İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, 12. Sanayi Kongresi İçin Ekonomi Basını İle Buluştu

  • Etkinlikler
kongre-basin-toplantisi-02

İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan, yaklaşan 12. Sanayi Kongresi ile ilgili olarak ekonomi basının önde gelin isimleriyle buluştu... Kongrenin içeriği ve hedefleri ile ilgili olarak basınla sohbet eden ve kongrenin önemini aktara Bahçıvan, dört çalıştay gerçekleştirerek bir “Kongre Bildirgesi” ortaya çıkardıklarını ve bu bildirgenin çok önemli mesajlar içerdiğini söyleyerek, bunu kongrede kamuoyu ile paylaşacaklarını söyledi.

Kongre ile ilgili olarak ekonomi basınından gelen soruları yanıtlayan Bahçıvan, mesajlarını özetle şu başlıklarda verdi:

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, 12. Sanayi Kongresi İçin Ekonomi Basını İle BuluştuKongre Bildirgesi, gelecek kongrelere ışık tutacak:

15 Mayıs’ta 12.sini düzenleyeceğimiz Sanayi Kongresi’nde açıklanacak olan ve dört çalıştay sonrası ortaya çıkan Kongre Bildirgesi, gelecek yıllardaki kongrelerimizin aynı yörüngede gitmesinin başlangıcı olacak. Kongre Bildirgesi ile kendimize ve topluma çalışma bütçesi ortaya koymuş olacağız. Türkiye’nin gelişmiş sanayi toplumu olma yolunda yeni bir hikaye yazmasının vakti geldi. Türkiye’de ekonomik, sosyal ve politik arayış süreci, sanayideki arayışla örtüşen bir süreç oluşturdu. 12. Sanayi Kongresi de Türkiye’nin yeni hikayesinin kilit rolünü üstlenecek. Bu kongrede, diğerlerinden farklı olarak öncesinde çalıştaylar gerçekleştirerek yol haritamız için gerekli kavramların tespitini gerçekleştirdik. Gelecek yıllardaki kongrelerde bu prensiple hareket edeceğiz. Çalıştayların gündemi konuları başlıkları değişebilir ancak bu sistem işleyecek.

İSO kendimizle yüzleşmede kilit rol üstlenecek:

12. Sanayi Kongresi’nin teması olan 21. Yüzyılla Büyük Yüzleşme kapsamında, herkesin kendi üzerine düşen görevler için yüzleşme içinde olması gerekiyor. Tüm paydaşlar, bütüne katkı açısından neler yapmadığını görmek zorunda.

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, 12. Sanayi Kongresi İçin Ekonomi Basını İle Buluştu 02Toplum olarak içine girmiş olduğumuz vasatlığı ortaya çıkarmamız gerekiyor. Vasatlığı kabullenmeden, gerçeklerle yüzleşmeden, Türkiye olarak yeni hikaye yazmamız mümkün değil. Kendimizle hesaplaşmanın vaktinin artık şimdi olduğunu kabul etmeliyiz. İSO olarak kendimizi eleştirme noktasında tetiği çeken taraf olarak büyük övgüler almış durumdayız. Bu da doğru yolda olduğumuzun göstergesi.

Çağdaş medeni kriterleri aşan bir Türkiye arzusu içindeyiz:

Bazen insanların hayallerini zorlayacak bir talebi ortaya çıkarmak mümkün. İSO olarak Türkiye’nin vasatlıktan çıkmak ile ilgili bir yüzleşme talebinin olup olmadığına bakmadan, kendi misyonumuz adına talep uyandırmayı da sorumluluk olarak görüyoruz.

Türkiye, dünyadaki eğitim, sağlık ve daha birçok insani gelişmişlik endekslerinde farklı noktalarda yer alıyor. İSO olarak, sadece ekonomi boyutuyla değil, gelişmişlik noktasında bizi tanımlayacak hukuk, sağlık, eğitim ve yaşam kalitesinin bütününde vasatlığı aşmayı önemsiyoruz. Türkiye pek çok alanda bir vasatlık kısırdöngüsü içinde. Sanayiciler olarak sadece gelirde değil, tüm diğer çağdaş medeni kriterlerde yüksek seviyelerde yer alan bir Türkiye arzusu olma içindeyiz. Bizlerin böyle bir mecburiyeti yok ama halka bir sorumluluğumuz olduğu bilinciyle yola çıktık. Ortaya çıkan Kongre Bildirgesi’nde bu sorumluluğun izlerini göreceksiniz.

