İSO Ocak Meclisi’ne TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu Konuk Oldu

  • Meclis Konuşması
meclis-ocak2020-01_2

İstanbul Sanayi Odası (İSO), Ocak ayı olağan Meclis toplantısı, 22 Ocak 2020 tarihinde “Sürdürülebilir Büyüme İçin Nitelikli Üretim Ekonomisine Geçişte Eğitim, Kalite ve Ar-Ge’nin Önemi” ana gündemi ile Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu’nda yapıldı. İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay’ın yönettiği toplantıya Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu konuk oldu.

TOBB Yönetim Kurulu Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu
TOBB Yönetim Kurulu Başkanı
M. Rifat Hisarcıklıoğlu

İSO Meclis’inde yaptığı konuşmada Türkiye ve Dünya ekonomisindeki son gelişmeler hakındaki görüş ve değerlendirmelerini İSO Meclis üyeleri ile paylaşan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Türkiye ekonomisinin önündeki risk ve fırsatları anlattı ve bu bağlamda ekonomimizin önündeki tabloya açıklık getirmeye çalıştı. Hisarcıklıoğlu Türkiyenin risklerini; çevremizdeki kargaşa, ABD ve AB ile ilişkiler, küresel korumacılık, Brexit, siber güvenlik olarak sıralarken, fırsatlarımız ise Seçimsiz ve ekonomide reformların yapılabileceği dönem, ABD ve AB Merkez bankalarının gevşek para politikaları, bu bağlamda rahatlayan küresel fon akışı, Türkiye’nin CDS risk primindeki gerileme, ticaret partnerlerimizdeki ekonomik büyüme olarak vurguladı.

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan

İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan da Meclis’te yaptığı konuşmada ekonominin refah üreten, istihdam yaratan asli unsurunun üretim, dolayısıyla sanayi sektörü olduğunu söyleyerek “Arzu ettiğimiz nitelikli büyüme; yüksek teknolojili ve yüksek katma değerli sanayi ürünlerinin üretim ve ihracat içindeki payının arttığı büyümedir” dedi.

Bahçıvan, “Türkiye güçlü sanayi ülkesi olma yolunda üretimde niteliği artırma zorunluluğuyla karşı karşıyadır. Bilim ve teknoloji kaldıracını üretime taşıyarak, düşük büyümenin panzehirleri olarak önerilen; beşeri sermayenin eğitim yoluyla güçlendirilmesi, teknoloji içeriğinin yükseltilmesi, en fazla odaklanmamız gereken konular olmalıdır” şeklinde konuştu.

İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay
İSO Meclis Başkanı
Zeynep Bodur Okyay

İSO Ekim ayı olağan Meclis toplantısı İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay tarafından açıldı. Okyay toplantıyı açarken özetle şunları söyledi:

“Sürdürülebilir büyüme yolunda nitelikli üretim ekonomisine geçiş hepimizin ortak isteği, ortak hayali. Topyekûn bir değişimi bugünden yarına gerçekleştirecek bir sihirli değneğimiz olmadığını biliyoruz. Değişim ve dönüşüm, uzun ve meşakkatli bir yol. Günlük boş gündemlerle oyalanma tuzağına düşmeden, gerçek meselelerimizin çözümüne odaklanmak zorundayız. Bizim bugün büyüme sorunumuzu konuştuğumuz saatlerde Davos’ta dünya şu soruların cevabını arıyor:

Ekolojimize ve ekonomimize zarar veren iklim ve çevresel zorlukların üstesinden acil olarak nasıl gelinir? Yeni politik, ekonomik ve toplumsal öncelikler ticaret ve tüketim alışkanlıklarını değiştirdikçe endüstrileri nasıl daha sürdürülebilir ve kapsayıcı iş modelleri elde edecek şekilde dönüştürebiliriz? Teknolojik dönüşümle birlikte hızlanan otomasyon ve yapay zekâ alanındaki gelişmeler ile gelecekte işimizi ve iş gücümüzü nasıl yönetebiliriz?

Eğitim, istihdam ve girişimciliği yeniden şekillendiren demografik, sosyal ve teknolojik eğilimlere nasıl uyum sağlayabiliriz? Elbette, bu büyük değişimleri bugünden yarına gerçekleştirmemiz kolay değil. Ancak sürdürülebilir büyüme bunları başarmanın olmazsa olmazı. Bu nedenle bir yandan geleceği ve bu dünyadaki değişimleri gözden kaçırmadan bu hedef için hazırlık ve çalışmalarımızı yapmak, diğer yandan da halen önümüzde kısa vadede çözmek zorunda olduğumuz sorunlara odaklanmalıyız. Bunun için de dış borca dayalı bir büyüme modelinden ihracata dayalı bir modele geçişi sağlayacak sanayi politikalarının kararlılıkla uygulanması kritik önemde.”

