Kalkınma Bakanı Yılmaz: “Daha Aktif Bir Kalkınma Bankası’nı Biz de İstiyoruz”

  • Etkinlikler
kalkinma-bakanligi-02

Ankara’da bazı bakanlıklara ziyaretlerde bulunarak sanayi ve sanayicinin sorunlarını ve çözüm odaklı önerilerini aktaran İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanlık Divanı ve İSO Yönetim Kurulu Üyeleri ilk ziyaretlerini Kalkınma Bakanlığı’na gerçekleştirdi.

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz tarafından karşılanan İSO heyetinde İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay, Başkan Yardımcıları İsmail Gülle ve Hasan Büyükdede, Meclis Başkanlık Divanı Katip Üyesi Serdar Urfalılar ile İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Başkan Yardımcıları Adnan Dalgakıran ve İrfan Özhamaratlı, İSO Yönetim Kurulu Üyeleri Ali Ulvi Orhan, Nahit Kemalbay, Sultan Tepe, Sadık Ayhan Saruhan, Bekir Yelken, M. Ata Ceylan ve Nurhan Kaya yer aldı.

Görüşmede konuşmasına İstanbul’da sanayileşmenin öneminden bahsederek başlayan İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay, “Kalkınma Bakanlığı’nın öncülüğünde bir sanayileşme modelinin kurgulanması noktasında sizlerin desteğinizi istiyoruz” dedi ve genel anlamda kalkınmayı ve temelinde sanayiyi nasıl daha ileriye götürebileceklerine ilişkin düşüncelerini aktardı.

Görüşmede Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’a özellikle dünyada kalkınma bankacılığı üzerine ayrıntılı bir rapor sunan ve bu bankanın yeniden eski işlevine kavuşturulması gerektiğini arzuladıklarını dile getiren İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Başkanlık Divanı ve Yönetim Kurulu olarak sanayicinin ve sanayicinin yaşadığı sıkıntıları ve çözüm odaklı önerilerini arz etmek için burada bulunduklarını aktardı ve Kalkınma Bakanlığı’nı gelecek projelerinin en önemli yol arkadaşı olarak gördüklerini söyledi. Bakanlığı gelecek nesillerin yarınlarının oluşmasında en önemli bakanlık olarak gördüklerini ifade etti. Bu konuda bakanlık ve oda arasında bir köprü oluşturulması adına bir yapılanma içine girilmesi gerektiğini vurguladı. Bahçıvan özetle şunları söyledi:

“Devletin içinde olmadığı bir kalkınma modeli kısa vadelidir. Uzun vadeli sabrı gerektiren noktada devletin elini taşın altına koyması ihtiyacı var. Hele hele tasarrufun bu kadar kıt olduğu bir ortamda.

Bizim yıllar evvel kurulmuş olan kalkınma bankamızı tekrar harekete geçirmek talebimizi dile getirmek istiyorum. Dünyada sanayisini geliştirmiş ülkelerdeki tek bir ortak nokta var. O da kalkınma bankalarının kalkınmadaki etkileri. Almanya, G. Kore, Fransa ve Japonya’nın kalkınma hikayelerine baktığınızda kalkınma bankaların etkisinin büyük olduğunu biliyoruz.

Kalkınma Bakanı Yılmaz: “Daha Aktif Bir Kalkınma Bankası’nı Biz de İstiyoruz” 01Dünya ortalamalarında bir kalkınma bankacılığı gerçekleşirse, Türk sanayisi muhteşem bir hikaye yazacaktır. Bu konuda bizim heyecanımız var. Türkiye kendi kalkınma bankasına bir kayak koyma gücündedir. Bu yapılırsa Türkiye bu hikayeyi yazar. Teşvik sisteminde de bölgesel yaklaşımın biraz daha esnek ve zenginlik yaratacak bir teşvik modelinin yaratılması gerektiğini söylemek istiyorum.”

Bakanlık olarak İSO tam anlamıyla bir iş ortağımız diyerek sözlerine başlayan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz “İSO her açıdan, fikri açıdan ve politika oluşturma açısından çok önem ve değer verdiğimiz bir organizasyon” diyerek şunları söyledi:

“Türkiye çok önemli bir ülke. İhracatımızın yüzde 95’inden fazlasını sanayi gerçekleştiriyor. Daha bilgi temelli, inovasyon temelli teknolojik altyapısının güçlü olduğu bir ülke yaratmak gerekiyor. 500 milyar dolarlık ihracat hedefine Türkiye’yi taşıyacak sektör sanayi sektörüdür. 10. 5 yıllık kalkınma planını sizlerle birlikte hazırladık ve burada sanayiye çok güçlü bir vizyon çizdik. Türkiye’nin çok güçlü yatırımlara ihtiyacı var. Bunun için bir yandan tasarruflarımızı artırmamız gerekiyor. Burada sanayi sektörümüz kritik bir konumda. Daha az verimlilik getirecek alanlardan daha verimli alanlara geçilmesi önemli. 10 planda 25 sektörün dönüşüm planlarını hayata geçireceğiz çok yakında. Belirlediğimiz alanlarda bir eylem planı belirliyoruz.