G-20 olimpiyatlardan da büyük bir fırsat:

Türkiye’nin 2014 yılında seçimlerle ilgili gündemi kapatıp, 2015 yılına siyasetten arınmış olarak girmesi gerekiyor. Bu vurgumuzun nedeni; 2015’in G-20 senesi olmasından dolayı. Türkiye’nin G-20’ye ev sahipliği yapması tarihi bir fırsat. G-20, dünyada artık olimpiyatlarla boy ölçüşen ve dünyanın yüzde 80’nin buluştuğu bir platform. Belki de yakın gelecekte BM’ye alternatif olacak.

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, 12. Sanayi Kongresi İçin Ekonomi Basını İle Buluştu 03Türkiye daha yedinci senesinde G-20’nin ev sahibi olmayı başardı. Bu gelişme, Türk toplumunun henüz hissedemediği çok önemli bir fırsat. Bence G-20’ye ev sahipliği yapacak olmamız, olimpiyatları almamızdan daha önemli bir kazanım. Doğru kullanırsak, gelecek G-20’lere İstanbul Doktrini bırakabiliriz. İstanbul doktrini demek, uzun yıllar ülkemize katkı sağlayacak bir gelişme ile eş anlamlı. İSO olarak bu konuda farkındalık yaratmak adına her fırsatı kullanacağız. Çünkü bu gelişme, AB üyeliği ve daha pek çok faklı ekonomik arayışların temel problemlerinin çözümüne katkı sağlayabilir.

Teknoloji ve inovasyona dayalı istikrarlı büyüme:

Türkiye ekonomisi, teknoloji, inovasyon ve katma değerden beslenen bir yapıya sahip olmalı ki istikrarlı ve kaliteli büyümeyi sürdürebilsin. Hepsinin ötesinde çok iyi eğitim almış bir topluma sahip olmamız gerekiyor. Bu amaçla tüm vasatlıklardan kurtulmamız gerekiyor. Herkesin aynaya bakıp kendisinde göreceği vasatlıklarla yüzleşmesi gerekiyor. Türkiye’nin kaybettiği nokta tam da burada. Herkes, benim payım daha az diyerek çözüm üretmeye yanaşmıyor.

Gelirden ziyade harcamadan vergi alınması vasatlık:

Kamu için örneğin, verginin toplanmasından harcanmasına kadar giden bir süreç söz konusu. Vergide adalet çok önemli. Türkiye’de gelirden ziyade harcamadan vergi alınması bana göre vasatlık. Damga Vergisi adında bir vergimiz var. Dünyada sadece Afrika’da kalmış bir vergi. Gelirden vergi alma sistemini oluşturamazsak bu tür sonuçlar kaçınılmazdır. Ama bu bir vasatlıktır. Damga vergisi, ipotek vb. işlemler, 70-80 yıl önce koyulan vergi toplama metodları olarak halen sistemimizde duruyor. Alan da veren de bunu doğal bir vergi olarak görüyor. Hala bu vasatlıktan vazgeçemiyoruz. Sanayici olarak her yıl Botaş ile yaptığımız anlaşmalarda, dünya kadar damga vergisi ödüyoruz. Bunun adı, iş yapmayı, Türkiye ekonomisine kazanç sağlama peşindeki girişimciyi cezalandırmaktır.

 İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, 12. Sanayi Kongresi İçin Ekonomi Basını İle Buluştu 04Vasatlıktan kurtulmak için talep oluşursa, siyasetçi kayıtsız kalamaz:

Kongre Bildirgesi, bundan sonra bizim sürekli yanımızda taşıyacağımız ve her platformda dile getireceğimiz bir çalışma olacak. Ancak sonuç almayı tamamen siyasetçilere bırakma noktasında değiliz. Türkiye’nin her alanda vasatlıktan kurtulma noktasında talebi oluşturmaya kararlıyız. Talep oluştuktan sonra siyasetçinin kayıtsız kalması mümkün değildir. Ama onlardan yanıt alamazsak da moral bozmak bize yakışmaz. Topluma karşı bu haksızlığı yapamayız. KKDF, Damga gibi vergilerin kalkması bizler için önemli. Küçük mutluluklar bize yetiyor.

