İSO'nun Diyarbakır'a Ektiği Yatırım Tohumları Filizleniyor

  • Etkinlikler
isonun-diyarbakir-yatirimi-02

İstanbul Sanayi Odası (İSO) yönetiminin üç ay önce Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası'nı (DTSO) ziyareti sırasında iki odanın yaptığı protokol anlaşması, ilk filizlerini vermeye başladı. İSO'nun eylül ayında Meclis Üyeleri ile ziyaret ederek ortak bir meclis toplantısı yaptığı DTSO ile bir protokol anlaşması imzalanmış ve bu protokol ile öncelikle İstanbullu sanayicilerin bölgeye yatırım yapmalarını sağlamak için işbirliği içinde olunması öngörülmüştü.

Bu işbirliği protokolünün katkısıyla üç aydır Diyarbakır'a yoğun bir yatırımcı ilgisinin başladığını söyleyen Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Sayar, realize yatırımlar olduğu kadar, yatırım için fizibilite çalışmaları yapan çok sayıda şirketin kendileri ile iletişim halinde olduğunu açıkladı.

Bütün bu sürecin sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmak üzere İSO'nun da katkılarıyla Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası tarafından, İtalya'nın Prato Ticaret Odası işbirliği ile Tekstil Kümelenme Projesi çerçevesinde 20 Aralık 2013 tarihinde bir toplantı yapıldı.

Toplantıya, Karacadağ Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri İlhan Karakoyun, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Sayar, DTSO Meclis Başkanı Celalettin Birtane katıldı.

İSO da işbirliği protokolü çerçevesinde desteklediği toplantıya üç yönetim kurulu üyesi ile katıldı. İSO Yönetim Kurulu Üyesi ve Tüm İç Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı İrfan Özhamaratlı, İSO Yönetim Kurulu Üyesi Sultan Tepe, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Üyesi ve Osmanbey Tekstilci İş Adamları Derneği (OTİAD) Başkanı Ali Ulvi Orhan'ın katıldığı toplantıda İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Tanrıverdi de yer aldı.

Toplantıya ayrıca Diyarbakır'a il dışından gelen çok sayıda sektör ve tanınmış marka temsilcileri ve Diyarbakır'daki tekstil sektörü ile STK temsilcileri de katıldı.

İSO'nun bu toplantıya katılımı ile ilgili değerlendirme yapan İSO Yönetim Kurulu Üyesi İrfan Özhamaratlı şunları söyledi:

"Bundan 3 ay önce İSO olarak bir protokol imzalamış olduğumuz Diyarbakır Sanayi ve Ticaret Odası'nın bu etkinliğine katılmaktan büyük memnuniyet duymaktayız. Bu güzide şehrimizde sanayinin gelişmesine, Diyarbakır insanının istihdamına destek olmaktan İSO olarak büyük mutluluk duyuyoruz. Ümit ediyoruz ki İstanbullu sanayicilerimizin yerel girişimlerle bugünkü buluşması, güçlü ortaklıkların temelini oluşturarak, gerek Diyarbakır ilimize, gerekse ülkemiz ekonomisine önemli katkılar sağlayacaktır. Tekstil ve hazırgiyimde başlatmış olduğumuz bu işbirliğinin diğer sektörlerimizde de devam edeceğine de yürekten inanıyorum. Buraya İstanbul'un sevgi ve sıcak selamlarını getirdi. Burada da aynı sıcaklık ve muhabbetle karşılandık."

DTSO Başkanı Sayar toplantının amacını ulusal ve yerel firmalar arasında bir deneyim aktarımı yapmak ve olası işbirliklerine zemin hazırlamak olduğunu söyledi. Tekstilin doğuya doğru kaymasından yararlanmak istediklerini söyleyen Sayar, genç işgücünün bu cazibeyi tetiklediğini hatırlattı. Önceki dönemlere göre bir kıpırdanma ve yükseliş olmasının bunu gösterdiğini vurguladı.

Toplantıya katılan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de İSO ve diğer katılımcılara, Diyarbakır'a gelerek kentlerine verdikleri ekonomik destek için teşekkür etti.

2004 yılından beri yaptığı belediye başkanlığı dönemi boyunca çaresiz kaldığı tek konunun istihdam olduğunu, bu nedenle yapılan toplantının değerini çok iyi bildiğini söyleyen Baydemir: "Biz bu şehre yatırım anlamında da kalıcı bir barış anlamında da umut besliyoruz. Bu umudumuzu da hiçbir zaman kaybetmeyeceğiz" dedi.

İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Tanrıverdi de bugünün kendisi için çok özel bir gün olduğunu söyleyerek başladığı konuşmasına Diyarbakır'dan gelen bu dostluk ve içten yatırım çağrısına kimsenin kayıtsız kalamayacağının altını çizdi.

