İSO Temmuz Ayı Meclis Toplantısında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Ele Alındı

  • Meclis Konuşması
temmuz2018-meclis-01

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO), Temmuz ayı olağan Meclis toplantısı, 25 Temmuz 2018 tarihinde “Yasama, Yürütme, Ekonomi ve Toplum Bağlamında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne Bakış” ana gündemi ile Odakule’de yapıldı. İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay’ın yönettiği Meclis toplantısının konuğu Siyaset Bilimci ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haluk Alkan oldu.

İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Meclis konuşmasında güncel ekonomik konulara değinirken nakit sıkışıklık ve kredi faizlerindeki yükseliş nedeniyle orta ölçekli sanayi firmalarının krediye erişimde zorluk yaşadığına dikkat çekerek “Bankacılık sektörü büyük kredilerin yönetiminde ve verimli kullandırılmasında yetersiz kaldı. Bankalar, sanayiciye bakış açısını değiştirmeli” dedi.

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan

Bahçıvan Meclis gündemi hakkında da şunları söyledi: “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, sonuç odaklı, yüksek performanslı, etkin bir yürütme yapısına ve uzmanlığa dayanıyor. Bu uzun süredir dile getirdiğimiz bir anlayıştı. Şimdi yapılması gereken; Türkiye’nin ihtiyacı olan hedeflere ulaşmak için sanayi projelerini gündeme almak ve nokta atışlarla küresel rekabet gücünü oluşturmaktır.”

İstanbul Sanayi Odası Temmuz ayı olağan Meclis toplantısı İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay tarafından açıldı. Gündemle ilgili görüşlerini Meclis Üyeleri ile paylaşan Okyay şunları söyledi:

İSO Temmuz Ayı Meclis Toplantısı 01

“Beş sene sonra asırlık bir ülke olacak olan Türkiye Cumhuriyeti’nin artık terörle, istikrarsızlıkla, cari açıkla, makro dengede kırılganlıkla, yetenek açığıyla, orta gelir tuzağıyla anılmaması lazım. Yeni hükümet sisteminden ve yönetim kadrolarından temel beklentimiz; Türkiye’yi hızla, nitelikli üretim ekonomisini merkeze koyan bir başarı hikayesinin ana aktörü haline getirecek dönüşümün hayata geçirilmesidir. Ekonomimiz, sanayimiz ve toplumsal refahımız adına kaybedecek vaktimiz yok. Yeni dönemde büyük bir hızla, daha istikrarlı ve güçlü bir ekonomi ortamının oluşturulmasına ihtiyacımız var. Küresel piyasalarda Türkiye algısını güçlendirmenin, yatırımlar için daha da cazip bir ülke olmanın tam zamanıdır. İnşallah bu fırsatı elbirliği ile değerlendirme becerisini gösterebiliriz. Bu başarı hikayesi bir yandan ülke ekonomisini dönüştürürken, diğer yandan kapsayıcı ve adil bir gelir dağılımına yol açmalıdır. Böyle bir iddianın, hele ki ticari korumacılığın ve yatırım çekme yarışının iyice kuralsız bir kavgaya dönüştüğü bir dünyada eskisinden çok daha zorlaştığını biliyoruz. Ama Türkiye’nin bu yüzyıldaki en büyük meydan okumasının da bu olduğunu hepimiz biliyoruz.”

İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay
İSO Meclis Başkanı
Zeynep Bodur Okyay

Okyay, ardından Meclis gündemine ilişkin konuşmasını yapmak üzere İSO Başkanı Erdal Bahçıvan’ı kürsüye davet etti. Konuşmasını öncelikle güncel ekonomik gelişmelere değinen Bahçıvan, geçen hafta açıklanan İSO Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasının sanayide güçlü performansa işaret etmesinin yanında, faaliyet karlarının önemli kısmının finansmana ayrıldığını gösterdiğini hatırlattı.