İSO 12. Sanayi Kongresi
“21. Yüzyılla Büyük Yüzleşme”

Türkiye’nin en büyük sanayi odası olan İstanbul Sanayi Odası (İSO), imalat sanayinin küresel rekabet gücünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla 2002 yılından bu yana Sanayi Kongreleri düzenliyor.

“Sürdürülebilir Rekabet Gücü” teması ile düzenlenen ilk kongreden bu yana her yıl düzenlenen Sanayi Kongreleri, Türkiye sanayisinin küresel başarısını temin edecek ve sürdürülebilir kılacak konuların zengin bir yelpazede ele alındığı bir tartışma platformu olarak tasarlanıyor.

Bugüne dek gerçekleşen 11 kongre, 10 binin üzerinde katılımcıya ve 448 konuşmacıya ev sahipliği yaptı. Kongrelerde 102 oturum gerçekleşti, 23’ü konuk konuşmacı olmak üzere 101 yabancı konuşmacı görüş ve deneyimlerini katılımcılarla paylaştı.

İSO, bu yıl gerçekleşecek 12. Sanayi Kongresi’ni geniş katılımlı, sistematik çalıştaylar ile desteklenen, tamamen yenilenen ve iddialı bir konsept ile hayata geçiriyor.

İSO 12. Sanayi Kongresi; “21. Yüzyılla Büyük Yüzleşme”

Bu yıl önceki senelerden farklı olarak iki gün yerine tek günde gerçekleştirilecek olan İSO 12. Sanayi Kongresi, üyelerini geleceğe yönelik vizyon sahibi kılan bir boyuta taşımayı amaçlıyor. Bu çerçevede teması “yüzleşme” fikri üzerine inşa edilen kongre, Türkiye’nin dikkatini krizlerden, olumsuzluklardan, skandallardan bir an önce uzaklaştırıp, geleceğimiz için en büyük tehdit olarak gördüğümüz ve giderek yapısal hale dönüşen her alandaki vasatlığımızı ortaya koymayı hedefliyor.

Bu yılki teması “21. Yüzyılla Büyük Yüzleşme” olan İSO 12. Sanayi Kongresi, küresel, bölgesel, yerel ve sektörel trendlerle Türkiye’yi, kurumları ve yaşamları dönüştürecek yeni fırsatlara odaklanmayı ve bu temelde ortak aklın yeni stratejiler üzerinde birleşmesine olanak sağlamayı amaçlıyor.

Dört çalıştay sonucu Kongre Bildirgesi hazırlandı

Kongreye giden süreçte, “Ekonomi, Devlet-Demokrasi-Toplum, Şirketlerdeki ve Eğitimdeki Vasatlıkla Yüzleşme ve Bundan Çıkış Yolları” konularına odaklanan dört çalıştay gerçekleştirildi. Türkiye’nin önde gelen akademi, iş dünyası, medya, oda ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile üniversite öğrencilerinin katılımı ile gerçekleşen çalıştaylarda, özel olarak hazırlanan tebliğler irdelendi ve raporlandı.

I.Çalıştay

Türkiye ekonomisinin vasatlıktan çıkması için yol gösterici olan çalıştaylardan ilki, 18 Ocak’ta “Ekonomide Vasatlıkla Yüzleşme ve Bundan Çıkış Yolları” başlığı ile gerçekleştirildi. I. Çalıştay sonucu üzerinde en çok durulan kavramlar sırasıyla; teknoloji, eğitim, enerji, sermaye, küresel, kaynak, rekabet, yaratıcı, inovasyon, değer, yeni, büyüme, değişim, bilgi ve bütünsel kalkınma oldu.

II. Çalıştay

15 Şubat’ta yapılan “Devlet, Demokrasi ve Toplumda Vasatlıkla Yüzleşme ve Bundan Çıkış Yolları” konulu II.Çalıştay sonucu anahtar kavramlar; kamu yönetiminde reformlar, daha fazla demokrasi, yargı sisteminde değişiklik, eğitim sisteminin düzenlenmesi, sivil toplum kuruluşlarının etkinliği, yerel yönetimlere ağırlık, şeffaf, hesap veren, denetlenen devlet, Avrupa Birliği perspektifi şeklinde sıralandı.