İSO Meclis Başkanı Okyay, sonrasında İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ı Meclis konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet etti. İSO Başkanı Bahçıvan rekabet her geçen gün artarken, sanayiciliğin de yeni nesil bir anlayışla tüm dünyada yeniden değer kazandığını söyledi. Bahçıvan, böyle bir süreçte Türkiye’nin yeni ve çok daha geniş ufuklu bir anlayışa yönelmesi gerektiğine inandıklarını kaydetti. Dünya toplumlarının daha fazla refah, daha fazla adalet ve öngörülebilir bir gelecek istediği için bunu yapmak zorunda olduklarını belirten Bahçıvan, bunun için de nitelikli ve sürdürülebilir büyümenin sağlanması gerektiğine işaret etti.

Değişim çağında geleceğe ilişkin endişeleri azaltmak ve kaygıların yerine umutları yeşertmek için üretim odaklı bir ekonomi anlayışının hakim kılınması gerektiğini dile getiren Bahçıvan, ekonomin refah üreten, istihdam yaratan, verimlilik artışı sağlayan asli unsurunun üretim, dolayısıyla sanayi sektörü olduğunu ifade etti. Bahçıvan, arzu ettikleri büyümenin nitelikli büyüme olduğunu ve nitelikli büyümenin yüksek teknolojili ve yüksek katma değerli sanayi ürünlerinin, üretim ve ihracat içindeki payının arttığı bir büyüme olduğunu vurguladı. Bugünkü üretim yapılarının henüz arzu ettikleri bu noktada olduğunu söylemenin zor olduğunu anlatan Bahçıvan, nitelikli büyümeyi sağlamak için mevcut çabaların ötesinde kapsamlı bir atılıma ihtiyaçları olduğuna dikkat çekti. 

 

İstanbul Sanayi Odası olarak, üretimde niteliksel bir dönüşümü sağlamaları gerektiğini farklı zeminlerde sürekli olarak gündeme getirdiklerini hatırlatan Bahçıvan, İSO’nun bu niteliksel dönüşümü destekleyen bir vizyona sahip olduğunu söyledi. Bahçıvan, üreterek büyümenin, istihdam oluşturmanın, ihracatı artırmanın, rekabetçiliğe önem vermenin, refahı büyütmenin ve refahın adil paylaşımını sağlamanın kendilerinin temel önceliği olduğunu belirtti. Türkiye’de sanayinin yüksek katma değerli ve yüksek teknoloji yoğunluklu sektörlere dönüşüm ihtiyacının devam etmekte olduğunu ifade eden Bahçıvan şunları söyledi:

“Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışmamızın sonuçlarına baktığımızda da bu gerçekle net bir şekilde karşılaşıyoruz. Nitelikli ve sürdürülebilir büyümenin yolu yüksek teknolojiden geçiyor. İSO 500 araştırmamızın ortaya koyduğu önemli sonuçlardan biri de sanayimizin teknoloji yoğunluğuna ilişkin verilerdir. Bu alanda son yıllarda bizleri sevindiren ve geleceğe dair umutlandıran bir hareketlenmenin olduğuna da tanık oluyoruz.

Bu hareketlenmeye kalıcı ve sürdürülebilir bir ivme kazandırmalıyız. Başkalarının ürettiği teknolojiyi tüketen olmaktan hızla çıkıp, kendi yüksek milli teknolojimizi geliştirmemiz gerekiyor. Geçtiğimiz günlerde Gebze-Bilişim Vadisi’ndeki lansmanına tanıklık ettiğimiz, TOBB Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da büyük çaba ve katkı sağladığı yerli otomobilin “yerli, milli ama evrensel” bir anlayışla milli teknoloji hamlesine katkı yapacağına inandığımızı da burada özellikle vurgulamak istiyorum” dedi ve şöyle devam etti:

“Bilim ve teknoloji kaldıracını üretime taşıyarak, düşük büyümenin panzehirleri olarak önerilen; beşeri sermayenin eğitim yoluyla güçlendirilmesi, Ar-Ge, tüm üretim ve hizmet süreçlerinde teknoloji içeriğinin yükseltilmesi, en fazla odaklanmamız gereken konular olmalıdır. Böyle bir odaklanmanın nitelikli üretime kapı aralayacağını bilmem söylememize gerek var mı? Şu konuda sanırım hepimiz mutabıkız: Yüksek katma değerli ürünlerin payının arttığı nitelikli ihracat, olmazsa olmazımızdır. İSO olarak işte tüm bu alanlarda sanayimizin gelişmesi için önemli adımlar attık ve atmaya da devam ediyoruz.”