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, özellikle faiz ve kurlardaki yüksek boyutlu dalgalanmanın baskısını hissettiklerini vurguladı. Finansal istikrar sağlanmadan üretim ekonomisinin gelişmesinin beklenemeyeceğine dikkat çeken Bahçıvan, bu doğrultuda bankacılık sektörü ile ilgili son zamanlarda yaşanan sıkıntıyı da gündeme getirdi. Bankalar Kanunu’nun amacında da belirtildiği gibi kaynakların verimli kullanılmasının ön planda tutulması gerektiğini belirten Bahçıvan, şunları söyledi:

İSO Temmuz Ayı Meclis Toplantısında 02

“Bankacılık sisteminin çalışmasını düzenleyen Bankacılık Kanunu’nun en önemli amaçlarından biri bankalarca kullandırılacak kredilerin etkin, objektif ve rekabet gücü kazandıracak şekilde ekonomimizin hizmetine sunulmasıdır. Son günlerde malumunuz üzere piyasalarda devam eden nakit sıkışıklığı ve kredi faizlerindeki yükseliş nedeniyle özellikle orta ölçekli firmalarımız krediye erişim konusunda zorluklar yaşamaktadır. Buna ek olarak son dönemde büyük kredilerde yaşanan yeniden yapılandırılma uygulamalarının da etkisiyle bahsettiğimiz nakit sıkışıklığının derinleştiğini gözlemliyoruz. Başka bir deyişle bankacılık sektörü büyük kredilerin yönetiminde ve kaynakların etkin kullandırılmasında yetersiz kalmıştır. Bankaların bu uygulamasının bedelini orta ölçekli sanayici firmalarımız ödememelidir. Bildiğiniz üzere firmalara kullandırılacak kredilerin büyüklükleri, bankaların öz kaynak büyüklüklerine göre çeşitli sınırlamalara tabi durumdadır. Bankaların sanayiciye bakış açısını değiştirmesi gerektiğini düşünüyoruz. Özetlemek gerekirse Bankalar Kanunu’nun amacında da belirtildiği gibi kaynakların verimli kullanılması ön planda tutulmalıdır.”

İSO Temmuz Ayı Meclis Toplantısı 03

İSO Başkanı Bahçıvan, meclis gündemine ilişkin ise yaşamakta oldukları bu dönemin tarihsel bir öneme sahip olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişle birlikte yasama ve yürütme organları ve süreçleri yeniden tanımlanırken, bu kapsamlı değişimin ekonomik ve toplumsal hayat üzerinde büyük etkiler doğurmasının kaçınılmaz olduğunu belirten Bahçıvan, bu nedenle sanayicilerin toplumun bütün kesimleri gibi yeni sistemin hangi değişiklikleri getireceğini, bu değişikliklerin üretimimizi, ekonomimizi ve sosyal hayatımızı nasıl etkileyeceğini öğrenmenin ve anlamanın gayreti içinde olduğunu aktardı. Öte yandan yeni sistemin hızlı ve etkin olmak esası üzerine kurulduğuna değinen Bahçıvan, yeni sistemi bir an önce yakından tanıyıp, sistemin gerektirdiği hız ve etkinliğe kendilerini uyarlamaları gerektiğine dikkat çekti.

İSO Temmuz Ayı Meclis Toplantısı 04

Bakanlıklar noktasındaki diğer önemli gelişmenin İSO olarak muhtelif defalar talep ettikleri gibi, ekonomi yönetimindeki çok başlılığa son verilerek bakanlıkların birleştirilmesi olduğunu söyleyen Bahçıvan, buna göre Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Kalkınma Bakanlığı’nın yerini Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın aldığını hatırlattı. Ekonomi alanı haricinde de benzer şekilde birleşmeler yaşandığını kaydeden Bahçıvan, örneğin Avrupa Birliği Bakanlığı’nın Dışişleri Bakanlığı’na katıldığını ifade etti. Bütün bu birleşmelerin sonucunda bakanlık sayısının 16’ya indiğini dile getiren Bahçıvan, bakanlıkların verimliliğini ve icracı yönünü güçlendirmeye yönelik, uzun süredir talep ettikleri bu adımları olumlu karşıladıklarını anlattı. Bahçıvan bundan sonra ekonomi ve sanayi alanlarında alınacak tedbirlerin, çağın ruhuna uygun olarak çok daha etkin ve çok daha hızlı uygulamaya geçirileceğine inandıklarını belirtti.

Bahçıvan şöyle devam etti:

İSO Temmuz Ayı Meclis Toplantısı 05

“Politika Kurulları ile Bakanlıkların yanı sıra, bütün bakanlıkları ilgilendiren ortak konularda koordinasyonu sağlamak amacıyla da dört adet Ofis oluşturuluyor. Önemli gördüğümüz bir başka noktaya daha dikkat çekecek olursam, o da sistemin performans ve uzmanlığa dayalı bir sistem olduğudur. Bu, uzun süredir dile getirdiğimiz bir anlayıştı. Özel sektörde başarısızlığın büyük bir bedeli varken kamu yönetiminde başarısızlığın karşılıksız kalması çağın ruhuna uygun değildi. Bundan böyle Cumhurbaşkanı karşısında sorumlu olan yöneticiler, kendilerinden beklenen performansı göstermek noktasında çok daha etkin bir şekilde denetime tabi olacaklar.“