Kalkınma Bakanı Yılmaz: “Daha Aktif Bir Kalkınma Bankası’nı Biz de İstiyoruz” 02Kaynak kullanımında verimliliği artırmalıyız. Bir taraftan yeni sektörlerle sanayinin gelişmesi gerekirken diğer yandan geleneksel sektörlerle bütünleşik bir kalkılmayı başarabilmeliyiz.. Burada üniversite sanayi işbirliği, yenilikçilik, girişimcilik çok önemli.”

Kalkınma Bakanı Yılmaz özellikle İstanbul ve sanayi ilişkisini şöyle değerlendirdi: “İstanbul’u konuşurken sanayisiz bir İstanbulu düşünemeyiz. Fakat hangi ilde nasıl bir sanayi olması gerektiğini tartışmamız gerekiyor. İstanbul ile diğer bölgelerdeki sanayileşme biraz farklılaşacaktır. Bunların karşılıklı olarak görüşülerek yapılandırılması gerektiğini düşünüyorum.

İstanbul bizim için büyük değer. Bir yandan finans merkezi, diğer yandan turizm açısından önemili. Öbür taratan bir ticaret merkezimiz ve sanayi merkezimiz. İstanbul ekonomimizin geneli açısından da büyük anlam ifade etmektedir. Türkiye’nin geleceğini planlarken İstanbullu Sanayicileri kutlamak istiyorum. İlk çeyrekte sanayi büyümesinde 5.3 büyüme var. Bu kadar sıkıntıya rağmen sanayimizin çarkları dönmeye devam ediyor. Bunun için kutuluyorum sanayicileri.

Bunlara baktığımızda büyüme tahminlerimin yüzde 4 olarak devam etmesini sağlıyor ve bunun gerçekleşeceğini düşünüyorum. Özellikle büyüme ile ilgili ilk çeyrek rakamları büyümeye devam ettiğimizi gösteriyor. Öncü göstergeler bunu gösteriyor.”

Kalkınma Bakın Yılmaz özellikle teşvik ve kalkınma bankacılığı adına gelen somut öneriler için heyete teşekkür etti ve bu konuda çalışmalara başlayacaklarını söyledi ve şöyle devam etti: “Kalkanıma bankasının daha aktif bir rol alması gerektiğine ben de inanıyorum. Bunun için elimizden gelini yapacağız. Sizlerden gelen fikirleri de değerlendireceğiz. Daha aktif bir şekilde kullanmalıyız.”

İSO yönetimi, Kalkınma Bakanlığı’na sanayi ve sanayicinin özetle şu sorunlarını ve bu sorunlar ile ilgili değerlendirmelerini aktardı:

Türkiye Kalkınma Bankası’nın Kuruluş Amacına Geri Döndürülmesi

Kalkınma bankacılığı sanayinin üreterek sürdürülebilir büyümesinde önemli bir rol üstlenmektedir. Sanayileşerek büyüyen her ülkede kamunun geliştirici, kapsayıcı ve destekleyici bakış açısı bulunmaktadır. Türkiye’nin mutlaka sanayiyi destekleyen kalkınma bankacılığı modelini oluşturması gerekmektedir. Türkiye Kalkınma Bankası, kuruluş amacındaki asli görevine bir an önce kavuşturulmalıdır. Bu bankanın, Eximbank örneğinde olduğu gibi yeniden yapılandırılarak kuruluş amacında olduğu gibi sanayimizi destekleyecek bir yapıya kavuşturulması gerekmektedir.

Kalkınma Ajansları

Türkiye'deki 26 Kalkınma Ajansı ülkemizin kalkınmasına yönelik süreç ve çabalarda çok ciddi bir role sahip bulunmaktadır. Kalkınma ajanslarının daha verimli ve etkin çalışabilmesi için bürokrasinin azaltılması, işleyiş ve yapılarına farklılık ve esneklik getirilmesi gerekmektedir.

Yeni Bir Yatırım Teşvik Sistemi İhtiyacı

Sanayide yapısal dönüşüme ihtiyaç vardır. Türkiye’nin gelişmiş ülkeler seviyesini yakalayabilmesi için üretim ve ihracata dayalı bir büyüme modeline geçmesi gerekmektedir. Böyle bir büyüme modeli bilgi ve teknoloji içeriği daha yoğun, katma değeri daha yüksek bir sanayi yapısına geçiş ile mümkündür. BU dönüşüm anacak yeni yatırım teşvik sistemleri ile mümkün olacaktır.

İhracatta Yerli Girdi Kullanımının Artırılması ve Girdi Tedarik Sistemi Projesi (GİTES)

Ülkemizde ihracatın ara malı ithalatına bağımlılığı oldukça yüksektir. Bu nedenle ihracatımızın ara malı ithalatına bağımlılığının azaltılması ve yerli girdi kullanımının artırılması oldukça önemlidir. Cari açığın düşürülmesi için, yürütülmekte olan GİTES (Girdi Tedarik Sistemi) Projesi önemli bir adımdır ve bu projenin çıktılarına göre yatırım teşvik sistemimizin şekillendirilmesi büyük önem taşımaktadır.