Tanrıverdi şunları söyledi: "Türkiye çok hızlı bir şekilde değişiyor. Bu süreçte yeni umutların filizlendiği bir dönemden geçiyoruz. Diyarbakırlı çok hemşehrimiz var. Hem şu anda İstanbul'da yaşamak o kadar zorlaştı ki ömrümüz yollarda geçiyor. Gün içinde bir mal sevkiyatı çok zor. O atölyelerdeki çalışanlar çoğu bizim doğu bölgesinin insanı. Bizim öyle bir hareketi hadi köyümüze geri dönelim hareketini başlatmamız lazım. Gerçekten de köyümüze dokunmamız lazım artık. Bir şekilde bu geriye dönüş başlayacak. Buradaki imkanları biraz daha rahatlatarak bunun çok daha hızlı olacağını düşünüyorum.

6. Bölgede bu kadar imkan sağlanmışken hala az şirketin geliyor olması önemli. Yani baktığınız zaman rakamlara insanların aslında buraya gelmemesi delilik diye düşünüyoruz. Bunun bir takım sebepleri var. Bunun zamanla kalkacağını düşünüyorum."

İSO YÖNETİM KURULU ÜYELERİ TOPLANTIDA NE DEDİ?

ALİ ULVİ ORHAN

Toplantıda İSO heyetinde ilk sözü İSO Yönetim Kurulu Üyesi Ali Ulvi Orhan alarak şunları söyledi: "Diyarbakır'a tekstili çekmek burada iş yapmak buradaki ana konu. Güven unsuru çok önemli. Bir ekonomik kalkınma konuşurken birinci maddeye güven unsurunu koyuyorum. Burada değerli Diyarbakırlı hemşehrilerimle gerçekleri konuşmak için geldim. Bu süreç, barış süreci çok önemli. Hem Diyarbakırlı için hem diğer tüm illerimiz için. Dolayısıyla yöre insanlarıyla birlikte bu barış sürecini hep beraber korumamız lazım. İnsanlar doğusuyla batısıyla barışmalı.

Bu barışma devlet eliyle bir yere kadar olur. Devlet bir şeyi sev deyince sevilmiyor. Herkes bu konuda duyarlılığını ortaya koymalı. Batılı ne kadar dikkat edecekse, doğulu da aynı ölçüde dikkat etmeli bu sürece.

İkinci en önemli unsurun kalifiye eleman sorunu olduğunu düşünüyorum. Bu bir soru işaretidir. Umarım şirketler bunu aşacak. Diyarbakır'ın işsizlik oranını bildiğim için bu bölgede yatırım yapmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Bölgenin böyle bir avantajı olduğunu düşünüyorum. Bu, yatırım çekmek için yeterli mi diye soruyorum. Demek ki bazı eksikler var ve bunlar yeterli değil.

Türkiye tekstil ve hazır giyimde bazı ürünlerden çıkıyor. Maliyet avantajı yakalamak çok zor. Bu bölgelerde bu avantaj yakalanabilir diye düşünüyorum. Bu bölgenin başka ne avantajı olabilir. Bu bölge niçin gelmeli. Burada avantaj yakalayabilmek bir ölçek ekonomisi yaratmaya bağlı. Ben bunun ihracata dayalı bir yatırımla yakalanabileceğini düşünüyorum. Türkiye pazarını hedefleyen yatırımların pek başarılı olamayacağını açık. Daha uzun terminlerle, daha büyük ölçeklerle yapılacak işler Diyarbakır için daha avantajlı.

Unutmayalım Diyarbakır'ın bir başka avantajı var. Diyarbakır bu coğrafyanın da bir sınır komşusu gibi. Bu büyük bir avantajdır. Bu avantajını çok iyi kullanmalıdır. Bu coğrafyalar es geçilmemelidir.

Bir şey daha var o da bu coğrafyanın evlatlarının da buraya, yatırıma çekilmesi konusu. Bu coğrafyanın yetiştirdiği evlatlar var büyük işler yapıyorlar. Sadece onlar yatırım yapsın demiyorum. Bunları bu bölge çekmeli, bunlar buraya çekilmeli. Bu beni de buraya çeker başkasını da. Buradaki aidiyet ve manevi duyguları da göz ardı etmeyin diye söylüyorum."

İRFAN ÖZHAMARATLI

Daha sonra söz alan İSO Yönetim Kurulu üyesi İrfan Özhamaratlı da İSO olarak üç ay kadar önce bu güzel şehirde bulunduklarını, bugünkü buluşmanın temellerinin o günlerde atıldığını ve yapılacak olan oturumların Diyarbakır için güçlü ortaklıkların temelini oluşturmasını temenni ettiğini söyledi.