III. Çalıştay

15 Mart’ta “Şirketlerdeki Vasatlıkla Yüzleşme ve Bundan Çıkış Yolları” başlığı ile düzenlenen III. Çalıştay’da ise şu sonuçlar elde edildi:

  • Şirketleri global düzeyde rekabet edecek konuma ulaştıracak sağlıklı, dinamik, rekabetçi ve kuralları şeffaf, açık ve hukuk sistemine dayanan bir iç pazar düzeninin olmayışı,
  • Siyasi istikrarsızlık, ekonomik dalgalanmalar, hukuk sisteminin çalışmayışı nedeniyle ortaya çıkan finansmana erişim ve sermaye yetersizliğinin şirketlerin güçlenmesini engellemesi ve girişimcilerin yeni işlere yatırım yapma hevesini kırması,
  • Geleneksel bir toplum yapısından kaynaklanan tutucu, riskten kaçınan, ortaklık ve iş birliği mekanizmasını bilmeyen bir iş kültürü anlayışı,
  • Global pazarlarda rekabet edebilecek düzeyde şirket ve girişimci modeli için çok fazla seçeneğin olmayışı,
  • Hızlıca ve doğru bir şekilde kurulacak üniversite-sanayi-devlet işbirliğine ihtiyaç olması,

IV. Çalıştay

8 Nisan’da düzenlenen IV.Çalıştay’da, vasatlığa yönelik sorunların kök ve yatay nedenlerinden biri olarak görülen, aynı zamanda çözümün de temel unsurlarından olan eğitim konusu ele alındı. “Eğitimde Yeni Paradigma İhtiyacı” başlığı ile düzenlenen son çalıştayda; Türkiye’deki Eğitim Sisteminin Niteliği, Türkiye’deki Eğitim Sisteminin Aşırı Merkeziyetçi Yapısı, Türkiye’deki Eğitimde Fırsat Eşitliği Sorunu ve Türkiye’de Paydaşların Eğitim Sistemi ile Entegrasyonu öncelikli sorun alanları olarak belirlendi.

Kongre Bildirgesi açıklanacak

Dört çalıştay sonucu elde edilen Türkiye ekonomisi için önem taşıyan konular, 15 Mayıs’ta İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenecek olan İSO 12. Sanayi Kongresi’nde İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal bahçıvan tarafından “Kongre Bildirgesi” olarak okunacak.

Sanayi, kamu, iş dünyası, akademi ve sivil toplum dünyasından çok sayıda temsilcinin geniş katılımı ile düzenlenecek olan kongre, “Vasat” adlı kısa film gösterisi ile başlayacak.

“Vasat” filmi; Türkiye’de ekonomi, eğitim, şirketler, girişimcilik, devlet, demokrasi ve toplumda vasatlıkla yüzleşmeyi, kutuplaştırma yapmadan gerçekçi şekilde sağlayabilecek, kongre katılımcılarını durum değerlendirmesi yapmaya, tartışmaya, harekete geçmeye ve düşünmeye sevk edecek farkındalık yaratmak amacını taşıyor.

Kongrede, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasının ardından, Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dr. İbrahim M. Turhan, İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay, TOBB Başkanı M. Rifat Hısarcıklıoğlu ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık da birer konuşma yapacak.

Tüm gün sürecek olan kongrenin, öğleden sonraki oturumunda da bir panel düzenlenecek. Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü ve Köşe Yazarı Şeref Oğuz tarafından yönetilecek olan “Türkiye’de Vasatlık ile Yüzleşme” paneline, İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazım Ekren, İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Kongre Program Komitesi Başkanı Adnan Dalgakıran, Alarko Şirketler Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı İshak Alaton, Sen De Gel Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Betil ve Konda Genel Müdürü Bekir Ağırdır konuşmacı olarak katılacak.

