İSO, Mineral, Elektronik ve Elektrikli Teçhizat Sanayi Raporları’nı Açıkladı

  • Etkinlikler
sanayi-raporlari-aciklandi-02

İstanbul Sanayi Odası, imalat sanayinin küresel rekabet gücünü artırmaya katkı sağlamak üzere hazırladığı Mineral Ürünler, Elektronik Ürünler ve Elektrikli Teçhizatı İmalatı Sektör Raporları’nı açıkladı.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye’nin uluslararası rekabet gücünü geliştirmek için imalat sanayi sektörlerinin yol haritalarının belirlenmesi amacıyla başlattığı proje kapsamında Mineral Ürünler, Elektronik Ürünler ve Elektrikli Teçhizat İmalatı Sektör Raporları’nı açıkladı.

Buna göre; dış ticaret açığı veren ender sektörlerden olan elektrikli teçhizatda üretim 2005-2012 yılları arasında yüzde 76, istihdam yüzde 50’ye yakın arttı. Sektörde en yüksek ihracatı 3,75 milyar dolar ile elektrikli ve elektriksiz ev aletleri yaparken, Türkiye Avrupa’nın en büyük beyaz eşya üreticisi konumunda yer aldı.

Elektronik ürünlerde en yüksek ithalat, 2012 yılında cep telefonu, TV, ses kaydetme ve sesi tekrar vermeye yarayan cihazlarda 5,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türkiye’nin kaliteli rezervlere sahip olduğu mineral ürünlerde ise en yüksek katma değeri yüzde 28,6 pay ile çimento, kireç ve alçı ürünleri grubu yarattı.

İSO Yönetim Kurulu Üyesi Sadık Ayhan SaruhanToplantının açılış konuşmasını yapan İSO Yönetim Kurulu Üyesi Sadık Ayhan Saruhan, orta ve yüksek teknolojinin ağırlıkla kullanıldığı üç sektör için de insan kaynağı, bilgi ve finansal alt yapının çok önemli olduğunu hatırlattı. Bu yıl beş üniversite ile bir araya gelerek sanayi ile işbirliğinin altyapısını oluşturduklarını kaydeden Saruhan, “Üniversiteler ile çalışmalarımıza daha da hız verecek ve geliştirilen stratejilerle sektörde üstün teknolojisiyle öne çıkan ABD, Fransa, Almanya, Güney Kore, Tayvan ve Singapur ülkeleri yakalamaya çalışacağız” diye konuştu.

İSO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ata CeylanİSO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ata Ceylan da konuşmasında, sanayinin milli gelir içindeki parasal değerinin düştüğünü ve cari olarak güç kaybettiğini vurguladı. Bunun temel nedeninin, katma değer oluşturmamak olduğunu belirten Ceylan, “Bu raporlar, sektör stratejilerini oluşturmada başrolü üstlenecek ve daha çok katma değerli üretim yapmamıza katkı sağlayacak” diye konuştu.

Mineral ürünlerde üretim yaklaşık yüzde 16 arttı

İSO’nun başlattığı “Avrupa Birliği’ne Tam Üyelik Sürecinde İSO Meslek Komiteleri Sektör Stratejileri Geliştirmesi Projesi”nin yansıması olan ve ilgili meslek komitelerinin katkılarıyla hazırlanan raporların tanıtımını İSO Danışmanı Can Fuat Gürlesel yaptı.

Gürlesel’in açıkladığı Mineral Ürünler İmalatı Sanayi Sektör Raporu’na göre; sektör imalat sanayinde üretim 2005-2012 arasında yüzde 15,9 oranında artmakla birlikte, aynı dönemde yüzde 27,3 artış gösteren ortalama imalat sanayi üretim büyümesinin altında kaldı. Rapora göre aynı dönemde sektörde istihdam yüzde 4, kişi başı üretim ile ölçülen verimlilik yüzde 11 arttı, ihracat ise 2005 yılında 2,39 milyar dolardan 3,76 milyar dolara yükseldi. Aynı dönemde ithalat ise 969 milyon dolardan 1,56 milyar dolara yükseldi. Mineral ürünler ihracatının Türkiye'nin toplam ihracatı içindeki payı ise yüzde 3,25'den yüzde 2,73'e gerilerken, ithalat içindeki payı da yüzde 0,83’ten yüzde 0,66’ya indi.

