir ekonomiyi elbirliğiyle yaratacağımızdan hiç şüphe duymuyorum” şeklinde konuştu.