Dijital Dönüşüm konusunda önemli bir merkez ve belki de Türkiye’de tek örneği olan “Sanayide Dijital Dönüşüm Ofisi”ni İstanbul Kalkınma Ajansı fonu ile hayata geçirdiklerini belirten Bahçıvan, Dijital Dönüşüm yol haritası danışmanlıkları, Dijital Dönüşüm Mini MBA ile yapay zeka, büyük veri ve nesnelerin interneti gibi alanlarda teknik eğitimler vererek hem firmalara yol gösterdiklerini hem de bu dönüşümü sağlayacak en önemli faktör olan insan kaynağını geliştirmeye çalıştıklarını kaydetti.

Bahçıvan, İstanbul Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle İSO Koza Girişim Hızlandırma Projesi’ni yürüttüklerini anlatarak bu proje ile teknoloji geliştirme, Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarında hiç şüphesiz yerleşik şirketlerimizden daha hızlı ve daha verimli geliştirme yapabilen Startup’ları iş hayatına güçlü bir şekilde hazırlama gayreti içinde olduklarını kaydetti. 

Her şeyin başının insan kaynağı olduğuna dikkat çeken Bahçıvan, bu konuda, eğitimleri İSO Akademi çatısı altında bir araya getirdiklerini ve son iki yılda kapsamını geliştirerek eğitim sayısını 140’a, temas ettikleri paydaş sayısını ise 6.500’e çıkardıklarını dile getirdi.

Mesleki eğitim konusunda Milli Eğitim Bakanlığı ile belki de bugüne kadar yapılmış en kuvvetli “eğitim-iş birliği protokolü” olan “Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü”nü imzaladıklarını hatırlatan Bahçıvan, proje kapsamında bugüne dek 39 okulda 200’ün üzerinde toplantı gerçekleştirdiklerini, binlerce öğrenci ve öğretmene ilave eğitimler sağladıklarını ve fabrikalara teknik geziler düzenlediklerini ifade etti. 

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan’ın konuşmasının ardından kürsüye gelen İSO Meclis Üyeleri, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’na kendi sektörleri ile ilgili konularda bilgiler verdi ve karşılaştıkları zorluklar hakkında Hisarcıklıoğlu’nu bilgilendirerek bazı sorular yöneltti.

Sonrasında kürsüye TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu gelerek İSO Meclis Üyelerine seslendi ve onların sorularını yanıtladı. Dünyanın farklı iş örgütlerinde görevi olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, dünyanın da gündeminin Türkiye’den farklı olmadığını ve ABD-Çin, AB-Çin, Brexit ve dijital ekonomiye yönelik konuların konuşulduğunu söyledi.

Eğitime yapılan yatırımın geleceğe yatırım olduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, iş insanlarının her yatırımda kar ya da zarar edebileceğini ancak eğitime yapılan yatırımın zarara yazmayacağını dile getirdi. Hisarcıklıoğlu, TOBB’un son dönemde 81 ile toplam 270 milyon dolar yatırım yaptığını açıkladı.

İSO üyelerinden TOBB çalışmalarına daha aktif olarak katılmasını isteyen Hisarcıklıoğlu, Meclis üyelerinin kendi sektörünün lideri olduğunu ifade etti. Üyelerin aşağıdan yukarıya demokratik şekilde seçildiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, 4 bin meclis üyesine eğitim verdiklerini dile getirdi. Hisarcıklıoğlu, TOBB’un Meclis üyelerinin kendi kurumu olduğunu vurguladı.

Dünya ekonomisindeki gelişmeler hakkında açıklamalar yapan Hisarcıklıoğlu, dünyada üç ülke hariç tüm ekonomilerde büyüme beklendiğini ifade etti. Buna karşın borçlanma oranının yüksekliğinin bir risk oluşturduğuna dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, dünyanın hiçbir zaman bu kadar borçlu olmadığını söyledi. Dünyanın geleceği açısından büyüyen tehlikenin artan eşitsizlik olduğunun altını çizen Hisarcıklıoğlu, kapitalizmin yeniden kendisini tarif etmesi gerektiğini belirtti.