Fukuyama ile Haiyan konuşmacı olacak

İSO 12. Sanayi Kongresi, dünyaca ünlü iki önemli ismi de konuk olarak ağırlayacak. Dünyanın önde gelen sosyal ve politika düşünürlerinden olan Stanford Üniversitesi Siyasal Bilimler Profesörü Francis Fukuyama ve Çin-Hindistan Enstitüsü Kurucu Ortağı Haiyan Wang kongre için Türkiye’ye gelecek. Fukuyama konuşmasında, "Kalkınma Modelleri ve Jeopolitiğin Geridönüşü" konusunu, Wang de "Akıllı Küreselleşme"yi ele alacak.

FRANCIS FUKUYAMA
Stanford Üniversitesi Siyasal Bilimler Profesörü

FRANCIS FUKUYAMA“Dünyanın En Etkili Sosyal ve Siyasal Filozoflarından”

Stanford Üniversitesi’nde görev yapan Prof. Francis Fukuyama, demokratik politik sistemlerin gelişimi odağında, küresel politika ve ekonomi konularında dünyanın önde gelen düşünürleri arasında yer alıyor.

Fukuyama genel olarak demokratikleşme ve uluslararası politik ekonomi, kültürel ve sosyal sermayenin modern ekonomik yaşam üzerindeki rolü ve bilgi ekonomisine geçişin sosyal sonuçları üzerine makaleler ve kitaplar yazıyor.

20’den fazla dilde yayınlanan “The End of History and the Last Man (1992)” kitabıyla dünya çapında tanınan Fukuyama; siyasi ideolojiler arasında liberal demokrasinin gelinebilecek son nokta olduğunu ve batılı yaşam tarzının, insanlığın sosyokültürel evriminin nihai hali olduğu tezini ileri sürmüştü.

Fukuyama lisansını Cornell Üniversitesi'nde; doktorasını da Harvard Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi alanında yaptı. Önemli düşünce kuruluşlarında ve kamu politikaları kuruluşlarında görev alan Fukuyama, ABD Dışişleri Bakanlığı'nda Politika Planlama Dairesinde Ortadoğu Uzmanı ve Genel Direktör Yardımcısı olarak çalıştı. 2001-2004 yılları arasında ABD Başkanlık Biyoetik Konseyi Üyesi olarak görev aldı.

2005 yılında kuruluşuna destek verdiği The American Interest dergisinin yayın kurulu başkanlığını yürütmekte olan Fukuyama, evli ve 3 çocuk babası.

HAIYAN WANG
Çin-Hindistan Enstitüsü Yönetici Ortağı

HAIYAN WANG“Uluslararası Ticaret konusunda dünyanın en iyi yayınlarından biri olarak görülen “Çin’i ve Hindistan’ ı Doğru Anlamak” kitabının yazarlarından”

Çin ve Hindistan’ın yükselişine yönelik küresel stratejiler geliştirme odağıyla çalışan Washington merkezli bir danışmanlık kuruluşu “Çin-Hindistan Enstitüsü”nün kurucu ortağı olan Haiyan Wang, ayrıca INSEAD Business School’da Strateji alanında, Misafir Profesör olarak görev alıyor.

Küreselleşme ve küresel girişimcilik konularında uzman olan Haiyan Wang, uluslararası ticaret konusunda dünyanın en iyi yayınlarından biri olarak görülen “Çin’i ve Hindistan’ı Doğru Anlamak” kitabının ve “Küresel Hakimiyet Arayışı” isimli kitabın yazarlarından biri.

Thinkers 50 tarafından “Guru Olma Adayı” olarak lanse edilmiş ve “2011 Global Village Award” adayı listesinde yer verilmiş olan Haiyan Wang, ayrıca The Economic Times tarafından yayınlanan “Yeni Guru” listesinde kendine yer buldu.

BloombergBusinessWeek ve HarwardBusinessReview de düzenli olarak yazan Wang, bilgi ve tecrübelerini The Wall Street Journal, BusinessWeek, Financial Times, Chief Executive, Wired, The Economic Times, China Daily, The Times of India, South China Morning Post gibi birçok küresel medya kuruluşunda paylaşıyor.

Ayrıca CNBC, The Wall Street Journal, Fox Business, India Today, CCTV, CNN Expansión, Shanghai Daily, INSEAD Knowledge gibi önde gelen medya kuruluşları, Haiyen Wang ile sıklıkla röportaj yapıyor.