Özhamaratlı şöyle devam etti: "Bizim hazır giyim sektörümüz gerek ihracat gerekse istihdam açısından en çok katma değer sağlayan lokomotif sektör. Bir önemli konu da kadın istihdamı sağlıyor olması. Öncelikle benim söylemek istediğim, hazır giyim sektörünün bu şehir için doğru bir karar olduğudur. DTSO Başkan ve yöneticileri doğru analiz yapıyorlar. Bu şehirde tekstil ve hazır giyim için birçok avantaj ortaya çıkıyor. İstanbul'da çok ciddi sıkıntılar çekmeye başladık. Ben ihracatçı bir şirketin yönetim kurulu başkanıyım. Birçok ülkeye ihracat yapıyoruz. Sadece istihdam konusunda sıkıntı çektiğim için, yeterli işgücü sıkıntısı çektiğimiz için gelen talepleri karşılayamadığımız oluyor.

Bu şehirde nereden başlamalı, hazır giyimde bayağı bir mesafe kat edilmiş. İhracata yönelik ciddi bir çalışmanızın olmaması eksiklik. İstanbullu firmalarla bu anlamda işbirliği önemli. Orada talep var. Burada da üretim imkanları ve işgücü var. Bu iki faktörün sağlam zeminde bir araya getirilmesi iki kesime de fayda getirecektir diye düşünüyorum. Ancak sanayici buraya tedirgin gelecektir. Açıkça ifade etmek lazım. Bir fabrika kurulacak, yürür mü? Eleman bulabilir miyim? En azından belli bir süre bu firmaların deneme yapabilmesi için çalışma ortamlarının kolaylaştırılması gerekiyor.

Belki TOKİ olabilir başka yapılar olabilir. Hazır yer temin edilmesi konusunda yardımcı olabilir diye düşünüyorum. Tekstil birçok sektöre de iş imkanı sağlıyor. Hazırgiyim ile birlikte birçok anlamda talebi de beraberinde getirecektir. Ciddi bir katma değer sağlayacaktır. Diğer taraftan baktığınız zaman çok kaybedilmiş zaman var.

Bizler İstanbullu sanayiciler olarak çok daha büyüme imkanlarımız varken, işgücü konusundaki imkansızlıklardan dolayı ciddi siparişlerimizi kaybettik. Ben bu bölgede yatırımı hakikaten bizim sektörümüz için İstanbullu sanayiciler için de önemli bir fırsat olarak görüyorum. Fakat hangi ürünlere öncelik verilmesi noktasında dikkatli ve hızlı hareket etmek gerekmektedir.

İstanbullu sanayiciler ile Diyarbakırlı üreticilerin buluşturulması bu anlamda son derece önemlidir. Bizler de İstanbullu sanayiciler olarak her türlü desteği vermeye hazırız. Bu toplantının arkasının geleceğini düşünüyorum."

SULTAN TEPE

İSO Yönetim Kurulu Sultan Tepe de toplantıda bir konuşma yaptı. Tekstil gibi önemli bir konuyu İSO ile birlikte gündeme getirmelerinden dolayı DTSO yöneticilerine teşekkür eden Tepe, şunları söyledi: "Türkiye'de en iyi pamuğu ürettiğiniz halde bunu kullanamıyorsunuz. Bu beni çok üzüyor. Kendi hammaddesini kullanamayan bir kent burası.

Ben güven güven derken, bu kavramın barış sürecinin pozitif noktada son bulmasıyla gelecek bir kavram olduğunu özellikle vurgulamak isterim. Bunun en büyük destekleyicilerinden biri olarak bu sürecin, gencecik çocukların ölmemesi noktasında olumlu bir sürece evrilmesini diliyorum..

Gaziantep benzeri bir Diyarbakır görmek istiyorum. Gaziantep bugün sanayide Türkiye'nin en büyük şehirlerinden biri oldu. Diyarbakır'ın hak ettiği nokta odur. Diyarbakır tekstil için çok uygundur. Yan sanayi ancak kümelenme modelleri oluştuğunda gerçekleşiyor. Böylesine güzel pamuğun üretildiği bir kentte, önce tekstil sonra da buna entegre konfeksiyon tesislerinin yapılması gerekmektedir.

Bu kent bu misyonu tamamlamak istiyorsa Tekstil ve Ar-Ge'yi kullanmalı. Bir tekstilkent kurmak istiyorsa Ar-Ge'yi buraya getirmelisiniz. Bu çabanız için söz veriyoruz. Kendi başkanlarımdan aldığım sözü veriyorum. Bu laboratuvarların oluşması için her türlü birikimlerimizi sizin bu emeklerinizin hizmetine aktarmak isteriz. İş insanlarını getirmek kolay. Fakat know how getirmek çok zor. Dünyada en pahalı şey bilgi. Biz bu bilgiyi sizinle dostluğumuza karşılık paylaşmaya hazırız. Dilerim bu toplantı eyleme dönüşür."