İstanbul Sanayi Odası olarak odağında üretimin bulunduğu bir ekonomi anlayışına duydukları ihtiyacı uzun süredir dile getirdiklerine işaret eden Bahçıvan, arzu ettikleri üretim yapısının nitelikli, yüksek teknolojiye dayalı ve küresel düzeyde rekabetçi bir üretim olduğunu vurguladı. Bahçıvan, bu anlayışın kurumsal yapılanma boyutunda da hayata geçmesini diledi.

Şimdi yapılması gerekenin hız kaybetmeden Türkiye’nin ihtiyacı olan doğru hedeflerle belirlenmiş sanayi projelerini gündeme almak ve nokta atışlarla küresel rekabet gücünü oluşturmak olduğunun altını çizen Bahçıvan, hızı, etkinliği ve performansı ön plana alan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi çatısı altında, üretim ekonomisine yönelik somut adımların en kısa sürede atılacağından hiç şüphe duymadıklarını ifade etti. 

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haluk Alkan
İstanbul Üniversitesi İktisat
Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Haluk Alkan

Sonrasında kürsüye gelen Siyaset Bilimci ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haluk Alkan, siyasi sistemlerin temelinde kurumların yer aldığını ve bir siyasal sistemi analiz ederken kurumsal yapısının iyi çözülmesi gerektiğini söyledi. Kurumların da çevresindeki unsurlarla bir etkileşim içinde çalıştığına değinen Alkan, kurumların sosyal yapıyla ilişki içerisinde o ülkeye özgü modeller ortaya koyduğunu anlattı. Türkiye’nin çok ciddi bir anayasa krizi olduğuna işaret eden Alkan, önceki anayasanın Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında vuku bulacak krizleri aşacak hiçbir açılıma imkan vermediğini vurguladı.

Siyasal sistemi ayakta tutan üç unsur olduğunu belirten Alkan, bunları siyasal kurumlar, sistem özellikleri ve meşruiyet olarak sıraladı. Hükümet sistemlerinin kuvvetler birliği ve kuvvetler ayrılığı olarak ikiye ayrıldığını ifade eden Alkan, Türkiye’ye kuvvetler ayrılığı modelinin tam olarak 1961 anayasası ile geldiğini dile getirdi. Sistemler arasındaki farklara da değinen Alkan, parlamenter sistemde tek seçim ve meclis temelli bir sistem olduğunu, başkanlık sisteminin yasama ve yürütmeyi farklı seçimlerle ayırdığını, yarı başkanlık sisteminin ise bunların melezi olduğunu aktardı. 

İSO Temmuz Ayı Meclis Toplantısı 07

Başkanlık sistemlerinde Başkanların esnekliklere sahip olduğunu belirten Alkan, pek çok temel konuda Başkanların bakanlıklardan bağımsız ayrı idari birimler kurup ona özgü esnek örgütlenme modeli çalıştırabileceğini söyledi. Buna karşın denge ve denetim mekanizmalarına da değinen Alkan bunları Başkan’ın veto yetkisi, meclis soruşturması, atamalarda yetki paylaşımı, araştırma komiteleri ve bütçe olarak sıraladı. Türkiye’deki yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni de açıklayan Alkan, sistemin yasama üstünlüğüne dayalı olduğunu, yürütmenin etkililiğini sağlama amacı taşıdığını ve kilitlenmeyi önlemeyi amaçlayan mekanizmalara sahip olduğunu belirtti.

Alkan şöyle devam etti:

“Bütçenin anlamı değişiyor bu sistemde. Artık yürütme yasamanın içinde değil. Dolayısıyla bütçe, bu yeni sistemde artık Meclis’in elinde olan çok ciddi bir politik denetleme aktörüdür. Ayrıca yeni sistemle yürütme alanında artık yetkili bir otorite seçiyoruz. Bu yetkiyi halk veriyor. Cumhurbaşkanımız ‘Artık bahanemiz kalmadı’ derken, bunun çok farkında olduğunu da gösterdi.”

Yapılan konuşmaların ardından İSO Meclis Üyeleri de kürsüye gelerek Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne ilişkin düşüncelerini paylaştı ve Meclis konuğu Prof. Dr. Haluk Alkan’a yeni sistem ile ilgili en çok merak ettikleri soruları yöneltti.

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan'ın Konuşma Metni Attach