Son yirmi yılını Çin ve Amerika Birleşik Devletleri’nde farklı sanayi sektörlerinde danışmanlık yaparak ve çok uluslu operasyonları yöneterek geçirmiş olan Haiyan Wang, Summer Davos, TEDx, Economist, CNN Expansión, Brookings Institution gibi önemli pek çok konferansta konuk konuşmacı olarak yer aldı.

Refahı Yaratanlar Sergisi

Kongre süresince “Refahı Yaratanlar” adlı sergi de ziyarete açık olacak. Kongre teması çerçevesinde hazırlanan sergide; İngiltere’de başlayan ve ABD, Almanya, Fransa’nın ardından dünyaya yayılan sanayi devriminin, insanoğlunun yaşamını kolaylaştıran birçok vazgeçilmezi hayata geçirirken, aynı zamanda kendi toplumlarının da refahını yarattığı ve artırdığı hususları görmek mümkün olacak.

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın Ekonomi Basını İle Buluşma Yemeği Konuşma Notları
İSO 12. Sanayi Kongresi

Kongre Bildirgesi, gelecek kongrelere ışık tutacak

15 Mayıs’ta 12.sini düzenleyeceğimiz Sanayi Kongresi’nde açıklanacak olan ve dört çalıştay sonrası ortaya çıkan Kongre Bildirgesi, gelecek yıllardaki kongrelerimizin aynı yörüngede gitmesinin başlangıcı olacak. Kongre Bildirgesi ile kendimize ve topluma çalışma bütçesi ortaya koymuş olacağız. Türkiye’nin gelişmiş sanayi toplumu olma yolunda yeni bir hikaye yazmasının vakti geldi. Türkiye’de ekonomik, sosyal ve politik arayış süreci, sanayideki arayışla örtüşen bir süreç oluşturdu. 12. Sanayi Kongresi de Türkiye’nin yeni hikayesinin kilit rolünü üstlenecek. Bu kongrede, diğerlerinden farklı olarak öncesinde çalıştaylar gerçekleştirerek yol haritamız için gerekli kavramların tespitini gerçekleştirdik. Gelecek yıllardaki kongrelerde bu prensiple hareket edeceğiz. Çalıştayların gündemi konuları başlıkları değişebilir ancak bu sistem işleyecek.

İSO kendimizle yüzleşmede kilit rol üstlenecek

12. Sanayi Kongresi’nin teması olan 21. Yüzyılla Büyük Yüzleşme kapsamında, herkesin kendi üzerine düşen görevler için yüzleşme içinde olması gerekiyor. Tüm paydaşlar, bütüne katkı açısından neler yapmadığını görmek zorunda.

Toplum olarak içine girmiş olduğumuz vasatlığı ortaya çıkarmamız gerekiyor. Vasatlığı kabullenmeden, gerçeklerle yüzleşmeden atlatmak, Türkiye olarak yeni hikaye yazmamız mümkün değil. Kendimizle hesaplaşmanın vaktinin artık şimdi olduğunu kabul etmeliyiz. İSO olarak kendimizi eleştirme noktasında tetiği çeken taraf olarak büyük övgüler almış durumdayız. Bu da doğru yolda olduğumuzun göstergesi.

Çağdaş medeni kriterleri aşan bir Türkiye arzusu içindeyiz

Bazen insanların hayallerini zorlayacak bir talebi ortaya çıkarmak mümkün. İSO olarak Türkiye’nin vasatlıktan çıkmak ile ilgili bir yüzleşme talebinin olup olmadığına bakmadan, kendi misyonumuz adına talep uyandırmayı da sorumluluk olarak görüyoruz.

Türkiye, dünyadaki eğitim, sağlık ve daha birçok insani gelişmişlik endekslerinde farklı noktalarda yer alıyor. İSO olarak, sadece ekonomi boyutuyla değil, gelişmişlik noktasında bizi tanımlayacak hukuk, sağlık, eğitim ve yaşam kalitesinin bütününde vasatlığı aşmayı önemsiyoruz. Türkiye pek çok alanda bir vasatlık kısırdöngüsü içinde. Sanayiciler olarak sadece gelirde değil, tüm diğer çağdaş medeni kriterlerde yüksek seviyelerde yer alan bir Türkiye arzusu olma içindeyiz. Bizlerin böyle bir mecburiyeti yok ama halka bir sorumluluğumuz olduğu bilinciyle yola çıktık. Ortaya çıkan Kongre Bildirgesi’nde bu sorumluluğun izlerini göreceksiniz.