İSO Danışmanı Can Fuat GürleselRaporda, sektörde üretim değeri olarak en yüksek payı yüzde 30 ile beton, çimento ve alçıdan yapılmış eşyalar oluştururken, en yüksek katma değeri ise yüzde 28,6 pay ile çimento, kireç ve alçı ürünleri grubu yarattı. Cam, çimento, seramik gibi çoğunlukla ağır ürünleri barındıran sektörün, önemli ihracat pazarlarının daha çok yakın coğrafyadaki AB, Irak, Rusya, İsrail, Azerbaycan, Libya, Suudi Arabistan ve Gürcistan gibi ülkeler olduğu, iç pazarın ise belirleyici unsur taşıdığı dile getirildi.

Raporda ayrıca Türkiye’nin zengin ve kaliteli rezervleri sayesinde mineral ürünler sanayi hammadde ihtiyacının önemli bir bölümünü yurtiçinde temin ettiği, ancak maden ve ocak işletmeciliğinde önemli sıkıntılar yaşadığı vurgulandı.

Türkiye beyaz eşyada Avrupa’nın en büyük üreticisi

Elektrikli Teçhizat İmalatı Sanayi Sektör Raporu’na göre, dış ticaret açığı veren sektörün üretimi 2005-2012 arasında yüzde 76 ile büyük oranda arttı. İstihdamda yüzde 47,8, verimlilik de ise yüzde 15,6 artış yaşandı. Elektrikli teçhizat imalat sanayinin ihracatı aynı dönemde 3,26 milyar dolardan 8,96 milyar dolara, Türkiye'nin toplam ihracat içindeki payı ise yüzde 4,44'den yüzde 6,5'e yükseldi.

Söz konusu dönemde sektör ithalatı 4,32 milyar dolardan 7,47 milyar dolara yükselirken, toplam ithalattaki payı ise yüzde 3,7'den yüzde 3,16'ya indi. Sektörde en yüksek ihracatı ise 3,75 milyar dolar ile elektrikli ve elektriksiz ev aletleri gerçekleştirdi.

Raporda ayrıca sektörün alt gruplarından beyaz eşyada Türkiye’nin AB’nin en büyük üreticisi durumuna yükseldiği, beyaz eşyada altı ana ürün grubunda dünyada pazar büyüklüğünün 2012 yılında 151 milyar dolar seviyesine ulaştığı ve en büyük pazarın ise ABD’yi geçen Çin olduğu belirtildi.

Cep telefonu, TV ve ses kaydetmede 5,8 milyar dolar ithalat oldu

Elektronik Ürünlerin İmalatı Sanayi Sektör Raporu’na göre; sektör önemli oranda dış ticaret açığı verdi. Sektörde sanayi üretimi 2006-2009 yılları arasında 51,7 gibi büyük bir oranda gerilerken, 2009-2012 yılları arasında ise yüzde 80,7'ye yükseldi. Sektör imalat sanayinde 2005 yılında 100 olarak ölçülen istihdam 2012 yılında 91 olurken, 2005 yılında 100 olan kişi başı üretim 2012 yılında 88,5'e geriledi.

Elektronik ürünlerde 2005 yılında 3,39 milyar dolar olan ihracat 2009 yılında 2,36 milyar dolara inerken, 2012 yılında 3,25 milyar dolara yükseldi. Sektör ihracatının Türkiye'nin toplam ihracatı içindeki payı 2005-2012 yılları arasında ise yüzde 4,57’den yüzde 2,08'e geriledi.

Rapora göre Türkiye, elektronik ürünlerin tüm alt gruplarında önemli bir ithalatçı durumunda bulunuyor. Sektörde en yüksek ithalat, 2012 yılında mobil telefonlar ile televizyonların olduğu haberleşme, ses kaydetme ve sesi tekrar vermeye yarayan cihazlar alt grubunda 5,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türkiye’nin oldukça küçük olan dünya elektronik ürünleri ihracatı içindeki payı ise TV ihracatındaki pazar kayıpları nedeniyle daha da geriledi, TV ihracatındaki payı 2012 yılında yüzde 2,2’ye düştü.

Raporda Türkiye’nin elektronik sanayinde kendi üretim teknolojisine sahip olmadığı, firma ölçeklerinin rakipler ile karşılaştırıldığında küçük olduğu ve küresel ölçekte rekabet için daha büyük ölçekli firmalara ihtiyaç duyulduğu belirtildi.