Türkiye için risk ve fırsatlar olduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, riskler arasında çevre coğrafyada süren karmaşa, ABD-AB ile ilişkiler, küresel korumacılık, Brexit ve siber güvenliği sayarken fırsatlar olarak ise seçimsiz dönem ve hükümetin reformlara odaklanması, ABD-AB merkez bankalarının gevşek para politikaları, küresel fon akımlarındaki artış, faiz- enflasyon-CDS risk primlerindeki gerileme, ana ticaret partnerlerimizdeki ekonomik büyüme konularını sıraladı.

Dünya Bankası’nın İş Yapma Kolaylığı endeksinde Türkiye olarak 2010’da 73. sıradan 2020’de 33. sıraya yükseldikleri bilgisini veren Hisarcıklıoğlu, bu konuda Bakanlarla birlikte çalıştıklarını ve nasıl Türkiye en büyük 20 ekonomi içinde yer alıyorsa bu konuda da hedefin ilk 20’ye girmek olduğunu söyledi. TOBB olarak Ankara’da iş insanlarının dertlerini dinlediklerini ve çözüm aradıklarını anlatan Hisarcıklıoğlu, TOBB Başkanı olarak görevinin 81 ilden sektörlerle ilgili sorunlara çözüm bulmak olduğunu vurguladı.

KGF ile ilgili yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Hisarcıklıoğlu, dünyada hiçbir iş dünyası örgütünün üyesine kefil olmadığını ama kendilerinin KGF ile iş insanlarına kefil olduğunu belirtti. 2019’da 165 bin üyeye kefil olduklarını ve 59 milyar kefalete karşın 74 milyar TL kredi sağladıklarını açıklayan Hisarcıklıoğlu, İstanbul’da ise 42 bin üyeye 18 milyar TL kefalet ile 23 milyar TL kredi sağladıkları bilgisini verdi.

Geçtiğimiz yıl Türkiye’nin tamamında finansmana ulaşım sorunu bulunduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, teminat mektubu oranlarının kamu için yüzde 1, özel bankalar için yüzde 2’ye düşürüldüğünü anlattı. Hisarcıklıoğlu, POS komisyon oranlarının yüzde 1,6 ile sınırlandığını ve devlet destekli ticari alacak sigortasının yürürlüğe girdiğini belirtti. Bunun yanında 2018’de otomotiv, beyaz eşya, mobilya ve konutta vergiler indirilirken 2019’da bu indirimlerin ilk 6 ay uzatıldığını hatırlatan Hisarcıklıoğlu, 2020’de mobilyada KDV’nin yüzde 18’den 8’e düştüğünü ekledi.

Geçmişte ticari davaların uzun yıllara yayıldığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, 2018’den itibaren işçi-işveren, 2019’dan itibaren ise ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuğun zorunlu hale geldiğini ifade etti. İstanbul Tahkim Merkezi bünyesinde TOBB’un da katkılarıyla bu hizmeti verdiklerine işaret eden Hisarcıklıoğlu, sanayicilerden arabuluculuk kurumuna sahip çıkmalarını istedi.

Bir yanda işsizlik öte yanda iş bulamayan sanayicilerin olduğuna değinen Hisarcıklıoğlu, geliştirilen mesleki eğitim modeli ile 81 ilde 81 meslek lisesini odalar ve borsalara devrettiklerini söyledi. Bu model ile müdür, öğretmen ve müfredat üzerinde işverenlerin kontrolü olduğunu ve onların yönettiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, böylece mesleki eğitimde çok önemli ilerlemeler sağladıklarını ifade etti.

TOBB’un öncülüğünde başlatılan Türkiye’nin yerli otomobili hakkında da bilgiler veren Hisarcıklıoğlu, ülkenin ekonomisi ve imajı açısından çok önemli bir konu olduğunu dile getirdi. 22 milyar TL yatırım ve en az 3.5 milyar TL sermaye ile yola çıktıklarını anlatan Hisarcıklıoğlu, proje ortaklarının 15 yıl temettü almayacağını açıkladı.

Yerli otomobilin 20 bin ilave istihdam sağlarken 7.5 milyar dolar cari açığı azaltacağını ve milli gelire 50 milyar dolar katkı yapacağını belirten Hisarcıklıoğlu, bu proje ile yeni sanayi politikası ve teşvik yaklaşımı, yeni bir yaratıcı ortaklık modeli ve ekosistem geliştirme ve dönüştürme misyonu başlıklarında gelişmeler yaşanacağını ekledi.

Hisarcıklıoğlu’nun yaptığı konuşmanın ardından Meclis toplantısı bir süre de üyelerle interaktif sohbet şeklinde devam ederek sona erdi.

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan'ın Konuşma Metni Attach