G-20 olimpiyatlardan da büyük bir fırsat

Türkiye’nin 2014 yılında seçimlerle ilgili gündemi kapatıp, 2015 yılına siyasetten arınmış olarak girmesi gerekiyor. Bu vurgumuzun nedeni; 2015’in G-20 senesi olmasından dolayı. Türkiye’nin G-20’ye ev sahipliği yapması tarihi bir fırsat. G-20, dünyada artık olimpiyatlarla boy ölçüşen ve dünyanın yüzde 80’nin buluştuğu bir platform. Belki de yakın gelecekte BM’ye alternatif olacak.

Türkiye daha yedinci senesinde G-20’nin ev sahibi olmayı başardı. Bu gelişme, Türk toplumunun henüz hissedemediği çok önemli bir fırsat. Bence G-20’ye ev sahipliği yapacak olmamız, olimpiyatları almamızdan daha önemli bir kazanım. Doğru kullanırsak, gelecek G-20’lere İstanbul Doktrini bırakabiliriz. İstanbul doktrini demek, uzun yıllar ülkemize katkı sağlayacak bir gelişme ile eş anlamlı. İSO olarak bu konuda farkındalık yaratmak adına her fırsatı kullanacağız. Çünkü bu gelişme, AB üyeliği ve daha pek çok faklı ekonomik arayışların temel problemlerinin çözümüne katkı sağlayabilir.

Teknoloji ve inovasyona dayalı istikrarlı büyüme

Türkiye ekonomisi, teknoloji, inovasyon ve katma değerden beslenen bir yapıya sahip olmalı ki istikrarlı ve kaliteli büyümeyi sürdürebilsin. Hepsinin ötesinde çok iyi eğitim almış bir topluma sahip olmamız gerekiyor. Bu amaçla tüm vasatlıklardan kurtulmamız gerekiyor. Herkesin aynaya bakıp kendisinde göreceği vasatlıklarla yüzleşmesi gerekiyor. Türkiye’ye kaybettiği nokta tam da burada. Herkes, benim payım daha az diyerek çözüm üretmeye yanaşmıyor.

Gelirden ziyade harcamadan vergi alınması vasatlık

Kamu için örneğin, verginin toplanmasından harcanmasına kadar giden bir süreç söz konusu. Vergide adalet çok önemli. Türkiye’de gelirden ziyade harcamadan vergi alınması bana göre vasatlık. Damga Vergisi adında bir vergimiz var. Dünyada sadece Afrika’da kalmış bir vergi. Gelirden vergi alma sistemini oluşturamazsak bu tür sonuçlar kaçınılmazdır. Ama bu bir vasatlıktır. Damga vergisi, ipotek vb. işlemler, 70-80 yıl önce koyulan vergi toplama metodları olarak halen sistemimizde duruyor. Alan da veren de bunu doğal bir vergi olarak görüyor. Hala bu vasatlıktan vazgeçemiyoruz. Sanayici olarak her yıl Botaş ile yaptığımız anlaşmalarda, dünya kadar damga vergisi ödüyoruz. Bunun adı, iş yapmayı, Türkiye ekonomisine kazanç sağlama peşindeki girişimciyi cezalandırmaktır bunun adı.

Vasatlıktan kurtulmak için talep oluşursa, siyasetçi kayıtsız kalamaz

Kongre Bildirgesi, bundan sonra bizim sürekli yanımızda taşıyacağımız ve her platformda dile getireceğimiz bir çalışma olacak. Ancak sonuç almayı tamamen siyasetçilere bırakma noktasında değiliz. Türkiye’nin her alanda vasatlıktan kurtulma noktasında talebi oluşturmaya kararlıyız. Talep oluştuktan sonra siyasetçinin kayıtsız kalması mümkün değildir. Ama onlardan yanıt alamazsak da moral bozmak bize yakışmaz. Topluma karşı bu haksızlığı yapamayız. KKDF, Damga gibi vergilerin kalkması bizler için önemli. Küçük mutluluklar bize yetiyor.